OLDURAMADIKLARIMIZ

51 4 0
                                    

Hayatımız çoğu zaman olduramadıklarımızı oldurmaya çalışmakla geçiyor fakat yanlış yaptığımızı en kıymetli şeyimizi kaybedince anlıyoruz, zamanımızı çünkü herkes bildiğini doğru sanıyor. Bazen çıkmaz bir sokakta yürüdüğümüzü ancak yolun sonuna geldiğimiz zaman anlıyoruz. Mutsuz bir kadını yada adamı ne kadar sevsek de mutlu edemeyiz sadece onun mutsuzluklarıyla mutsuz olmayı öğreniriz ve çok seviyorsak katlanırız hatta bunlarla yaşamaya bile alışırız. Olmazları olduramayacağımızı inceldiğimiz yerden kopunca anlarız.

Nergis içeriye girdiğinde nefes nefeseydi hemen koltuğa oturdu ona sorgulu gözlerle bakan Oya'dan bir bardak su istedi içtikten sonra da hemencecik anlatıverdi.

-Oyacığım sen aradığında ben pasaport çıkarmaya çalışıyordum, ayol ne zormuş saatlerce sırada bekledim bir sürü para ödedim neyse halloldu sayılır. Sen neler yaptın canım kaç gündür aklımdasın yanına da gelemedim.

-Beni bırak Nergis neden pasaport çıkarma gereği duydun? Yoksa?

-Ne düşünüyorsan doğru Oyacığım Guido ile İtalya'yı gezmek istiyorum.

-Senin yürüdüğün sokak çıkmaz sokak Nergis böyle yaparsan bir yere varamazsın.

-Oyacığım herkes bildiğini doğru sanıyor oysa herkesin doğrusu yanlışı kendine. Kırılma bana arkadaşım ama sen de olmazları oldurmaya çalışıyorsun

-Bu ne demek Nergis?

-Sen hep bu adam benim evimde yaşayacak, her akşam eve gelecek, biz birlikte yaşlanacağız sanıyorsun fakat bu olmaz bir gün kendi memleketine dönecek seni unutacak çünkü seni sevdiğini kaybetmek istemediğini hiç söyledi mi? Hayır...

Nergis arkadaşının duymak istemediği gerçekleri söyleyince onu incindiği yerden kırmıştı. Oya dolan gözlerini ondan saklamaya çalışarak masa örtüsünü elleriyle düzeltiyor vazosundaki çiçekleri yerleştiriyor gibi yaparak konuşuyordu.

-Giderse gitsin bu zamana kadar onuna mı yaşadım da bundan sonra onunla yaşayacağım. Ben tek başıma daha mutluyum. Oya bunları söylediğine kendi bile inanamıyordu. Nergis Oya'nın yüzüne baktığında onun üzüldüğünü anlamıştı, bu sırada cep telefonu çaldı.

-Biz çamaşır makinesi tamiri için geleceğiz evde misiniz?

-Evet evet gelin evdeyim dedi Nergis ve hemen ayağa kalktı. ''Oyacığım kendini üzme çünkü kimse için üzülmeye değmez bak ben yıllarca kendimi üzdüm fakat kocamın umurunda bile olmadı hep ben ağladığımla kaldım. Artık boş vermeyi öğrendim şimdi daha mutluyum hadi ben gittim canım hoş çakal. 

Oya arkadaşını kapıdan yolladıktan sonra içeriye girip örgüsünü eline aldı ve sinirden titreyen elleriyle örmeye çalıştı fakat ilmek kaçırınca halının üzerine doğru fırlattı sonra iki elini yüzüne kapatarak ağlamaya başladı, bir süre ağladıktan sonra rahatlamıştı. Şimdi Nergis'in söylediklerini düşününce doğru olduğunu daha iyi anlayabiliyordu. Bu adam dün geldi Nergis'in hayatına ve ona neler neler için sözler verdi demek bir kişi için değerli olmak böyle bir şey, oysa Marzo hiç bir şey için ona söz vermiyor hiç bir şey vadetmiyordu. Oya'nın da ondan beklentisi yoktu sadece onunla birlikte mutluydu o kadar ve her gece eve geleceğini bilsin ona  yetiyordu. 

Bahçeye çıktı masmavi gökyüzüne baktı sonra renkli çiçeklerle bezenmiş bahçesine elindeki sepete ipten çamaşırlarını topladı ve içeriye girip katlamaya başladı. İlk önceleri ona garip gelen her şeye şimdi alışmış sanki onun hayatının bir parçası oluvermişti.

Marzo'nun gömleklerini ütülemek için koltuğun üzerine koydu ve diğer çamaşırlarını katlayarak onun odasındaki yatağının üzerine bıraktı ve odanın  içine son bir kez göz gezdirip çıkmak üzereydi ki birden orasının bomboş olduğu zaman ki görüntüsü gözünün önüne geldi. ''Burada Marzo'yu yaşarken göremezsem'' dedi gerisini getiremedi kalbinin en derin yerinde bir ince sızı belirdi nefesini kesti ve duvara yaslandı biraz dinlendi sonra tekrar salona geldi pencereyi açtı hava çok güzeldi derin derin nefesler çekti içene kendini iyi hissedince ütü yapmaya başladı. Cep telefonu çalıyordu açtı karşısında Marzo vardı.

-Ben eve geliyor siz Oya bir şey istiyor evde noksan var?

-Eve gelirken baklava ve dondurma alın olur mu?

-Okey ben alacak başka bir şey istiyor siz?

-Akşam geç kalmayın tek istediğim bu.

-No no ben geç kalmak yok alacak siz istediği şeyler sonra hemen gelecek okey.

Oya bu telefon konuşmasından sonra kendine bir can yeni bir kan geldiğini hissetmiş gibi daha bir çabuk daha bir hevesle yaptı işlerini ve yere fırlattığı örgüsünü eline aldı, kaçan ilmeğini düzeltip masanın üstüne bıraktı sonra küpelerini çıkarıp aynalı konsolun üstüne koydu ve bir birinden lezzetli yemekler yapmak için mutfağa gitti. Önlüğünü önüne takmış hem küçük radyosunda türkü söyleyen kadın sanatçıyla birlikte türkü söylüyor hem de doğradığı şeylerden ağzına atıyordu. Akşam yemeğini baş başa yiyen bu iki mutlu insan birbirinden asla vazgeçemeyeceğini ve gün geçtikçe huylarının birbirine benzediğini fark edemeden yaşıyor ve kim ne derse desin zaman ne gösterirse göstersin mutlu olmayı başarıyorlardı.

Oya yatağına yattığı zaman Marzo odasında biraz daha çizim yapmış sonra da ağrıyan kolunu yuvarlaklar çizer gibi hareket ettirerek rahatlatmaya çalışmıştı. Çizimlerini topladı çekmecesine koydu kalemlerini de yerine bıraktı, yatağın üzerindeki katlanmış kıyafetlerini de yerine yerleştirdi sonra dolabında asılı ütülü gömleklerine baktı. Oya Hanımın bu yardımları sayesinde hiç ütü yapmadığını ve çamaşırlarını yıkamadığını fark etti. Evde yemek işine Oya bakıyordu Marzo ise sadece masada yiyor sonra çay ve kahve elinde çizimlerine devam ediyordu. ''Bu kadın ne kadar düzenli bir hayat sundu bana onsuz ne yaparım ben'' dedi kendi kendine ve su içmek için mutfağa gitti sonra salona uğradı masanın üzerinde Oya'nın örgüsünü gördü eline aldı. Ellerinin kokusu sinmiştir diye kokladı sonra aynalı konsolun üzerinden küpelerini alıp öptü, öptü ve tekrar yerlerine koydu. 

-Ah Oya kalbimi bir açsam da sana olan aşkımı bir görsen fakat ben kalbi kömür olmuş bir adamım seni de yanmış bir kalple seviyorum keşke biz seninle olabilseydik hem senin kızın beni hiç sevmiyor damadında öyle bunlar bizim olduramadıklarımız fakat bana senin sevgin yetiyor da artıyor bile, benim güzel gözlü Oyam...


Bir İtalyan'la Aşk ( KİTAP OLDU )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin