❗️Kitap ağır cinsellik ve vahşet içerir❗️
...
"Söz verebilir misin, Liya?"
"Sana söz veriyorum, seni sevmekten asla vazgeçmeyeceğim. Senden vazgeçtiğim gün, kendimden vazgeçtiğim gün olur ve o gün canımın bir değeri kalmaz çünkü ben seninle hayat bu...
اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
Yeniden
Hayatımdaki en uçuk anı yaşıyordum şuan. Tüm bildiklerim tüm beklentilerim yerle bir olmuş ayaklarımın altında yer sallanıyordu. Bu sebeple bacaklarım titriyordu. Tehlikeli parıltıların geçtiği gözlerine korkuyla bakıyordum. Bu hoşuna gitmiş olucak ki yamuk bir tebessüm canlandı ıslak dudaklarında ve başka bir havlu alıp saçlarına götürdü. Islaklığını aldı ve ardından göğüsünde ki ıslaklığı sildi ve havluyu omuzuna attı.
Sonunda bir tepki gösterdim ve derince yutkundum. Konuşmak istedim ama yapamadım. Nasıl yapacaktım ki? Alt dudağını ağzının içine aldı ve pis pis sırıtarak yanımdan geçip gitti ve odama girdi.
Ağzım bişey demek ister gibi çok kez açılıp kapandı onları birbirine bastırdım. Banyoyu sıcak basmış, buhardan ortalık neredeyse gözükmüyordu. Omuzumun üzerinden arkama yani odama baktım. Onu göremedim.
Titreyerek saçımın bi kaç tutamını kulağımın arkasına attım ve yavaş adımlar ile odama ilerledim. İçeri girdim ve ayna'da saçlarına şekil vermeye çalışan bedeni ile karşılaştım.
Nasıl çıkmıştı oradan?
„S-Sen..." dedim fısıldar bi ses ile. Yutkundum ve dudaklarımı ıslattım. „Sen nasıl-"
„Bu şok da neyin nesi? Benden kurtulduğuna o kadar emin miydin cidden?"
Öyleydim.
Sonunda kelimelerimi toparladım ve çatallı sesimi genzimi temizleyerek düzeltip düz bir ses ile konuşmayı başardım. „Nasıl çıktın sen oradan?"
Dilini dudaklarından geçirdi ve omuz silkti. Dudaklarında kötü adam sırıtışı vardı. Bu da ne demekti?
Tanrım! Efekan ve Koray'a zarar vermiş olamazdı değil mi?
„Bana bak." dedim ve dikkatini üzerime çektim. „O-Onlara zarar vermedin değil mi? Efekan'a? Koray'a? Vermedin değil mi?" Sonlara doğru sesim yükselmişti.
Eğlenceli yüz ifadesi kaybolmuş bana doğru sinirli bir adım atmıştı. „Ne o? Ne ara kaynaştın lan sen onlarla böyle?"
„Bana cevap ver Ali!" diye yükselttim sesimi.
„Ben zarar görebilirim ama onlar göremez öyle mi?" diye bağırdı o da aynı şekilde. „Bu kadar değersizim senin gözünde? Bu kadar mı umursamıyorsun beni?"
Ellerimi başıma koydum ve saçlarımı arkaya attım. Ben ne diyordum o ne diyordu?
„Onlara zarar vermedin değil mi?" diye sordum endişeli bir ses ile. „Lütfen söyle!"
„Vermedim." dedi ve masanın üzerine vurdu sertçe. Sıçramama sebep olmuştu. „Kimseye zarar vermeden kaçtım!" Öfkesi benden başka kimseye değildi... "Benden başka zarar gören kimse olmadı yani, oldu mu?" diye hırladı hafifçe sinir ile.
