Malédiction D'éternité // Tomarry

11-Haftasonu Gezintisi

Merhaba~!

Tatlı mı tatlı bir bölümle karşınızdayım!Umarım beğenirsiniz.İstediğiniz kadar yorum yaparak beni rahatsız edebilirsiniz, cevaplamaktan mutluluk duyarım.

İyi okumalar dilerim~

"Lily,sadece öğrenmek istedim ve buna hakkım var.Ben onun babasıyım."

"Biliyorum tatlım,tepki vermenden endişe ediyordu ama sana söyledi değil mi?Hem o ve Harry yoldalar geliyorlar."derken gergin bir şekilde salonu turlayan adamın omuzlarına ellerini koymuş, koltuğa doğru çekmişti dikkatle."Onunla konuştun değil mi?İsmi neymiş?"

"Çok nazik birisiydi James.Endişelenmene gerek yok.Harry doğru kişileri anlayabilir."dediğinde nefesini gürültüyle vermişti James.Daha sonra pes ederek başını onaylar biçimde salladı ve pencereye dikti gözlerini.Yaklaşan araba seslerinin bahçelerinde duyulması uzun sürmedi.James neredeyse yerinden fırlayarak kalktı ve gitti kapıya doğru."Tanrım,çok endişelisin."diye seslendi Lily.

"O bir adam Lily.Oğlumuzun erkek bir sevgilisi var!"

"Harry sevdiği sürece cinsiyetinin benim için bir önemi yok,James.O çok güzel bir çocuk ve her şeyin sevdiği gibi olmasını istiyorum."

Harry emniyet kemerini çıkarıp Tom'a doğru baktı."Babanın sorun etmediğinden emin misin,Harry?"diye sorduğunda neşeyle gülmüştü."Senin nasıl birisi olduğunu öğrenince sorun olmayacak."dedi ve elini uzatarak Tom'un yanağına koydu,uzanıp öptü biçimli dudaklarından.Tom konuşmak üzere dudaklarını aralamıştı ki Harry konuşamadan susturdu onu."Sadece endişeli ve bu normal bir şey.Her zaman olduğun gibi davran.Gergin misin?"

"Biraz."diye mırıldandı ve arabanın anahtarını çıkarıp kemerini çözdükten sonra indi arabadan.Arka koltuğa koydukları çantalarını aldıktan sonra arabayı kilitlemiş,iki katlı sevimli eve doğru yürümüşlerdi.James onlar daha zile basmadan açtı kapıyı,yüzünde sakin bir gülümseme vardı ve Harry'e bakıyordu mutlulukla.Zümrüt gözlü genç kocaman gülümsedi ve sarıldı genç adama.James oğluna sarıldı ve sırtına pat pat yapıp geri çekildi,yanında duran Tom'a baktı yeni fark etmiş bir şekilde."Sen…"

Tom elini uzattı."İsmim Tom Riddle.Sanat bölümü başkanı oluyorum."James kaşlarını kaldırıp gülümsedi ve sıktı Tom'un elini.Harry dudaklarını birbirine bastırıp yaklaştı sevgilisine doğru."Ve kendisi benim erkek arkadaşım oluyor."dedi belirgin bir neşeyle.Lily eşinden daha şaşırmış gözüküyordu şimdi."Tanrım!Böyle göründüğünü bilmiyordum,Tom."dedi ve kollarını uzatarak sarıldı genç adama."Bende sizi bilmiyordum Miss Potter."dediğinde neredeyse cıvıldadı kızıl kadın."Lily diyebilirsin ve lütfen içeri gelin.Daha rahat konuşuruz."

Kadının neredeyse sürüklemesi üzerine Tom birazcık hızlı davranarak yetişmeye çalıştı.Annesi de neşeli ve hareketliydi,anlamıyordu.Neden bu kadar canlı olmak zorundalardı?

"Tom,istersen çantaları bana ver,odama götüreyim sizde salona geçersiniz."dedi ve ellerini uzattı Harry.Genç adam itiraz kabul etmeyen zümrüt gözlere karşılık hafifçe güldü ve omzuna aldığı çantasını bıraktı Harry'nin eline.Minik olan neşeyle merdivenlere yönelirken kızıl kadını takip etmişti Tom.Artık Harry'nin zümrütlere benzeyen gözlerinin nereden geldiğini biliyordu."Bir şeyler içer miydin tatlım?Yolculuk zordur."

"Teşekkür ederim,Harry yeterince yol kenarında durdurdu."Lily gülerek başını salladı ve James'e kaşlarıyla işaret edip salondan mutfağa geçti.Tom elini pantolonuna doğru sürtüp bakındı salona.O sırada adamla göz göze gelmiş,istemsizce gerilmişti.Adam tahmin ettiğinin aksine sadece koltuğu işaret etti ve garip bir gülümseme takındı.Tom baskı altında hissetmekten nefret ederek oturdu koltuğa.Biraz sinir bozucuydu,neden Harry ile birlikte olabilmek için ailesiyle görüşmesi gerekiyordu?Hayır tanışmayı elbette isterdi fakat tepki görme ihtimali olduğu için pekte istiyor değildi.