Malédiction D'éternité // Tomarry

37-"Teşekkür ederim."

İyi okumalar dilerim~

"Öncelikle,"diyerek odaya giren gümüş gözlü, siyah saçlı adam kütüphane benzeri bu odada, sandalyesine oturmuş ve birkaç kağıt karıştıran Tom'a hitap ediyordu.Kızıl gözlü adam başını kaldırıp kollarını göğsünde bağlayan Sirius'a bakmış ve tek kaşını kaldırmıştı merakla."Senden hoşlanmıyorum."

Tom tepkisizce ona bakmaya devam ettiğinde kıpırdandı adam.

"Neden karşı çıkmıyorsun?"

"Pek çok kişi beni sevmez."diye omuz silkmişti Tom."Yani umursamıyorum.Başka ne söyleyeceksen söyle, birazdan Malfoy malikanesine gitmem gerekiyor."

Sirius devam etmesi gerektiğini bilerek öksürdü yumruğuna."Harry'nin anlattığı şu savaş lideri olarak yapman gereken şeyleri de anlıyorum ama arkadaşlarımı öldürdün ve Harry'i öldürmeye çalıştın.Bu yüzden seni affetmeyeceğim."

Tom başını salladı hafifçe."Doğal olarak ama bil ki affedilmeyi dilemedim.Sebeplerim vardı, Harry'nin sana söylediği gibi."

"Biliyorum."dedi adam, huysuzca.Bu konu hakkında konuşmayı cidden sevmiyordu."Harry sana değer veriyor ve sen de ona iyi davranıyorsun.Buna göz yumacağım ama yavruma zarar vermeyi düşünme bile.Bana ne derse desin seni mahvederim.Onun mutluluğu benim için önemli ama sağlığı daha da önemli."

Tom tehdite alay etti, o bir köpek babaya yenilmeyecekti.Sirius inatçı olabilir ama Tom güçlüydü.Birileri tarafından kolayca alt edilebilirse lider olmasının anlamı yoktu."Harry benim elimden zarar görmeyecek."

"Bundan emin olsan iyi olur."diye homurdandı Sirius."Hem...ona zarar verebilirmişsin gibi.Harry hem bilgili, hem de güçlü!"

Kızıl gözlü adam bu sözlere daha öfkeli gözüküyordu.Sirius onun ifadesine memnuniyetle baktı ve gülümsedi.

"Bunları söylediğime göre karanlığa nasıl katılacağımı anlat."

Tom öfkeyle tısladı."Önce saygılı konuş.Ben sizin Dumbledore'unuz gibi değilim."

Sirius suratını buruşturdu ve isteksiz bir saygıyla konuştu."Karanlığa nasıl katılabilirim lordum?"

"Mükemmel."dedi adam, memnuniyetle."Harry muhtemelen işaret almanı istemeyecektir, bunu onunla konuşmam gerekiyor ama resmiyetle sana da görevler vermeye başlayacağım.İhanet etmeyi düşünürsen Harry'nin vaftiz babası olmanı umursamam bile, haberin olsun.Burada hainlere yer yok."

Sirius başını salladı hafifçe.Harry'nin olduğu tarafa ihanet etmeyi düşünmüyordu tabiki.

"Harry evdeyse ondan birkaç kağıt işlerini alabilirsin,"derken masaya koyduğu bütün parşömenleri toplamıştı Tom. "Değilse şimdilik görevin yok.Bir tane olduğunda sana vereceğim."

"Harry evde değil.Barty Jr ile konuşmak için Malfoy malikanesine gitti."

"Uyanmış mı?"diye sordu adam, merakla.Sirius başıyla onayladığında kendi kendine mırıldandı ve Sirius'un yanından geçerek çıktı odadan.Diğer adam onu merakla takip etmişti."Malfoy malikanesine gideceğim, geliyorsan hızlı ol."

"Geliyorum, geliyorum!Cissa oradadır, değil mi?"

"Muhtemelen, çay partisine falan gitmediyse ki oğlu tatile gelmiş diye duydum.Yule vakti geliyor."

Sirius sırtına cüppesinden geçirip asasını cebine atarken merakla baktı önüne."Harry doğum gününün Yule'de olduğundan bahsetmişti, ne zaman?"

Adam kayıtsız bir sesle cevapladı."Aralık sonu."

"Yıl olarak?"

"1926 yılı."