50. Bölüm : YÜK

25.3K 777 263
                                    

Yük

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yük

Yorgunluk, okuduğumuzda bile yorulabileceğimiz bir kelimeydi. Gerçekten yorgun olan insanlar bilir ya, bedenen değil de ruhen çekilen o yorgunluk en kötüsüydü ve insanı yıpratırdı. Ruhen hissedilen o yorgunluk zamanla bedenine işlerdi ve seni çaresiz bırakırdı.

Bacaklarının üzerine bastığı her an o acıyı hissetmesi Tutku'yu yoruyordu fakat bedenen değildi onun yorgunluğu. Bunu sürekli yaşamaktan bıkmıştı. Lavaboya ulaşması gerekiyordu. Kemiklerini hissetmiyor gibiydi ama buna da alışmıştı. İlk kez yaşamıyordu bunları. Son muydu peki?

Kim bilir...

"Tutku?"

Kafasını kaldırıp bal rengindeki gözlerini sesin geldiği yöne sabitlediğinde Liya'yı gördü.

"Ne yapıyorsun?" dedikten sonra yanına gidip kolunu tuttu yaralı kızın. "Yardım edeyim dur. Nereye gideceksin?"

"Lavaboya gitmem gerekiyor." diye mırıldandı. "Yardımın için teşekkürler."

"Lafı olmaz." dedi Liya ve Tutku'yu yavaşça odadan çıkardı. Tam karşıda duran kapıya kadar götürdüğünde Tutku gülümsedi. "Bundan sonrasını ben hallederim. Sağ ol."

Liya içtenlikle gülümsedi. "Ne demek. Ben şurada oturuyorum çıkınca odaya gidip laflarız biraz. Zaman daha çabuk geçer, ne dersin?"

"Olur." diye mırıldandı Tutku ve yavaşça lavaboya girdi. Boş kabinin içine yürüyüp kapıyı kilitledi ve mecburi ihtiyaçlarını hallettikten sonra çıkıp lavaboda ellerini yıkamaya başladı.

Açılan kapının sesiyle omzunun üzerinden arkasına baktığında gördüğü kişiyle gözlerini irileştirdi. Kenardan bir peçete alıp ıslak ellerini sildikten sonra hızla arkasını döndü. "Ezher?"

Ezher'den ses gelmeyince devam etti. "Senin ne işin var burada? Kadınlar tuvaletindesin bunu biliyorsun değil mi?" 

"Kadınlar ve erkekler tuvaletini karıştıracak kadar da aptal ettin ya beni, bravo." dedi kapıya yaslandığında.

"Ne oldu? Konuşmak için geldiysen dişarıda konuşalım şimdi biri girer."

Ezher omuz silkti. "Girsin. Kime ne?"

"Ne oldu? Neden geldin?"

Bu soruyu duyar duymaz çene kaslarını ağrıtacak bir şekilde dişlerini sıktı Ezher ve sert bir soluk verdi. "İyi. Senin dediğin olsun o zaman. O adamı öldürmeyeceğim ama onun yanında kalmana da daha fazla müsaade etmeyeceğim."

Mahkumiyet (+18)Where stories live. Discover now