𝗗𝗶𝘀𝗲𝗮𝘀𝗲'

15-Sarı lale'

Selamm lale kokan okuyucularım ehe

Size güzel bir bölüm sunmak istedim, umarım beğenirsiniz. Vote verip yorum atmayı unutmayın!

İyi okumalar

-

Küçük çocuk zorlukla kopardığı sarı lale iki minik eli arasında sıkıca tutmuş, eve gidene kadar koştuğu için terlemişti.

Kapının önünde duran annesini görünce içeri girmesine gerek olmadığını fark edip durmuştu. Merakla onu izleyen  kadın, oğlunun tatlı gülümseme ile ona uzattığı sarı lale ve minik oğlunun dudaklarında oluşan gülümsemeye baktı.

"Anneler günün kutlu olsun!" Minik elleri toprak içinde kalmıştı. Kumral kadın bunu fark edip oğlunun ellerini temizleyerek minik parmaklarının arasından aldığı sarı gülü bir kenara bırakıp oğlunun önünde diz çöküp yanaklarını kavradı. "Bebeğim ben sana ellerini kirletmemen gerektiğini söylemiştim, unutma bunu. Ellerin her zaman temiz olsun."

Yumuşak yanaklarını okşarken oğlunun onu başıyla onyalaşına gülümsedi. "Sen uslu bir çocuksun."

Jimin'in gözleri sarı laledeydi. "Beğendin mi?"diye sordu heyecanlı bir ifadeyle. Annesi sarı laleyi eline alarak inceledi ardından oğluna yalancıktan kırılmış bir ifadeyle baktı. "birkaç gün sonra solacak laleyi getirip annene yaşlanacaksın mı diyorsun?"diye sorduğunda oğlunun gözlerindeki ışıltılar kaybolmuştu. Korkuyla,"h-hayır anne öyle demek istemedim."dedi.

"Sen gittikçe gençleşiyorsun, çok güzelsin aynı bir melek gibi." Gözleri dolu dolu ona baktığında annesi onu kolları arasına alıp minik bedenini sarmaladı. "Oğluma çekmişim öyleyse o bir melek."diye fısıldadı küçük çocuğunun yumuşak yaşlarından öperken.

"Koparırken kökünden almalısın ki lale yaşamaya devam etsin bebeğim."

Jimin dudaklarını büzerek üzgün olduğunu belli eden suratıyla,"bilmiyordum, üzgünüm bir daha dalından  koparmayacağım." Annesi şefkatle ona tekrar sarıldı. Biliyordu ki oğlu onun sözünü hep dinlerdi.

Jimin sağ gözünden akan yaş ile titrekçe fısıldadı. "Anne..." Diyecek çok şeyi var gibi ağzı açık duruyordu ama tek kelime daha edemedi. Unutamadığı anı gün yüzüne çıkmıştı.

Gözünden akan yaşı işaret parmağı ile sildi. Derin nefes alırken nefesi boğazına takılmış gibi hissediyordu. "Özür dilerim."

Boğazına batan nefesle zar zor mutfağa girmiş, yarım kalan işini halletmişti. Tezgahın üstünde duran çöp kutusunun içine yeni poşet koymuştu. Yan taraftan gelen hava bedenini ürpertirken açık kalan camı kapatmak için adımladı fakat camın mermerinde gördüğü sarı lale ile öylece kaldı.

Kumral saçlı kadın, oğlunun ona verdiği sarı laleyi su doldurduğu vazoya koyarken dış kapının sesi ile oraya döndü. Esmer tenli adam sinirle,"Nerede o?"diye bağırdı.

Kadın, hiddetle odaların kapısını tek tek açıp bakan kocasının kolundan tuttu. "Kimden bahsediyorsun?" Adam koluna değen elleri çekerken koyulaşmış gözlerle karısına baktı. "Oğlun yan bahçeden izinsiz lale koparmış, bu ne hadsizlik rezil etti bizi."

"O daha ne yaptığını bilmiyor, kızma." Kadının sözleri ile alayla güldü. Bu sırada küçük Jimin bahçe kapısından yüzünde gülümseme ile eve girmişti fakat babasının onu kolundan tutup çekiştirmesiyle gülüşü soldu.