40-Mavi Gözler

255 32 21
                                    

Hellö!

Nasılsınız?Hellö deyince aklıma Almanca geldi, orada da buna benzer söyleniyordu sanırım.Almanca'm hiç yok, bir Fünf'ü bilirim(nasıl yazıldığı hakkında hiçbir fikrim yok), o da 5'tir vkdlglslglsla

Okuduğum lisede Almanca malesef yoktu.Sanki olsa öğrenebilecekmişim gibi, sekiz yıl ingilizce gördük de ne oldu?

İsyanımızı da ettikten sonra sizi okumaya gönderebilirim :)

Bölüm sonunda buluşalım?

İyi okumalar dilerim~

Draco iki Gryffindor onu kenara çekene ve konuşmaya zorlayana kadar bir hafta boyunca kaçmıştı onlardan.

Harry'i seviyordu sarışın, o iyi bir arkadaştı ama oğlanın diğer arkadaşlarından pek hoşlanmıyordu.Harry neyse ki onu konuşmaya zorlamıyordu, bu sayede birbirlerine karışmadan bir buçuk yıl geçirmişlerdi zaten.

Yani onlarla konuşmak istemedi, konu Harry olsa bile.

Malesef ki bu mümkün değildi, Hermione Granger ona "Kaçmaya çalışırsan saçlarını bozarım."diye tehditte bulunup muggle saç boyalarını gözleri önüne koyduğu için.

Bu yüzden uslu ama kızgın bir çocuk gibi, haksızlığa uğramış hissederek oturdu ve yapabildiği en ölümcül bakışları dikti kıza.

"Sadece birkaç soru, Malfoy!Ölmeyeceksin!"

"Bu bir sorgu,"dedi sarışın, küçümseyerek."Beni resmen tehdit ettin, yani bu bir sorgu."

Ronald kızıl saçlarını gözleri önünden çekerken burun kıvırdı."Kim seni sorgular ki?"

"Hey, Weasel!Kim olduğunu unutma!"

Hermione ikisini de omuzlarından iterek oturmalarını sağladı ve sarışına baktı."Harry iyi miydi?"

"Sağlıklı, mutlu ve sinir bozucu."diye sıraladı Draco, sıkılmış bir sesle.Kız devam etmesi için başını eğdiğinde burnunu çekmişti."Ve çok aşık."

Ronald kalkık kaşlarla sorguladı."Aşık?"

"Bilmiyor muydunuz?"diye soran sarışın her nedense gururlu gözüküyordu."O Lordumuza aşık.Hem de çok.Zaten bu yüzden okuldan gitti.Yaşlanma iksiri içmiş, gittiğimde 20'li yaşlarda gözüküyordu!Ve sonra anlattı ki zihnen çok çok ve çok yaşlıymış.Şimdi daha az deli gözüküyor, Lordumuz ile konuşmak ona iyi geldi."

"Senin lordun,"diye tersledi Ronald, onu.Sonra duraksadı ve iri gözlerle baktı sarışına."Lordun derken...K-K-Kim-olduğunu-bilirsin mi-"

Sarışın başını salladı onaylar biçimde."Lordumuz ile konuştum!Daha önce onun kadar yakışıklı bir adam görmemiştim, bu yüzden tuhaftı.Hem de kırmızı gözleri vardı!Harry sürekli gözlerinden şikayet ediyordu.Gerçek gözleri maviymiş ama Lordumuz sevmiyormuş maviyi.Gerçek ismi de Tom!Sadece Harry öyle hitap ediyor, buna cesaret edebilen tek kişi o."

İki gryffindor belirsiz ifadeleriyle baktılar sarışın çocuğa.Ronald ailesinden gelen mektuplar sayesinde Voldemort'un geri döndüğünü söyleyen haberleri duysa da gerçekten inanmak istememişti ama Draco bizzat görmüşse ve Harry onun yanındaysa ne yapmalıydı?Ne düşünmesi gerekiyordu?

Hermione ise Harry'nin ilgisinin -aşkının- farkındaydı ama o kişinin kim olduğu onu şaşırtmıştı.

"Bu Harry,"dedi ve kahverengi gözlerini kızıl oğlana dikti kız."Bir şeyler biliyor ki orada.En son gördüğümüzde macera arıyordu ama asla kimseye zarar gelsin istemedi.O iyi birisi, oradaysa doğru olan bir şeyler olmalı."

Malédiction D'éternité // TomarryWhere stories live. Discover now