29-Mektup

306 44 112
                                    

Arkadaşlar, merhaba.

Yıllar sonra tekrar buradayım ama çok sinirliyim.

Kitap okunmadığı için o kadar sinirlendim, kitaptan soğudum ki kim bilir üç aydır bir bölüm bile atasım gelmedi.

Üç ayda hiç mi değişmez oylar?Okunması hiç artmaz mı?Beni sinirlendirdiniz.Yazmaya başladığımdan beri kim bilir kaç ay oldu ve hala 15'ten az oy alan bölümler var.Sizde mi sıkıntı var bende mi?Bana bunu bir açıklayın, rica ediyorum.

Ve şerefsizim, canım bölüm atmak istemedi.

Neyse, şu an sinirlendim ve siz okumasanız bile inadına bölüm atacağım.Oy atmayın, sıfır oy ile geçsin bu bölüm.Ciddiyim.Oy atanı paralayacağım.Ulan, konusu mu hoşunuza gitmedi de okumuyorsunuz?Aynı emeği Lived Memories'a da gösteriyorum.

Daha da sinirlenmemek adına susuyorum, dediğim gibi oy atmak yok.

İyi okumalar dilerim.

Draco, neredeyse bir haftadır delicesine merak ettiği oğlandan gelen mektuba açlıktan ölmek üzereyken yemek bulmuş gibi bakıyordu.Harry ona haftada bir kere mektup göndereceğini söylediğinde biraz şüpheliydi fakat gerçekten tam bir hafta sonra mektup elindeydi.

Harry Hogwarts'tan o gece onunla konuştuktan sonra ayrılmıştı.İlk iki gün bir yerde saklandığı veya Sırlar odasını ararken kuytu köşede uyukladığı düşünülse de bütün profesörler tarafından gerçekleştirilen aramanın sonunda Harry Hogwarts'ta bulunamamıştı.Hiçbir varlık belirtisi yoktu, şaşırtıcı bir şekilde sihirli imzasını bile silmiş, arkasından hiç iz bırakmadan kaybolmuştu.

Draco ona çok imrendi.

Arkadaşları olarak sorgulandıktan sonra profesörler, özellikle Dumbledore oldukça tutuşmuş gözüküyordu.Seherbazlara derhal haber verilmiş, Harry'nin gidebileceği yerleri aramaya başlamışlardı.

Şimdi ise Draco elinde aranan çocuktan bir mektup tutuyordu.

Ortalığı bu kadar kolaylıkla karıştırabildiği için Harry'e güldü ve mektubu nazikçe yırtarak içerisindeki kağıdı çıkardı.İki tane el yazısı vardı, birisi herkesin imrenebileceği kadar düzgün ve geleneksel tipteyken diğeri daha sade, bir profesörün elinden çıkmış gibiydi.Draco Harry'nin profesör yazısına benzeyen yazısını bildiği için birazcık rahatladı.Diğerinin 'Tom Riddle' olduğunu tahmin ediyordu.

'Merhaba Draco!

Nasılsın?Ben çok iyiyim, hepimiz çok iyiyiz.Tom'u buldum, yanımda kahvesini içiyor.Yarın toparlanıp Britanya'ya döneceğiz.Hogwarts'tan ayrılıp sınavlarımı hemen vermek için Lucius'a mektup yazdım ve birkaç gün içerisinde cevap gelecek.O zamana kadar Tom'un eski evinde kalacağız.Dursley'ler söz konusu bile değil.

Tom Malfoy Malikanesinde kalabileceğimizi söylüyor ama yine de Tom'un eski evine uğramamız gerekiyor.Yazın orada olacağımı söylemiştim.

Sana bir iyi, bir kötü haberim var.

İlk önce iyisini söyleyeceğim.Tom'u buldum ve yanında dolaşmama izin verdi.Beni kullanışlı buluyormuş, öyle dedi.Bundan sonra da yanından ayıracağını sanmıyorum, beni çok sevdiğine eminim.Kesinlikle benden hoşlandı.

İkinci ve kötü haber -Tom bunun nasıl kötü olabileceği konusunda tartışma başlattı- Tom Marvolo Riddle, Kim olduğunu bilirsin, diye bildiğimiz Lord Voldemort'un ta kendisiymiş.Benden saklamıştı, öğrendiğimde şok oldum ve Dumbledore'un neden bana anlatmadığını şimdi anlayabilirsin.Onun Voldemort olduğunu veya ailemi öldürdüğünü bilsem de pek umursamıyorum çünkü o zamanlar zihni parçalanmıştı.Şimdi çok daha iyi, anıların karışıklığı ile bazen başı ağrısa da delirmiş Voldemort'u getirmediğimden eminim.

Malédiction D'éternité // TomarryWhere stories live. Discover now