➳7

1.5K 243 302
                                    

İyi okumalar.

[-Çiçek bahçesi gibi kokuyorsun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[-Çiçek bahçesi gibi kokuyorsun

Masa lambasının cansız ışığında oturduğum yatakta huzursuzca kıpırdadım.Jin hyung odama gelmek için Jimin'in uyumasını beklediğinden saat iyice geç olmuştu.Bu yüzden odanın ışığını yakmamış onun yerine masa lambasını açıp loş ışıkta anlatmam gerekenleri detayına girmeden anlatmıştım.

Bakışlarımı parmaklarını seyreden hyungıma sabitledim.Anlattığım şeylerden sonra ikimiz de susmuş ve bir daha konuşmamıştık.Muhtemelen tüm o anlattıklarımdan sonra akıl sağlığımdan şüphe etmişti ya da onun gibi bir şey...

Yarısı gölgede kalmış yüzünü izledim.
Kalın nemli dudaklarını dişlemiş,ona baktığımı hissetmiş gibi büyük gözleriyle bakışlarıma karşılık vermişti.Oturdugu sandalyeye iyice yaslandı.Bu hareketiyle geniş omuzları sandalyeden taştı.Dirseğini çalışma masasına koydu ve yüzünü eline yasladı.

"Hyung..."Ne söyleyeceğimi bilmediğim halde seslendim.Sesim cansızdı."Bir şey demeyecek misin?"
Nefesimi tutup vereceği cevabı bekledim.

"Ne dememi istiyorsun?"
Koyu kahve gözlerindeki duygusuzluk beni ürpertiyordu.

"Bilmiyorum."

Gerçekten bilmiyordum fakat bu sessizlik beni rahatsız ediyordu."Sadece bir şey söyleyecek gibi bakıyordun."

"Diyecek bir şeyim var mı,"diye sordu tekrardan.Daha çok sitem edermiş gibi bir hali vardı."Herkesi ardında bırakıp kaçıyorsun ama sen kurtulduğunu sanarken başın tekrar belaya giriyor.O sırada birden ortaya çıkan adamın biri seni kurtarıyor."
Dişlerini sıkarak devam etti."Seni öpünce de yatağında uyanıyorsun."

"Bana inanmıyor musun hyung?"
Gözlerimiz buluştuğunda titreyerek sordum.Bana inanmaması kalbimi paramparça ederdi.

Ellerini yüzüne kapatıp sertçe sıvazladı.Burnundan gürültüyle bir nefes verdiğinde yaslandığı sandalyeden kalkışını izlemiştim.

Bir şey söylemeden bana yaklaşıp dizini yatağıma koydu.Bu hareketiyle bir anlık refleks ile geri kaykılıp ona yer açmıştım."Hyung,"dedim şaşkınca.Sesime aldırış etmeden koca bedenini yatağıma boylu boyunca uzattı.Kahverengi saçları çiçek kokulu yastığımla buluştuğunda koluma asılıp beni de yanına çekmişti.Yanına düştüğümde ellerini ince belime dolayarak beni geniş göğsüne çekti ve bunları saniyeler içinde zarif bir şekilde yapmıştı.

Ben göğsüyle bakışırken yukarıda,
saçlarımın arasında bir hareketlilik hissettim.Sıcak nefesi saç tellerimin arasında rüzgar etkisi yaratıyordu.
"Saçlarının kokusu yastığına da sinmiş Hoseok.Çiçek bahçesi gibi kokuyorsun."

Sertçe yutkunarak kolları arasından çıkmaya çalıştım fakat o kurtulmak için kıpırdandığımı farketmiş ve bunu önlemek adına daha sıkı sarılarak beni bu utanç verici yere kilitlemişti.
Yaşadığım fiyaskoyla, kızarmış suratımı saklamak adına geniş göğsüne iyice yaklaştırdım.Pijamasından gelen erkeksi koku burnumu gıdıklıyordu.

wizard¡SopeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin