Bir İtalyan'la Aşk ( KİTAP OLDU )

HAYATIMA HOŞ GELDİN

Bir kişi hayatını değiştirmeye başlarsa etrafındaki insanlarında yavaş yavaş hayatı değişir.

Nisan ayının son haftasında olmalarına rağmen bugün ılık bir hava vardı. Oya yeni açan çiçeklerini hem seviyor hem de onlarla konuşuyordu Marzo yanına aceleyle geldi.

-Oya benim arkadaş Guido İtalya'dan bugün geliyor ben havalimanında karşılayacak onu tamam.

-Tamam Marzo ben de size yiyecek bir şeyler hazırlarım. 

Marzo evden çıktıktan sonra Oya hemen mutfağa girmiş çalışmaya başlamıştı. Bir süre sonra kapının zili çaldı.

-Hoş geldin Nergis seni Allah mı yolladı? 

-Ne oldu yoksa ağlıyor musun?

-Hayır Nergis soğan doğruyordum, Marzo'nun bugün bir arkadaşı İtalya'dan buraya geliyor onu karşılamaya havalimanına gitti ben de onlara yemek hazırlıyorum.

-Gelen arkadaşı kadın mı, erkek mi?

-Erkek Nergis kadını nereden çıkardın hem bana resmini bile gösterdi, laf aramızda çok yakışıklı bir bey.

-Bunu şimdi mi söylüyorsun Oya? Aşk olsun. Kendime bakım yapardım işte maske filan ay şükür saçımı yeni boyatmıştım dedi ve saçlarını elleriyle düzeltti.

-Arkadaşım senin bakıma ihtiyacın yok benim senin yardımına ihtiyacım var. Şuradan pirinci verir misin? 

-Sen geç dalganı Oya bir de beni burada çalıştır o yakışıklı beye bu yemeklerin hepsini ben yaptım derim benim intikamım kötüdür bak.

-Şu ocaktaki tencereyi karıştırır mısın Nergis yanacak ikimizde rezil olacağız.

-Şaka bir yana Oyacığım seni biraz düşünceli gördüm. Oya elindeki bıçağı mutfak tezgahına bıraktı ve ona baktı.

-Ben iki tane adamla evde ne yapacağım Nergis 

-Aman üzüldüğün şeye bak erkekler evde durmaz ayol, gezmeye giderler sen aynı şekilde yaşarsın, sofraya da fazladan bir tabak koyarsın olur biter. Oya arkadaşıyla dertleşince rahatlamıştı ve kaldığı yerden işine devam etmeye başladı.  

Evde iki kadın arkadaş çalışırken, bir buçuk yıldır görüşmeyen iki erkek arkadaş da şimdi havalimanında karşılaşmıştı.

-Marzo seni çok özledim dostum, çok iyi görünüyorsun sanki gençleşmişsin burası sana yaramış. Marzo sana bir sürprizim var Polly de benimle birlikte geldi.

-Poolly ! Buradayız gel.  ( Burada İtalyanca konuşuyorlar ben Türkçe yazdım )

-Benvenuto ( hoş geldin ) Polly. 

- Sen çok iyi görünüyorsun Marzo ben nasılım?

-Sen hala güzel ve sevimlisin Polly. Eve gidelim yemek yeriz sohbet ederiz, bana İtalya'yı anlatın neler yaptınız bunca zaman söyleyin bakalım. Guido da laf arasına girip

-Bize neler pişirdin arkadaşım senin yemeklerini de çok özledim. Polly biliyor musun Sofya beni boşadıktan sonra Marzo'nun yemekleriyle ayakta durdum. 

Polly arabayla eve gelene kadar camdan gördüğü her şeyi soruyor bu şehri gezmeyi çok istediğini anlatıyordu. Marzo evin önüne geldiklerinde arabadan indi ve şoföre parasını verdi. Polly merakla etrafa baktı ve parmağıyla Oya'nın evini göstererek

-Abi bakar mısın ne kadar sevimli bir ev. Kapıyı anahtarla açan Marzo onlara dönerek 

-Hadi gelin dedi Marzo ve Guido'yla birlikte eve girdi çünkü Polly bahçedeki çiçekleri seyretmekle meşguldü.

-Oya geldi biz, bu arkadaş benim Guido.

-Bu Oya ev sahibi, bu da Nergis Hanım yakın komşu bizim.

-Marzo bu iki güzel hanımın yanında böyle gençleştin demek,  çok şanslısın dostum. 

-Arkadaşınız ne dedi bize de söyler misiniz? Dedi Nergis. Marzo Guido'nun dediklerini tercüme etmemişti kendi kafasındakilerini söylemişti.

-Sizinle tanıştığına ve burada olduğuna çok mutlu olduğunu söyledi.

-Biz de mutlu olduk sende ona bunları söyle dedi Nergis. Marzo bu birbirini anlamayan insanları nasıl idare edeceğini şaşırmıştı. Bu sırada içeriye Polly girdi.

-Marzo bahçeye bayıldım ne kadar güzel çiçekler var burada. Oya bu güzel kadını görünce kalbi duracaktı, yüzünün renginden Marzo anladı.

-Bu Polly  Guido'nun kız kardeş, benimde kız kardeş sayılır.

 Yemek masasına oturduklarında herkes birbirini süzüyordu ve ağızlarıyla söyleyemedikleri  sözleri gözleriyle söylemeye çalışıyorlardı. Nergis yemekten sonra evine gitmiş giderken de kendi evine onları davet etmişti. Guido Oya'yı çok genç ve güzel bulmuştu fakat Nergis'ten ayrı hoşlanmıştı, onun konuşkanlığını, sıcak kanlılığını ve güler yüzünü sevmişti fakat Oya'nın soğuk oluşu pek konuşmaması ona çok itici gelmişti. Yataklar iki kardeşe salondaki koltuklarda yapılmıştı ve iki büyük bavul koridorda kalmıştı.

Oya sabah kalkmış mutfakta tıkırtı yapmadan bir şeyler hazırlıyordu ve ilk defa evinde  kendini sıkıştırılmış gibi hissediyordu. ''Acaba bunlar çok kalır mı? '' diye geçirdi içinden. Polly yanına  geldi ona işaretlerle bir şeyler anlatmaya çalışıyordu fakat Oya onun el kol hareketlerinden hiç bir şey anlayamamıştı. Guido hemen yanlarına gelip

-Sen ne istiyorsun Polly ? diye sordu ve kardeşini dinledikten sonra Marzo'nun odasına gitti.

-Marzo Polly senin ev sahibinin gardırobuna elbiselerini asmak istiyormuş sen ona söyle. Marzo uzun uzun düşündü ve Oya'yı nasıl kırmadan bir çözüm bulacağını bilemedi sonra elleriyle kafasını kaşıdı saçlarını düzeltti onu böyle sıkıntılı gören Guido kız kardeşini getirdiğine biraz pişman olmuştu. Zil çaldı Oya kapıyı açınca elinde bir tepsi börekle Nergis girdi.

-Misafirlerimize mis gibi börek yaptım sıcacık yiyelim hani çay yok mu Oyacığım dedi ona göz kırptı ve  elindeki tepsiyi mutfağa götürüp kesmeye başladı sonra da tabaklara bölüştürdü.

-Ben elbiselerimi nereye asacağım abi ? Guido Marzo'ya bakıyor bir çözüm bekliyordu.

-Neden birbirinizin yüzüne bakıyorsunuz ayol bir sorun mu var? dedi Nergis

-Nergis Hanım Polly kendi elbiseler nereye asacak soruyor ben bir yer bulamadı.

-Oya bu hanım senin dolabına asıversin canım ne olacak dedi ve Oya'nın kızacağını bildiği halde dostluklarına güvenerek  bir bölümdeki giysileri el çabukluğuyla öbür tarafa koyarak bir kapağını boşaltmıştı ve Oya evinin iyice küçüldüğüne inanmaya başlamıştı. Guido her gittikleri yere bu pratik ve tatlı dilli hanımı da götürmeye karar verdi. ''Ne kadar iyi bir karar vermişim buraya gelmekle bu çok hoş hanımla tanıştım'' dedi içinden ve kazağını giydikten sonra bozulan saçlarını aynada düzeltti. '' Hayatıma hoş geldin Nergis Hanım '' dedi kendi kendine  ve bahçeye kardeşinin yanına geldi...