24-Adını Tarihe Yazmak

298 34 56
                                    

İyi okumalar dilerim~

Medya : Aurora-Runaway

Konuştukları saatlerden sonra cumartesi gününe varmanın rahatlığı ile Harry'nin geniş yatağında birbirlerine sokularak uyumuşlardı.

Tom duyduğu şeylerin ağırlığını üzerinden atabilmek umuduyla, Harry kucağında kıvrılırken, buzdolabında yarım şişe viski bulabilmişti.Çoğu zaman içkiye yüklerinden kurtulma ihtiyacı ile başvurmazdı ama şimdi gerçekten gerekiyordu.Özellikle Harry ile yüzlerce yıl vakit geçirdiğini, farklı olasılıklarda doğduğunu ve öldüğünü öğrendikten sonra bunu sakince karşılamasını tamamen duygu kontrolüne borçluydu.Eğer kendini kaybetseydi bu Harry'e zarar verebilirdi.

Deliksiz uykudan ilk uyanan Tom oldu.

Midesi içkiden bulanıyorken başının ağrısını hesaba katmamak mantıksız olurdu.Harry'nin uyanmasını engellemek için titizlikle ince ama güçlü kollar arasından sıyrıldı ve minik adamın, kokusuyla rahatladığını bilerek ceketini bıraktı yakınına.Tahmin ettiği gibi koku kaynağının uzaklaşmasından hoşlanmayan minik adam huysuzca cekete sarılıp burnunu gömmüştü yakasına.Tom hafif bir şekilde kıkırdayarak bu sevimli sahneye gülümsedi, elini uzatıp vahşi ama ipeksi saçlara doğru sürttü.Eğilip yanağına hafif bir öpücük kondurduktan sonra topuklarını çevirerek orta genişlikteki yatak odasından çıkmıştı.

İlk önce başı için ağrı kesici ilacı içtikten sonra saati kontrol etti.Neredeyse öğleye geliyordu.Yatıştırıcı bir kahvaltıyı seçerek mutfağı keşfetmeye koyuldu.Minik adam evi tamamen kendi düzenine ve rahatlığına göre ayarlamıştı.Renkler hafif ve gözü rahatsız etmiyordu.Mobilyaların ve tezgahların kenarları keskinlikten arındırılmış, Harry'nin herhangi bir çarpmadan yaralanmaması için ayarlanmıştı.Tom bunun için onu takdir etti.Harry'nin yakın zamanda onu bulmasa intihara yaklaşacağını biliyordu.Aşkını gideremiyor olsa bile minik adam için bunun sorun olmayacağını anlamıştı.Tom'u her şekilde seviyordu.Arkadaş, dost, kardeş, abi, anne, baba ve daha birçoğu.Ama en önemlisi de biricik hayat arkadaşı olarak sevmesiydi.

Tom'u her kusuru ile severken öyle saftı ki diğer adam onun bu ışığına kapılıyordu, vazgeçemiyordu.Harry ile ilgili daha çok şey öğrenmek ve yaralarına merhem olmak istiyordu.En sonunda diğer hayatları hatırlayacağından emin değildi ama Harry'e güvenebilirdi.O hırslıydı, güçlüydü, zekiydi.En önemlisi ise seviyordu, kaybın acısını biliyordu.Bu şekilde, bu muazzam hislerle istediği şeye kolaylıkla ulaşabileceğine Tom adı kadar emindi.

Tom kendi dünyalarına dalmışken eli alışmış bir biçimde her gün yaptığı kahvaltıyı hazırlıyordu.Mutfaktaki sevimli yemek masasına hazırladığı tabakları yerleştirdiği sırada dinlemekten pek hoşlandığı bir melodi duyuldu.Naif adımlarını Harry'nin çantasını bıraktığı yere doğru atarken hızlıydı.Minik adamın sese uyanmasını istemiyordu, her ne kadar güzel bir melodi olsa da.

Bu melodi 1860 civarı yapılmış bir müzikti, genel olarak piyano kullanılıyordu.Tom bu müziği keşfederken henüz öğrenciydi.Fransızca kursuna yeni başlamıştı ve müzik türü olarak klasiklerden hoşlandığı için yolda, bir otobüsteyken bulmuş ve favorisi yapmıştı.O zamandan beridir ne kadar çok müzik dinlese de en sevdiği bu müzik olmuştu.Bir anlamı olup olmadığından emin değildi fakat Harry telefon zil sesi yapıyorsa olabilirdi.Çantasını içinden özür dileyerek açtı ve telefonuna doğru uzandı.Telefonu çantadan çıkardıktan sonra hemencecik düzenleyip fermuarı kapatmış, ekranda yazan isme bakmıştı merakla.

'Dogfather'

Cevaplamalı mıydı?

Ayrıca Harry'nin diğerlerine de lakap takıp takmadığını merak ediyordu.Dudaklarını birbirine bastırarak aramayı açtı ve kulağına doğru yasladı yatak odasına yürürken."Yavru?İyi misin?Sen geç açmazdın?"

Malédiction D'éternité // TomarryWhere stories live. Discover now