Malédiction D'éternité // Tomarry

32-Özgür Sirius Black

Merhaba!

Yıllar sonra ben geldim, yakın zamanda da bölüm yazamam sanıyordum ama bir şekilde baktım yazmaya başlamışım.

Yeni bölüm ne zaman gelir kesinlikle söz vermiyorum, bana da sormayın.Siz sorunca kötü hissediyorum.

Neyse, umarım iyisinizdir.

İyi okumalar dilerim~!

Kabusun konusu bir daha açılmamıştı.

Tom Harry'e bir seçenek sunmuştu ve bunu kullanıp kullanmamak genç adamın kararıydı.Kullanmasını istiyor olsa da onu zorlamayacaktı.

Riddle Malikanesinde iki gün daha geçirmişlerdi.Harry çoğunda aylaklık ediyor ve amaçsızca malikanedeki odaları temizliyordu.Yemeği dışarıda yiyorlardı zaten.

Tom'un alışmakta zorlandığı bir şey varsa o da Harry'nin görünüşüydü.

Harry'nin davranış şekillerine tamamen uyuyordu görünüşü.Dudaklarının kıvrımı, gülümsediğinde gözlerinin kenarının kırışması, sesi, el hareketleri ve karakteri tamamen 20 yaşındaki bir Harry içindi.

Bu yüzden yetişkin Harry ile geçirdiği bir günün ardından onun bir çocuk olduğunu tamamen unutmuştu.Zaten çocuk değildi, en azından zihnen değildi.

İki günün sonunda yeni evlerinin hazırlıkları tamamlandı ve eşyalarını toplayıp hızlıca taşındılar.

Harry büyücü köylerine giderek kişisel malzemelerini almıştı çoktan.Yetişkin bedeni için kıyafeti, ayakkabıları gibi şeyleri almayı unutmamıştı.Genişleyebilen bavuluna Riddle Malikanesinde bulduğu ilginç muggle kitaplarını yerleştirmişti, boş vakitlerinde okumayı planlıyordu,

Yeni evleri Hollanda'nın kıyısına yakın, 15 dönümlük arazisi olan bir adadaydı.

Adayı birinci büyücü savaşı sıralarında satın almıştı Tom.Saklanacak veya kendini rahat hissettirecek bir alana ihtiyacı vardı ve sonuç olarak ada onundu.

Ev dört yatak odası, üç banyosu, bir mutfağı, iki salonu, bir ofisi ve her tür kullanıma hazır boş bir odası vardı.Harry orta büyüklükteki krem rengi duvarları olan odayı kapmıştı bile.

Tom hemen karşısındaki grinin tonlarını içeren odaya yerleşmeye karar vermişti.

Sonraki üç saat eşyaları yerleştirmekle geçmişti.

Bittiğinde Harry inleyerek kendini yatağa bırakmıştı.

Sırtüstü uzanırken ellerini ensesinde birleştirdi ve düşünceli bir şekilde baktı tavana.

Tom Lucius'a yapmasını söylese de vaftiz babası hakkında düşünmeden edemiyordu.

Sirius her zaman hayatının bir parçasıydı ve her zaman yer edinecekti.Vaftiz babası sırtından desteklemeden veya şebeklik yapmadan nasıl devam edebileceğini bilmiyordu.

O Tom'u severdi, onunla hayatını birleştirmeyi severdi.

Ama Sirius Harry için başka bir konuydu.Tom kadar dokunulmazlık hakkına sahipti vaftiz babası.

Bu yüzden heyecanlıydı çünkü onu tekrar görecekti.Heyecanlıydı çünkü bekleyemiyordu.Davanın sonuçlanması veyahut davanın açılması bile uzun sürecekti.Harry en az bir ay beklemesi gerektiğini biliyordu, biraz da bu yüzden düşünmeden duramıyordu.

Bunun kendisine fayda getirmeyeceğini fark etmek onun için kolaydı.Düşünerek bir kendisini zorlamayacaktı.

Gözlerini kapatarak derin bir nefes alırken göğsünün şişmesine izin vermişti Harry.Birkaç kere daha nefeslerini derinleştirerek zihnini yapabildiği kadar temizledi ve gözlerini açıp doğruldu oturduğu yerde.