MASADAKİ HERKES

126 4 0
                                    

Hayatımızda kaç defa masaya otururuz sayamayız fakat masadaki insanları biliriz. Kimileri zamanla masadan kalkıp ya gelen yollara yada gelmeyen yollara giderler. Birilerinin kalktığı sandalyeler hiç boş kalmaz hep yenileri oturur. Biz sadece masada yemek yemeyiz hayamızın en önemli anlaşmalarını yada çalışmalarını yapabiliriz. Ne yaparsak yapalım bu masada hep aklımızda yanımızda kimler olduğu kalır.

Bugün Nermin'in kızı Yağmur'un kırkı çıkıyordu. Yanında annesi Oya ve Nergis teyzesi vardı. Oya bir tasın içine kırk kaşık suyu sayarak koymuştu sonra içine altın ve yemek kaşığı, birde nazar boncuğu atmışlardı. Biraz tuzlu suyla bebeği yıkamışlardı kokmasın diye sonra normal yıkamaya geçmişlerdi. Nergis bebeği tutuyor Oya ise yıkıyordu, Nermin'in içi gidiyor durmadan aynı şeyleri söylüyordu.

-Ay anne kızıma, kızıma bir şey olacak.

-Ayy sus Nermin ne olacak biz seni de böyle yıkadık dimi Oya.

-Nergis ilk başlarda anneler korkak olur bilmez misin?

-Oya tut havlusunu kurulayalım. 

Nermin ve bebeği kırk banyosundan sonra yeni ve güzel giyinmişti, kırk uçurmak için üç büyük bir küçük hanım gezmeye gitmişlerdi evi ise Orhan ve Guido'ya bırakmışlardı.

-Ben az Türkçe öğrendi 

-Guido Bey neler öğrendiniz?

-Günaydın, hoş geldi, biz gidiyor dedi ve ellerini açarak ''En güzel seni seviyor demek ''

-Bu kadarcık mı ?

-Bu ne demek anlamadı? 

-Ben de İtalyanca yok, sende Türkçe yok, biz en iyisi İngilizce konuşalım

- Do you like football?  ( Futbol seviyor musunuz? )

-I like very much.   ( Çok severim )

Eğer erkekler futboldan konuşmaya başlarlarsa ve siz bir kadınsanız oradan başka yere gidin çünkü bu konu hiç bitmez.

Eve gelen hanımlardan birisi bebeğiyle birlikte uykuya yatmış ikisi ise mutfağa girmişti. Orhan Bey de alışverişe gidince yalnız kalan Guido kimselere belli etmeden boş bir odada Marzo'yu aramıştı. ( Burada İtalyanca konuşuluyor )

-Nasılsın dostum, neler yapıyorsun?

-Arkadaşım çok mutsuzum sen her zaman haklı çıkıyorsun ve bunda da haklı çıktın. Azura artık umurumda bile değil fakat Oya'nın aşkıyla yanıyorum Guido ne yapacağımı da bilmiyorum, evini eşyalarıyla birlikte satın alıp onun anılarıyla yaşamak istedim fakat satmaktan vazgeçmiş yoksa benim alacağımı mı öğrendi?

-Hayır öğrenmemiş Marzo çünkü evini çok sevdiği için satmaya kıyamamış ve biz Oya'nın kızının evine geldik onun bir torunu olduğunu duyunca Nergis hemen bilet aldırıp beni Bursa'ya getirdi. Bugün damadıyla futbol hakkında sohbet ettik senin de burada olmanı çok isterdim dostum. Seni çok özledim biz İstanbul'a geleceğiz o zaman seninle görüşelim çünkü biz İtalya'ya geri döneceğiz. Marzo kalbinin sesini dinle kendine iyi bak. Hoş çakal dostum. 

Marzo bu konuşmadan sonra koltuğuna oturup uzun uzun düşünmüştü sonra kendine yaptığı kahveyi içerken de karşısına Oya'nın fotoğrafını koydu. 

-Ah Oya ah artık ben sensiz yaşayamıyorum çünkü sana çok alıştım buradaki her şey seni hatırlatıyor bana. Tuttuğum ellerini bir kere daha tutabilsem bir daha asla bırakmayacağım. Tanrım beni Oya ile yaşat.

Bütün gece Nergis ve Nermin bebeğe bakmıştı. İyi bir uyku çeken Oya esneyerek yanından geçen Nermin'i görünce annesi ona takıldı.

-Ne o uykucu anne akşam beşik mi salladın?

Bir İtalyan'la Aşk ( KİTAP OLDU )Место, где живут истории. Откройте их для себя