➳19

1.2K 160 328
                                    

İyi okumalar.

[-Küçük Tanrı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

[-Küçük Tanrı

Ben sadece güçsüz bir yaratığım.

Güçsüz koyu kahve saçlarım var,fazlaca yıpranmış ve ben her elimi attığımda tel tel dökülen.Her saniye sulanan koyu irislerim var etrafını güçsüz siyah kirpiklerimin sardığı.
Güçsüz bir kalbim var sıska bedenimin içinde, korkusundan göğüs kafesimin ardında saklanmış.Sonra hayal kırıklıklarım var,bitmek bilmeyen ve öylece zihnimin dört yanını sarmış...

Ama bu beni önemsemesini en çok istediğim kişinin, onun umrunda bile değil...

Omuz başlarıma batan uzun tırnakları biraz daha etime etime işlerken acıyla inledim."Az önceki cümleni bana derhal açıkla!"dedi karşımdaki öfkeden delirmiş beden.Güçlü elleri sıska bedenimi sertçe sarstı.Bir kez daha inledim,canımı yakıyordu ama bunun farkında bile değildi.

Gerçi Yoongi, o an bunu düşünebilecek kadar kendindeymiş gibi de durmuyordu.

Daha çok delirmiş gibiydi.Uzun siyah kirpiklerinin ardındaki kızıl irisleri olduğu yerde sabit duramazmış gibi titriyordu ve ben bu titrek kızılların ortasında,o küçük karanlık noktada canavarı gördüğüme yemin edebilirdim.Büyümüş gözbebeklerinin içinde ordan oraya uçuşup çıkmak için an kolluyordu.

Birbirine sürtünen dişlerinin çıkarttığı o sert sesi işittim,adeta bir gök gürültüsüymüş gibi güçlü ve sertti.Bir önceki cümlesine cevap vermediğimden olsa gerek daha da sinirlenmişti."Seni öldürmek gibi bir isteğim olsaydı şimdiye kadar bekler miydim sanıyorsun!?"Sesi daha önce hiç duymadığım kadar kalındı.Sanki bedenine başka biri girmişti de bu o yabancının sesiydi.

Ben,"dedi derin bir nefes alırken.Bu sakinleşmekten ziyade daha güçlü bağırabilmek için alınan bir nefesti."Ben sana kıyabilir miyim zannediyorsun!?"Bir kez daha bağırdığında dolu dolu olmuş gözlerim çoktan akıtmaya başlamıştı.

"Kıymadın mı?"dedim ağladığım için güçsüz çıkan bir çığlıkla.Yüzünü gördüğüm ilk andan beri gözlerimin önüne, o gün boğazıma yapıştığı gerçeği gelip duruyordu ve işin trajikomik yanı ise şimdi bu adamın karşıma geçip ben sana kıyamam naraları atıyor olmasıydı.

Yüzü gevşedi.Çatılmış kaşları,sorduğum soruyla yavaşça eski haline döndü, tıpkı kasılan çenesine de olduğu gibi fakat hala üzerindeki delilikten tam anlamıyla kurtulmuş sayılmazdı.

Yine de gördüm.O kızıl cehennemin içindeki canavarın, bir canavardan beklenmeyecek sekilde pişmanlıkla titrediğini gördüm.

O,neyi kastettiğimi biliyordu.

Aslında bir şey değil, pek çok şey kastediyordum.

Ben ölmek için çabalarken beni kurtarıp tekrar hayata bağlayışı,beni koruyup değerli hissettirişi,tenimde gezinmeye cüret edebilen kemikli uzun parmakları,beni koklayışı,beni öpüşü,benimle uyuyuşu...

wizard¡SopeWhere stories live. Discover now