KAYBETMEK

54 5 0
                                    

Sevdiğimizi kaybettiğimizi zannederek çok üzülürüz, bazen de gerçekten kaybederiz ve kahroluruz. Sevdiğimiz kişi bizimle birlikte yaşıyor diye sevinebiliriz fakat bir bakarız onun ruhu ve kalbi hep başkasıyla birlikte yaşamış. Bazen şu kocaman dünyada bizi seven birisi yok diye üzülürüz fakat belki yakınlarımızda belki de çok uzağımızda bizi deli gibi seven ve bir dakika bile aklından kalbinden çıkarmayan birisi olabilir. Bizim yanımız da olsa bağrına basacak, gözyaşlarımızı silecek ve hayatı boyunca çok sevecek. İşte her şeyi o zaman anlayacaksın...

-Islanmışsın çok

-Dışarıda yağmur yağıyor

-Senin yanakların neden ıslak?

-Çok üzüldüm ondan

-Neden üzüldün ki?

-Eve gelmeyeceksin sandım

-Her gece geliyorum ya

-Eve ıslanmamak için geliyorsun 

Uyumak, yemek yemek için

Yani kendin için 

Bir gecede benim için gelmiyorsun

-Çok yorgunum söylediklerinden

Hiç bir şey anlamıyorum.

-O zaman ben dışarıda 

Islanmak nasıl anlayacağım

Sen yalnız evlerde 

Yanaklarını ıslatmak 

Nasıl anlayacaksın...

Oya elindeki iki deftere baktı, bunlardan bir tanesi yıllar önce yazmaya başladığı yemek tarifi defteri diğeri ise Marzo'dan ayrıldıktan sonra kalbindeki kalemle duygularını yazdığı şiir defteri, ''O ZAMAN ANLAYACAKSIN'' isimli şiirini bir kere daha okudu sonra defterini kapattı ve kalbine yasladı derin bir oh çekti yatak odasındaki çekmeceye koydu. Yemek defterini de aynı çekmeceye koymak istemişti içinden yıllar önce nereden not ettiğini unuttuğu küçük bir kağıt parçası düştü. Oya eline alıp okudu. ''Sessiz insanlar daha çok acı çeker'' Oya da hislerini tek Nergis'e anlatıyordu çünkü onu çok iyi anladığını biliyor ve sırrını kimseye söylemeyeceğinden de çok emin oluyordu. 

Oya artık eski Oya değildi evde vakit geçiren mutfak ve salon arasında gidip gelen ve dikiş odasında saatlerini harcayan kişi değildi. Geziyor tozuyor yakın yerlerden değil çok uzak yerlerden alışveriş yapıyordu, Tanıdıklarla bile fazla konuşmayan Oya şimdi tanımadığı kişilerle saatlerce tadına doyulmaz sohbetler ediyordu. Gündüz gezerken başkalarıyla konuşurken güzel geçiyordu fakat geceler hiç bitmek nedir bilmiyordu saatler ona düşman olmuş aynı yerde duruyor güneş saatinden önce gelmiyordu. Bir de Nergis onu aramasa dertleşecek kimse yoktu. Her sene kışlık hazırlayan Oya bu sene hiç bir şey yapmıyor ''Bir boğazım değil mi şöylede böylede doyururum'' diyor artık kendini fazla yormuyordu fakat bir de kendini fazla üzmeden yaşamayı öğrenebilseydi.

Nergis bu gece İtalya'daki evinin ışıklarını yakmamıştı çünkü Oya ile telefonda konuşuyordu. Sohbet o kadar çok koyu idi ki Nergis'in bunu yapmak aklına bile gelmemişti. İki arkadaşın derin sohbetinde söz döndü dolaştı yine acılara gelmişti. Oya :

-Sevdiğini kaybetmek nasıl bir şey biliyor musun Nergis? Kalbine bir bıçak saplıyorlar ve sen onunla yaşıyorsun. Sevdiğini toprağa gömerlerken sende onunla birlikte ölüyorsun ve mezarcılara ''Durun ben de yanına yatacağım ikimizi birlikte gömün''  diye söylemek istiyorsun yapmazlar biliyorsun fakat bu fark etmiyor çünkü sende yaşarken ölüyorsun...Acılarla yaşamayı öğreniyorsun sonra ''Bende yaşıyorum mutluluk benimde hakkım'' diyor yıllar sonra birisini seviyorsun ve onunla çok mutlusun, her sabah onu görerek uyanıyor her akşam onu görerek uyuyorsun onu kaybetmekten çok korkarak yaşıyorsun, yalnızken masaya bir tabak, bir bardak getiriyorsun fakat birisiyle yaşamaya alışınca hep iki tabak, iki bardak getirmeye alışıyorsun sonra bir  bakıyorsun tek tabak, tek bardağa kalmışsın ve yine yanındaki boş sandalyeye bakıyorsun, işte şimdi buna dayanamıyorsun. Nergis ben Marzo'yu asla affetmeyeceğim çünkü o beni yere göğe sığdıramazken bir hoş çakala sığdırdı.

Nergis sesiz bir şekilde Oya'yı dinlerken gözlerinden akan yaşlara hakim olamamış telefonu kapatınca da sarsıla sarsıla hıçkırıklara boğularak ağlıyordu çünkü Nergis kaybetmenin ne kadar acı olduğunu biliyordu...

Bir İtalyan'la Aşk ( KİTAP OLDU )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin