➳17

1.1K 151 195
                                    

İyi okumalar.

[-Seni büyülemiş,ben öylece ölürken

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

[-Seni büyülemiş,ben öylece ölürken

Şekli bozuk bembeyaz kar taneleri, yavaşça süzülerek önümdeki cama ölüm öpücüklerini bırakıyorlardı.İnce parmaklarımın ucunu,cama değdirdim ve ölerek suya dönüşen bu tanelerin peşine takıldım.Soğuk zemine sürtünerek pervaza kadar indi parmaklarım,gidecek başka yeri olmayan bir evsiz gibi orada duraksadı.Gerçi haklıydı ne gidecek yerim ne de takip edebileceğim biri kalmıştı.Takip ettiğim damlalar birbirine karışarak çoktan akıp gitmişti.

Titrek bir nefes bıraktım cama biraz daha yaklaşırken.Çatlak dudaklarımı araladım, nefesim camda buğu oldu."Bu,"dedim yavaşça.Sesim biraz çatallıydı belki,yorgunluktan olmalıydı."Bu..."

"Yılın ilk karı."Jimin'in bir çocuğunki kadar şen olan sesi koridorda yankılanarak kulaklarıma geri döndü.Gözlerimi tanelerden ayırarak ona çevirdim.Benden iki metre kadar uzakta,kendine bulduğu sıcacık peteğin önüne yapışmış hemen camın ardındaki gittikçe hızlanan kara bakıyordu."Tanrım!"Çocuksu bir kahkaha attı."Hiç kar yağdırmayacaksın diye öyle çok korktum ki...Teşekkür ederim!"

Dudaklarım benden bağımsız kıvrıldı bu olanlar karşısında.Dışarıdaki taneleri hipnotize olmuş gibi izleyen bu çocuk,belki de uzun zamandır benden 'gerçek' bir  gülücük alabilen tek kişi olmuştu.Her zaman takınmaya çalıştığı  o erkeksi ağır havasının yok oluşunu hayranlıkla izledim.

"Jin hyung!"Cansız gülüşüm saniyesinde yüzümde donup kaldı.Nefesim tekledi adını duymamla fakat Jimin her şeyden habersiz, tüm hevesiyle gözlerini bir saniye bile dışarıdan ayırmadan devam etti."Sen de gelip baksana,çok güzel yağıyor."

Cama sırtımı vererek Jin hyunga döndüm.Üstündeki siyah ceketin izin verdiği sıkılıkta kollarını bağlamış,duvara verdiği sırtıyla öylece dikiliyordu.Koyu renkli kabarık saçları  gözlerinin önüne kadar gelmişti ve çenesi sertçe kilitliydi.Ona bakışımla anında göz göze gelişimizden benim sırtım dönükken bile dikkatlice beni izlediğini ürpererek farkettim.

Ne düşündüğümü anlarmış gibi kalın,pembe dudaklarına bir kaç saniye süren alaylı bir eğim verdi.Bilmiyorum belki de bana öyle gelmişti.Belki de tek yaptığı şuanki gibi ifadesiz suratıyla bana bakmaktı.Emin olamamanın verdiği sinirle dudaklarımı birbirine bastırdım.İşaret parmağımla artık değişme vaktimin geldiği gözlüğümü dürttüğümde sanki bunu beliyormuşcasına yaslandığı yerden ayrılıp üzerime üzerime gelmeye başladı.

Bizden başka kimsenin olmadığı bu ıssız koridorda,Jimin'den gram çekinmeden ondan beklemediğim bir cesaretle dibime kadar girdi.Böylece içimdeki tuhaf hisle sırtım camla buluşana kadar bir ya da iki adım geri atmam gerekmişti. Ardından bir avcının kapanına yakalanmış geyik gibi orada öylece kalakalmıştım.

Yine de tüm iyi niyetimle 'Belki de camdan bakmak için geldi.' diyen iç sesime uydum fakat ayaklarıma yön vererek ondan uzaklaşmak için hamle yaptığım anda sağ elini hemen yanımdan cama yaslayarak koluyla önüme barikat oldu.

wizard¡SopeWhere stories live. Discover now