1.7 | saç kesimi

1K 132 37
                                    

Makas şakırtıları kulağının dibinde biten Sirius, istemsizce yutkundu.

"Saçlarımı keseceğini söylediğinde gerçekten yapacağını düşünmemiştim." diyerek oturduğu sandalyenin arkasındaki kadına bakmaya çalıştı ancak başının birkaç santim oynamasıyla Alyss'in ona kızması bir olmuştu. "Sirius! Hareket etme! Hem, tabii ki de gerçekten yapacaktım. Laf olsun diye söyleyecek hâlim yok ya!"

Sevgili oluşlarının üzerinden neredeyse bir ay geçmişti ve her şeyin yolunda gittiğini söylemek mümkündü. Beraber zaman geçiriyor, eğleniyor ve birbirlerine duydukları aşkın zerresini kaybetmiyorlardı. Lakin iç dünyalarında durum çok daha komplikeydi. Sirius, gün geçtikçe sevdiği kadına yalan söylemekten daha çok rahatsızlık duyuyor ve onun bu anlaşılmaz hâlleri, Alyss'i daha çok çıkmaza sokuyordu. Bir şeylerin tahmin ettiği gibi gitmediğinin farkındaydı ancak ne adam ona açıklamaya yelteniyordu ne de kendi başına çözebiliyordu Alyss bu problemi.

Elini yanındaki soğuk su dolu leğene daldırdıktan sonra ıslak elini Sirius'un saçları arasından geçirdi Alyss. "Az kaldı, endişelenme." diyerek sırıttı. Sevgilisinin hep çok hoşlandığı koyu, yumuşak saçlarını kesme şerefine ulaştığı için ister istemez haz duyuyordu. Kendi sarı saçlarını yaptığı beceriksiz atkuyruğundan sızan sarı bir saç tutamını kulağının arkasına sıkıştırdı ve yeniden, işini incelikle yapabilmek adına öne eğildi. Sirius'tan cevap olarak bir nida yükselmişti bile.

"Hiç endişelenmiyorum!" diye isyan etti incelmiş sesiyle.

Handaki radyodan, cızırtılı da olsa bir haber sunucusunun sesi yükseliyordu. Adam, tekdüze ve sıkıcı ses tonuyla son zamanlarda artan gizemli ölümlerden bahsediyor ve evlerinde, aradan günler geçtikten sonra ölü bulunan insanların bedenlerinde hiçbir yara izi olmadığını anlatıyordu. Dediğine göre cesetlerde ne bir kurşun, ne şiddete maruz kaldığına dair bir kanıt ne de boğma olasılığı görülüyordu. Gözleri ardına kadar açılmış, hareketsiz yatan bedenlerin ölüm nedeni hiçbir otopsi ya da adli tıp raporunda belirlenmiş olmuyordu.

Sirius, abartılı bir iç çekişle Alyss'in makasının saçlarından uzaklaşmasını bekledikten sonra yan tarafındaki masanın üzerinde duran radyoya uzandı ve frekansı değiştirdi. Rahatsız edici birkaç cızırtı ve hışırtının ardından radyoda 'Free' takma adlı müzik grubunun 'All Right Now' şarkısı çalmaya başlamıştı. Eski sayılabilecek bu şarkı çıkalı yedi seneden fazla olmuş olmalıydı.

Ayağa fırlayan Sirius, bir yandan şarkının sözlerini başarısız ve melodiye uymayan şekilde mırıldanarak Alyss'in parmakları arasındaki makası aldı ve ahşap masaya bıraktı. Dudaklarından çıkan mırıltılar, şarkıyla ne kadar alakasız olursa olsun sarışın kızın çok hoşuna gidiyordu. Dudaklarında engelleyemediği bir sırıtışla, onu belinden kavrayan ve dans pozisyonuna geçen sevgilisini izledi.

Sirius ikisinin ellerini havada birleştirip hızlı, yine şarkıya uymayan bir tempoyla onları boş handa dolaştırırken Alyss kahkaha atmadan edemiyordu. Bu çok da onun elinde sayılmazdı zira saçları ıslak olan ve sırtında, üzerinde kesilmiş saç parçaları bulunan bir havluyla dans eden Sirius Black herkesin güleceği bir manzara olurdu şüphesiz. Oğlan, duyduğu bu güzel kahkahayla daha geniş sırıttı ve dansın temposunu artırdı.

Bayan Divesty, mutfaktan müşteri gelip gelmediğine bakmak üzere çıkmış ve bu hâlde bulmuştu onları. Bir süredir kızının Sirius'la arasındaki ilişkinin ciddileştiğinden ve ikisinin de birbirlerine olan duygularının geliştiğinden şüpheleniyordu, buysa gerçek bir kanıttı. Sevimli yüzünde küçük bir gülümsemeye engel olamadı. İster istemez, aklına kendi gençliğini getirmişti ikilinin bu hâli. 

𝐒𝐖𝐄𝐀𝐓𝐄𝐑 𝐖𝐄𝐀𝐓𝐇𝐄𝐑, 𝘴. 𝘣𝘭𝘢𝘤𝘬Where stories live. Discover now