Bir İtalyan'la Aşk ( KİTAP OLDU )

BÜYÜK DEĞİŞİM

Oya bu gün hava soğuk ve rüzgarlı olduğu için kumaşların çok ucuza satıldığı pazara gitme konusunda çok kararsızdı ve camın önünde ayakta dikiliyordu.

-Oya siz dalmış ne düşünüyor? Oya Marzo'nun sesini duyunca gülümseyerek ona doğru baktı.

-Kumaş pazarına gideceğim hava da çok rüzgarlı cesaret edemedim vaz mı geçsem acaba? Marzo onun yanına geldi camdan dışarıya şöyle bir göz attıktan sonra Oya'nın gözlerinin içine bakarak konuşmaya başladı.

-Oya siz çok akıllı ve güçlü bir kadınsınız Ben sizi öyle gördü. Kafanıza koyduğunuz bir şeyi hımm siz nasıl diiyor. Muhakkak yapar çünkü siz bir çözüm bulmak yapmak için, imkansız yok siz için. Sizin yaptıklar herkes yapamaz çünkü siz tek başına çocuk büyütmek okutmak evlendirmek yok yapsınlar. Elden gelen bu diyor anne baba çocuk yolda yarım bırakıyor. Siz öyle yapmadı sonuna kadar görev yaptı siz çünkü mükemmel anne. Ben buraya geldi gördü siz hiç durmuyor hep çalışmak hiç oturmamak. Temiz her yer  düzenli iş bitiyor televizyona bakar siz eller boş değil hep örgü dikiş, annem aynı siz çalışkan kadın. Ben seviyor sizin gibi çalışkan kadın güzel kadın dedi ve bakışlarını tekrar pencereden dışarıya kaydırdı. '' Size ne rüzgar ne soğuk engel olmaz çünkü sizin gücü çok fazla azimli kadın, ben çok konuştu anladı siz '' dedi Marzo Oya ''Evet '' niyetine başını salladı sonra hazırlanıp evden çıktı. Saatler sonra eve geldiğinde mutfaktaki tencerelerde yemek tepsinin içinde ise bir tatlı vardı yanında da bir not.

'' Oya ben işe gitmek çizimler götürmek lazım geç kalmayacak size çok güzel yemekler yaptı tek başınıza yemek siz ben çok üzgün fakat ben gelir birlikte çay içmek sizinle. Hoş çakal.

Sizi özledi ben Marzo. ''

Akşam hava kararmıştı evlerin ışıkları tek tek yanıyor fakat Oya karanlık salonda pencereden dışarıyı seyrediyordu, zil çaldı Oya'nın kalbi heyecandan o kadar hızlı atıyordu ki sanki yerinden çıkacaktı. Aynada kendine baktı saçlarını elleriyle yokladı zil tekrar çalınca onu fazla bekletmek istemediği için koşup kapıyı açtı.

-Neredesin Oyacığım dondum valla dedi Nergis ve salona geçti. Oya kapının dışına kafasını uzatıp baktı fakat yoldan geçenlerden başkasını göremedi içinde sanki o an bir şeyler koptu, boğazına saplanan yumru bir türlü gitmiyordu oysa o kadarda yutkunmuştu.

-Hoş geldin Nergis nasılsın?

-Ayol birisini mi bekliyorsun sen gözün kapıda kulağın zilde, yoksa Nermin ile kocası mı gelecekler?

-Yok canım bunu da nereden çıkardın.

-O kadar üzgün görünüyorsun ki sanki dokunsam ağlayacaksın. Oya kendisine bu kadar dikkatli bakan ve bir şeylerden şüphelenen Nergis'ten kaçmak için mutfağa gitti.

-Bir çay yapacağım sen de içersin değil mi? Bende bu gün hiç içemedim. Oya mutfak penceresinden bakıyordu ki oraya Nergis geldi.

-Bak sen birini bekliyorsun. Oya bu cümleyi arkadaşından duyunca hemen gözlerini camdan çekti. Nergis kapalı tepsiyi görünce açtı sonra da tek tek tencerelerin kapaklarını.

-Ne pişirdin böyle Oyacığım? Bu ne ayol daha önce böyle bir tatlı yaptığını görmemiştim.

-Bunun adı tiramisu tatlısı Marzo Bey yapmış.

-Bu tencerelerdekileri de mi o yaptı?

-Evet hepsini o yapmış ben evde yoktum kumaş pazarına gittim gel sana göstereyim neler aldım dedi Oya arkadaşının kolundan tutarak.

-Dur ayol şunların tek tek tadına bakmadan şuradan şuraya gitmem. Nergis eline aldığı tabağın içine azar azar koyuyor ''Hıım mükemmel, bayıldım... Bu adam çizmeyi bırakıp aşçılığa başlasın, ne güzel ne lezzetli yapmış çok beğendim dedi ve dirseğiyle arkadaşını dürtmüş ''Bana bak Oya bu adam sana aşık olmasın sakın, hem bir erkek ancak sevdiği kadına yemek yapar ''