❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️
...
"Söz verebilir misin, Liya?"
"Sana söz veriyorum, seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Senden vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün olur ve o gün canımın bir değeri kalmaz çünkü ben seninle hayat bu...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Zarar
Ciğerlerime çektiğim zehir içimi yakarken ruhumun yanışını daha iyi hissediyordum fakat acımaktan başka bir şey gelmiyordu elimden. Soğuk olan bu yer bedenimi üşütürken içim cayır cayır yanıyordu. Kan kokusu burnumun deliklerinden içime sızarken karşımdaki bedene baktım.
Bilin bakalım kim?
Kaan.
Geçen barda otururken Alihan'ın yanındaki adamdı. Hatırlarsanız, onu odaya götürmüştüm Alihan'ı kıskandırmak için fakat odada ondan bilgiler koparmaya çalıştım. Evet, işte tam o Kaan.
Sandalyeye bağladığım bedeninin üst kısmı çıplaktı ve ağzı bağlıydı. Göğüsündeki çiziklerden akan kan karnına doğru süzülüyor ve yüzündeki ter beni geriyordu.
İğrençti.
Kaan şu an buradaydı çünkü Alihan'ın gizli sağ koluydu. Ee, Alihan Karalı da fazlasıyla sinirime gittiği için cezasını böyle kesecektim. Bu Kaan'ı öldürecektim.
Sigarayı yere atıp çizmemle ezerek söndürdüğümde Kaan'ın üzerine yürüyüp eğildim ve yüzlerimizi aynı hizaya getirdim. "Masum olsaydın sana acıyabilirdim ama değilsin, Kaan. Alihan Karalı'nın sağ kolu olman yeteri kadar kötüyken, bir de geçmişin... Söylesene, anneni tam olarak neden öldürdün? Kardeşlerini? Söylesene..." Ağzındaki bantı çektiğimde kısa bir an bağırdı.
"Sen tam bir kaltaksın!" diye bağırdığında yüzüne kuvvetli bir yumruk attım. Ağzındaki kan beyaz tişörtüme bulaştığında sinirden bir kez daha vurdum yakışıklı suratına.
"Liya, kes şunu!" diye bağıran sese dönmedim. Kaan'ın kanlı suratına bakarken keyifle gülümsedim ve kafasını bir paçavraymış gibi arkaya ittim. Yerdeki kan izlerine bakarken iç çektim ve arkamı döndüğüm an aşık olduğum o yüzle dip dibeydim. "Ne lan bu?"
"Eğer seni de o hale getirmemi istemiyorsan siktir git buradan." dedim tüm nefretimle fakat oldukça sakin ve ifadesizdim. Onu geriye itip yüz ifadesine baktığımda endişeli gibiydi. Kaan'a yaklaşıp bu sefer dirseğimle ona vurduğumda Alihan bana doğru geldi. Sinirli ifadesi beni uyarırken topuklu ayakkabımla karnına sert bir tekme atmamla birlikte yere gömüldü. "Sana şiddet uygulamak istemiyorum Karalı, beni zorlama..."
Karnını tutarak inlediğinde Kaan'ın saçını sertçe bıraktım ve Alihan'ın dibinde dikildim. Alttan bana yaşaran gözleriyle bakarken kaşlarımı çattım. Tamam, topuklu ayakkabı ile tekme yemek çok acıyabilirdi ama Alihan Karalı sürekli inliyor ve şu an da gördüğüm gibi gözlerini doldurmuştu.
"Sikeyim, kes şunu artık ne bu hal?" diye inlediğinde gülümsedim. Yanındaki duvara tutunarak kalktığında hala karnını tutuyordu. "Öfkenden ne yaptığını bilmiyorsun Liya, eminim buradan çıktığımız an vicdanını susturamayacaktın."
