➳11

1.4K 214 226
                                    

İyi okumalar.

[-Bazen gerçekler gözlerinin önündedir

Ops! Esta imagem não segue as nossas directrizes de conteúdo. Para continuares a publicar, por favor, remova-a ou carrega uma imagem diferente.

[-Bazen gerçekler gözlerinin önündedir

Önümdeki kitaba bir müddet baktıktan sonra iç çekerek kapağını kapattım.
Uzun süre yazılara bakmaktan gözlerim ağrımaya başlamıştı.Zaten okuduğumdan da bir şey anladığım yoktu.Aklım karman çormandı ve hiçbir şeye odaklanamıyordum.

Haftanın ilk günündeydik ve ben Yoongi'nin yüzünü en son cumartesi günü görmüştüm.Uzun bir süre olmadığının farkındaydım ama yine de onu özlemekten kendimi alıkoyamıyordum.Zihnimin dört tarafı, merkezinde onun olduğu ağlarla kaplanmıştı sanki.

Gözümdeki siyah çerçeveli gözlüğümü çıkartarak önümdeki masaya,diğer kitapların yanına koydum.Ellerim yanan gözlerimi buldu bu sırada."Seni özledim Yoongi.Her dillendirdiğimde daha fazla özlüyorum seni."

"Ah,ne de yazık ufaklık."Kulağımın dibinde yankılanan sesle irkilerek ellerimi gözlerimin önünden çektim, fakat durup etrafıma bakındığımda oturduğum masada tek başıma olduğumu görmüştüm.Fazla kalabalık olmayan bu kütüphanede en yakınımdaki kişiler iki masa ötemdeydi.

Tanrım bana ne oluyor?Şimdi de aklımı mı kaybediyorum!

"Beni de özledin mi?Ben seni çok özledim."Tüylerim anında diken diken olurken aynı ses bu sefer hemen arkamdan gelmişti.Öyle ki ensemde hissettiğim nefeslerin arasında iki el, iki yanımdan geçerek masama dayanmıştı.

Taehyung'un bileklerine kadar kömür siyahı,anormal derecede uzun tırnaklı elleri...

"Burada ne yapıyorsun,"diye fısıldadım ciğerlerime derin bir nefesi hapsederken.Korkudan hareket edemediğim gibi ne tepki vereceğimi de şaşırmıştım."Seni görecekler!"

"Beni senden başka kimse göremez."
Masadan çekmediği koca ellerine ağırlığını verdi ve kafamın üzerinden öne doğru eğilip başını uzattı.Yaptığı bu hareketle yüzlerimiz ters bir şekilde karşı karşıya gelmişti."Seni daha önceden görmeye gelecektim fakat..."Hastalıklı gülüşü yüzünü kaplarken titreyen gözbebeklerimdeki bakışlarını aşağıya,siyah gömleğimin altında kaybolmuş olan kolyemin olduğu boynuma kaydırdı."Yoongi'nin varlığını senin yakınlarında hissedip durdum ama bu küçük numarayı anlamam neyseki uzun sürmedi."İki dudağının arasından çıkan soğuk nefesleri alnıma vuruyordu.

"Lü-lütfen,"dedim yavaşça.Beni korkutuyordu."Lütfen git."Ders saati içinde olduğumuzdan Jin hyung ve Jimin'in yanına kaçmak gibi bir şansım yoktu.Zaten kaçsam bile beni bu yaratığa karşı koruyabileceklerini zannetmiyordum.

"Benden neden korkuyorsun?" Üstümden eğilen bedenini geri çekti.
Yeri döven ayak seslerini işittim.Bu sefer masanın etrafında dolaşıp tam karşıma geçmişti.

Sesini yükseltti."Sana soruyorum.
Benden neden korkuyorsun Hoseok?"
Kollarını genişçe açarak avuç içlerini masanın üzerine koydu."Yoongi'den korkmayan sen,neden sıra bana gelince konuşmaya bile mecal bulamıyor?"

wizard¡SopeOnde as histórias ganham vida. Descobre agora