39-Yatak Sohbeti

253 33 17
                                    

Merhaba, başlık mükemmel biliyorum ama tahmin ettiğiniz -ve kesinlikle istediğiniz- şeyler yok gkslglslflsl

Şimdiden söyleyeyim de beklentileriniz bu yönde olsun :)

Nasılsınız? Soranlar için ben iyiyim, sonunda bölümü yazabildiğim için mutluyum.

Biraz gece kaldı ama sıkıntı yok.

Öyleyse okumaya geçin!

İyi okumalar dilerim~

Vaftiz babasıyla aynı gözüken bedende bulunmak tuhaftı.

Hiçbir şey kendisinin değil ama aynı zamanda onunmuş gibi geliyordu.Parmak uçları dokundu ama hisleri tuhaftı.

Bu yüzden Harry çok özlü iksiri sevmezdi.

Geçmişte içmesi gereken durumlar olmuştu tabi.Dönüşüm ne kadar rahatsız ediciyse bedeninin farklılaşması da öyleydi.

Ama Harry dayanmak zorundaydı.

Buluşmaya Sirius'un yerine gitmek istemişti ama adama güvenmediğinden değil.Sirius ne kadar yaramaz olsa da akıllı bir adamdı ve kendini rahatça idare edebilirdi.

Onun merak ettiği şey Dumbledore ve asasıydı.

İlk önce asayı yakından görebilmek için toplantıya gitmeyi ummuş, daha sonra gizlenmiş satırlarda neler sakladığını okumak ve görmek istemişti.

Sirius kendini idare edebilen birisi olsa da onun kadar satır aralarını okuyamayabilirdi ki Harry Dumbledore'un nasıl birisi olduğunu çok iyi biliyordu.

Buluşma yerleri elbette ki Hogwarts'ta, nostaljik hissettiren, çok çeşitli anıların yaşandığı yerdi.

Dumbledore yer olarak kendi ofisini seçmiş, en kısa sürede gelmesini istemişti.

Sirius da vaftiz oğlu söz konusu olduğunda acele ederdi.Bu yüzden Harry acele ederek yürüyor, müdürün ofisine giden yolda hızlı adımlar atıyordu.

O tuhaf, çirkin heykelin önünde, Dumbledore'un ona verdiği şifreyi söylemiş ve en yüksekteki basamağa atlayarak sabırsızlıkla beklemişti yukarıya çıkmayı.

Sonunda ofisin önünde durduğunda derin bir nefes almıştı Harry.Bu zorlu bir toplantı olacaktı çünkü Dumbledore'a saldırmamak için kendini tutması gerekiyordu.

Adamı dövmeyi veya öldürmeyi çeşitli nedenlerle istiyordu.İlk başta sevdiklerine zor zamanlar yaşattığı, bu boktan yaşama onu zorladığı içindi.İkincisi öncesi için intikam almak istemesiydi.Normalde önceki hayatlarını orada bırakır ve yeni hayatında o kişileri sorumlu tutmazdı.

Fakat Dumbledore şimdiden onu çok kızdırmıştı, Riddle Sr gibi özel olarak hoşlanmadığı birisiydi.Bu nedenle kişisel olarak intikam almak istiyordu.

Üçüncü nedeni ise elbette Ölüm yadigarlarıydı.Ne olduğunu öğrenmek istiyordu.Ne yapabilirdi bu güç ile?En başta neden seçilmişti?Neye göre seçiliyordu bu kişiler?

Bunları öğrenmek zorundaydı.Bunun için de Mürver asaya ihtiyacı vardı.Asayı adamı öldürerek almak inanılmaz cazipti ama ölüm kurtuluş olurdu ona.

Zaten şimdi yapabileceği bir şey değildi düşünmeyi bırakmalıydı.

Dikkatini toplayarak kapıyı tıklattı ve 'Gel' sesiyle kapıyı açtı, içeriye attı adımını.

Olabildiğince gergin ve öfkeli gözükmek için uğraşırken Dumbledore'un ona işaret ettiği koltuğa yürümüş, saçlarını karıştırmıştı hafifçe."O mektup da neydi, müdür?Harry'nin Kim-olduğunu-bilirsin tarafından kaçırıldığını ve onu zindanda tuttuğunu söylediniz!Güvende olduğunu sanıyordum, bu nasıl oldu?"

Malédiction D'éternité // TomarryDonde viven las historias. Descúbrelo ahora