25-Beklenen Dünya

346 37 67
                                    

Merhaba~!

Çok çok beklediğiniz bir bölüm ile karşınızdayım, özellikle bunun olacağını bilenler vardı, onları bu titiz görüşleri sebebiyle tebrik ediyorum.Fazla oyalamayayım, okumaya geçin!

Medya; Halsey-Graveyard

İyi okumalar dilerim~

Hayatını mahvetmeye hevesli bir Karanlık Lord resmen izinsiz bir şekilde yaşamına müdahele ettiğinde henüz bir buçuk yaşındaydı.Orada kendisi ölmesi gerekirken ailesi ölmüş, Harry Potter, Öldüren Lanete karşı hayatta kalan tek kişi olarak tarihe yazılmıştı.Sadece bu da değil, tipinden canavarlık akan bu adamın inatçılığını Tom'dan başkasında görmemişti.Adam ruh halinde olsa bile onu öldürmeye gelmiş, hem bedenimi elde edeyim, hem de gelmişken Harry'i öldüreyim diye düşünerek Hogwarts'ta Karanlık Sanatlara Karşı Savunma profesörüne bağlanıp gözü önünde saklambaç oynamıştı.

Harry her zaman güçlü bir büyücü olmuştu ve uğursuz büyüleri çabucak fark ederdi.

Quirrel'ın kafasının arkasında ona tehdit oluşturacak bir canlı olduğunu biliyordu.En başta Feslefe taşı hakkında şüphelendiği kişi Quirrel'dı, arkadaşlarına açıklamasa bile.Neler olacağını fark etmesi kolay oldu.Quirrel'ın taşı çalacağını biliyordu, engel olmak istiyordu ve olmuştu da.Karanlık Lord kuyruğunu bacakları arasına kıstırarak kaçtığında homurdanmıştı.Ruh halinde olduğu için gitmeyi tercih ettiğini biliyordu ve umursamamıştı.

Felsefe taşını eline aldığında ise…Oh, Harry onunla ölümsüzlük iksiri yapmak istedi.Bu sayede Tom ile birlikte ölüme karşı durabilirlerdi.O saçma bir şekilde bayıldığı için taşı Dumbledore almıştı ve Harry daha fazla nefret ediyordu o bunaktan.Öncelikle garip parıltılı mavi gözlerini ona dikip her anını izlediği için, daha fazla önemli bir şekilde onun zihnine girmeye çalıştığı için.Apaçık onu kullanmak istiyordu ve Harry zihinbend kullanarak bunağı zihninden kovduğunda epey şaşırmış gözüküyordu.Ona nasıl bunu kullandığını soramazdı çünkü sorarsa Harry'nin zihnine girmeye çalıştığını kabul ederdi.

Voldemort gittiğinde ve dönem bittiğinde Dursley'lerin yanına dönmekten hoşlanmamıştı.Dumbledore'a apaçık bir şekilde kalmak istemediğini, kendisini taciz ettiklerini söylemişti ama adam dediklerini gözünün içine bakarak reddetmiş, Dursley'lerin onun için iyi bir koruyucu aile olduğunu savunmuştu.Harry'nin ondan daha fazla nefret etmesi dışında başka bir şey sağlayamadı.Yazın tek bir mektup bile alamayışı onu kesinlikle sinirlendirdi.Arkadaşı Hermione ve Ronald'ın onu bir mektupluk bile sevmemiş olmaları ihtimali sinir bozucuydu.Üstelik Dudley onunla dalga geçiyordu bu konuda.Harry Dobby geldiğinde ve ona mektupları gösterdiğinde, Hogwarts'a gitmemesini söylediğinde kızmıştı.

Dobby'nin çıkardığı gürültü sesinin ardından odasına kilitlenen Harry, öfkeden kuduruyordu.O odadan çıktığı anda her yeri aleve boğacağından neredeyse emindi.O dünyadaki her şeyden yaşlıydı ve engellenmesi, özgürlüğünün dayanamadığı şeylerden bir tanesiydi.Diğeri ise Tom'dan, sevgilisinden ayrı kalmak.Onu henüz göremediği için mutsuzdu, ek olarak Slytherin yıllıklarını karıştırmıştı ve 1937 yılında giriş yaptığını görmüştü.Onun kendi sevgilisi olduğundan emin olacağını gösteren tek şey olağanüstü notlarıydı.

Ve Dumbledore'a sormuştu.Tom Riddle adlı birisini tanıyor musunuz diye.

Yaşlı bunak onu tamamen görmezden geldi.Oğlan, onun tanıdığından emindi ve bu da öfkelenmesinin başka bir sebebiydi.Onun doktoru olan Tom ona sakinleşeceği birkaç hareket göstermişti ve gerçekten işe yarıyordu.Her zaman yanında çiğneyebileceği bir şeker bulunduruyordu.Tom'un dediğine göre insanlar, ilkel zamandan gelen bir içgüdü ile bir şeyler yedikleri zaman vücutları güvende olduklarını düşünerek onları sakinleştirirdi.Harry denemişti ve işe yarıyordu.Bu sebeple öfke nöbetlerini yatıştırıcı etken geveleyeceği şekerdi.

Malédiction D'éternité // TomarryWhere stories live. Discover now