9-Sevimli Bir Çift

384 36 38
                                    

İyi okumalar dilerim~

Harry delici gözlerini karşı banklarında oturan kıvırcık saçlı kıza ve Tom'a dikerken Draco onun dikkatini başka bir yöne çekmeye çalışıyordu.Pek başarabildiği söylenemezdi çünkü Harry sürekli başını çevirip yan yana oturan Tom ile ismini bilirse kötü şeyler yapacağını bildiği kadına bakıyordu. "Harry'ciğim, canım arkadaşım.Tom fark edecek!Kes öyle bakmayı! "diye tısladı ve karnından dürttü Draco. Harry delici bakışlarını sarışına çekti ve irileştirdi gözlerini. "Fark ederse etsin! Onu seviyorum ben!"

"Öyle olsa bile şu an sevgili değilsiniz. İstediği kızla görüşebilir."

Huysuzca baktı sarışına. Ne demek istediği kızla görüşebilirdi? Tom ona aitti. Kimseyle de paylaşmak istemiyordu. "Tom beni seviyor bir kere!" diye tısladı sarışına doğru. Zümrüt gözleri tekrar banka çekildiğinde iki saniye içinde Tom ile göz göze gelmişti. Kızarmaya engel olamayarak başını çevirdi ve Draco'yu arkasında bırakarak çantasıyla birlikte girdi kampüse. "İstediği kızla görüşebilirmiş." diye homurdandı ve ders programına bakarak merdivenlere yöneldi.

"O senin dolaştığın birinci sınıf değil miydi?"diye sordu kıvırcık kadın."Evet ve gitmeliyim.Sonra devam ederiz konuşmaya."derken yanında getirdiği kitaplarını almıştı Tom."Yanlış anlamış olabilir mi?"

Biçimli dudakları kıvrıldı ve güldü genç adam."Büyük ihtimalle öyle."

"Şimdilik anlayış gösteriyorum Tom.Git ve sevgilinle konuş."Mavi gözlerini devirdi ve kalktı banktan."Sevgilim değil.Şu anlık."

"Bugün sonunda itiraf edersin umarım. Senin sevgili bulduğunu görmeden ölmeyeceğim." derken onun peşinden kalkmıştı kadın. Tom kaşlarını kaldırarak kadına döndü."Peki, ölebilirsin Bella. Daha sonra görüşmek üzere." dedi ve hızlıca yürüdü kampüse doğru. Harry'nin programını ezbere bildiği için kolaylıkla bulunduğu dersliği hatırlamış,adımlarını yöneltmişti. Kızararak kaçması çok sevimliydi ve o sevimli şeyi artık kolları arasında istiyordu. Kapıyı sessizce açıp içeri göz gezdirdiğinde pencere kenarında dikilen, sevdiği ve gözettiği oğlan harici kimse olmadığını fark edebiliyordu. Tom içeri girebileceği kadar açıp kapıyı kapattığında,Harry ona doğru dönmüştü.

Zümrüt gözlerinde fark ettiği parıltı dışında yanaklarındaki pembelik onu çok daha güzel gösteriyordu. Bu oğlanı gördüğü andan beri seviyordu, tek bildiği şey buydu. Yavaş ve sessiz adımlarını ufak olana yöneltirken Harry tırnağı ile uğraşıp başını eğiyordu. Harry kıskanç birisiydi ve bu kıskançlığı istediği veya istemediği şeylere sebep olabilirdi. İnce dudaklardan titrek bir nefes dersliğe doğru döküldüğünde Tom tam karşısında ve fazla yakışıklı gözüküyordu. Siyah saçları her zamankinin aksine dağınıktı ve gözleri...Onlar yoğun bir şekilde parlıyordu. Harry bu gözleri daha önce görmüştü. Tıpkı Fransız Tom'un ona itiraf etmeden önceki gözleri gibiydi. Yoğun, istek dolu ve pahalı. Bir belki iki adım atarak önünde durdu genç adamın.

Tom aniden boynuna dolanan kısa kollar üzerine şaşırsa da onu daha çok etkileyen dudaklarının kenarında hissettiği sıcak şeylerdi. Mavi gözleri büyüdü ve kalbinin boğazında attığını hissetti. Ufak olanın beline dolanarak kendisine doğru çekti, dudaklarını şakaklarına yaslayarak sarıldı. "Ben seni çok seviyorum." diye bir mırıltı duydu sarıldığı oğlandan ."Bende seni çok seviyorum."dedi tıpkı oğlanın yaptığı gibi. Harry kollarını Tom'un beline dolayıp sarıldı sıkıca. Şimdi istediği kadar sarılabilirdi genç adama. Başını kaldırıp gülümseyerek baktı maviş gözlerine .Beline dolanmış el yukarıya doğru kaydı ve bir baş parmağın yanağına dokunduğunu hissetti. Tenini nazikçe okşuyor, mavi gözlerini Harry'nin sevimli yüzünde gezdirerek her santimetresini inceliyordu.

Malédiction D'éternité // TomarryWhere stories live. Discover now