Childhood Friends | hyunin

6 | who did you sleep with?

"jeongin, derhal boynundaki morluklar, oturamamanı hatta topall- kahretsin kiminle yattın?

jisoo noona sabahtan beri beni soru yağmuruna tutmuştu, kalçamda inanılmaz bir ağrı ve sızı vardı. Her tarafım ağrıyordu tek yapmak istediğim uzun bir süre uyumaktı. "noona lütfen beni yalnız bırak."

jisoo noona derin bir nefes vermişti, "sana ağrı kesici bıraktım onu iç seni aptal ve gece annem çığlığına uyandı gök gürültüsünü bahane ederek o yüzden çığlık attığını söyledim aklında bulunsun." bir şey demeden sadece kafamı salladım, çok geçmeden jisoo noona beni odada tek başıma bırakmıştı.

duş alalı yarım saat olmuştu, saat öğleden sonrayı gösteriyordu ve ben anca kendime gelebilmiştim. Duştan sonra yatak çarşaflarını her şeyi değiştirmiş yenilerini koyup uzanmıştım, telefonumda arkadaşlarımın birkaç cevapsız çağrıları vardı ama ben kimseyle konuşmak istemiyordum.

hyunjin'i sabah uyandığımda görmemiştim. Benimle ilgilenen biri yoktu. Tek başımaydım.

her ne kadar jisoo noona beni sorguya çekse bile benimle ilgilenmiş, ağrı kesici ve boynymdakileri kapatmam için kendi kapatıcılarından vermişti. Sabah uyandığımda onu görmek, benimle ilgilenmesi hatta bebek gibi bakmasını ister miydim? evet.

ama o ortalıktan toz olmayı tercih etmişti, bir şey diyemezdim zaten en başından beri tek amacı benimle yatmaktı. İstediğini de aldı, söylediğim onca şeye rağmen kendimi ona teslim etmiştim...onu pek suçlamaya hakkım yoktu çünkü gece ilk adımı atan bendim.

bu olanları gruptakilere nasıl anlatacaktım, hyunjin'i gördüğümde ne yapacaktım bilmiyordum. Şimdilik düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve noona'nın verdiği ilacı içtim, yatağa iyice uzanmıştım ve sağa doğru dönmüş kendimi pencere çevirmiştim, kapı arkamda kalmıştı.

gözlerim boş boş pencereye bakarken arkamdan kapı açılma sesini duymuştum büyük ihtimal ya arkadaşlarım ya da noona gelmişti.

pencereye bakmaya devam ederken sadece konuştum, "noona lütfen beni biraz rahat bırak verdiğin ilacı içtim, sadece uyumak istiyorum arkadaşlarım gelirse onları yarın arayacağımı söyle."

"tüh oysa sana ilaç getirmiştim." arkamdan gelen o tanıdık sesle, acıyla ve yavaşça doğrulup kapıya doğru bakmıştım.  Hyunjin hyung gelmişti, "hyung.." kapıyı kapatıp yanıma doğru gelmişti, yatağın köşesine oturmuş elindeki poşetleri yere bırakmıştı, "iyi misin?"

"evet, i-iyiyim gelmeni beklemiyordum."

"sabah seni yalnız bıraktığım için üzgünüm yeji ısrarla arayınca gitmek zorunda kaldım." kafamı hafifçe salladım, "anlıyorum önemli değil." eliyle getirdiği poşetleri işaret etmişti, "bunları senin için getirdim ilaç ve krem var."

"teşekkür ederim ama gerek yoktu jisoo noona ağrı kesici vermişti."

"olsun, hemen ağrısı geçmez zaten kullanırsın ayrıca...ona söyledin mi?"

"hayır, korkma hiçbir şey söylemedim." onaylarcasına başını sallamıştı, "hâlâ ağrın var mı?"

"biraz ama dediğim gibi ilaç içtim."

"sana yine de masaj yapacağım."

"hyung, gerçekten gerek yok."

"itiraz etme jeongin, hadi biraz kay." dediğini yapıp hafifçe kaymıştım bana iyice yaklaşıp önce omuzlarımla sonra bacaklarıma doğru masaj yapmıştı açıkçası biraz rahatlamış gibi hissediyordum.