3- Pişman etmek'

1.6K 198 79
                                    


Sonuna kadar okuyup vote vermeyi çok görmeyin. Lütfen yorumlarınızı da bırakın bölümlerin daha çabuk gelmesi için motive olurum.

İyi okumalar♡

-

Jimin ellerini birbirine birleştirdi. Arkadaşı ne düşündüğünü çözmeye çalışıyordu. Dersten çıktıktan sonra kafeye gelmişlerdi fakat Jimin bir türlü ağzındaki baklayı arkadaşına anlatmıyordu ve sessiz ve sakindi.

Taehyung omzunna dokunduğu an yerinde sıçramıştı. Gözleri şaşkınlıkla açıldı. Nerede olduğuna bakındı ilk önce sonra arkadaşıyla göz göze geldi.

"Ne düşünüyorsun böyle?"

Jimin omzularını silkti. Aslında bir şey düşünmemeye çalışıyordu çünkü düşünürse sinirleneceğeni biliyordu.

"Düşünmemeye çalılıyorum."dedi kısaca.

Taehyung bununla yetinmemiş gibi cık cıkladı. Daha fazla bilgiye ihtiyacı vardı.

"Jungkooktan kurtuldum."

Daha fazla soru sormaması için önünde duran bardaktaki suyu içmeye başladı.

"Nasıl?"

1 saat önce gerçekleşen konuşmayı arkadaşına aktardı. Taehyung dikkatle onu dinledi ve sonunda şaşkınca ona baktı.

"Çok çocukça!"diye yorumda bulundu.

Jimin kafasıyla onu onayladı. Jungkook için üzülmemesi gerekirdi bilerek onu sinir etmek için yapıyordu her şeyi.

"Birde onun için üzülecektim şuna bak. Benim kokumdan nefret ediyormuş sanki omun kokumu sevmesini falan istiyorum da saçma davranıyor."

Taehyung olumsuz bir anlamda kafasını sallayarak arkadaşını reddetti. "Sana karşılık veriyor ve sende pek akıllıca hareketler yapmıyorsun. Ona saçma davrandığını söyleyemezsin."

Kaşlarını çatarak saçlarını geriye tarayan arkadaşına delici bir bakış attı. "Sen kimin tarafındasın?"

Taehyung bir nefes verip ellerini çenesine koyup düşünüyormuş gibi yaptı. Sonra bulduğunu belirten bir hareketle işaret parmağını yukarı kaldırdı.

"İkinizinde değil!"

Jimin suratını buruşturarak ona sırtını döndü. "Bak işte tamda şuan çocuksu davranıyorsun."

Kollarını göğsünde birleştirip,"çocuksu değilim ben."dediğinde arkadaşı onaylamaz mırıltılar çıkardı.

"Bu böyle olmaz Jimin üniversiteye giden iki gençsiniz lisede değiliz birbirinize silgi atmadığınız falan kaldı heralde. Dur bir ara yapmıştınız sanki?"

Jimin yere düşen silgisine üzüntüyle baktı. Şuan olacak iş mi diye geçirdi içinden. Sessizce şeffaf eldivenini sol eline takıp silgiyi yerden aldı. Temizlemek için mendilini çıkardı. Fazla ses yapmış olmalıydı birkaç kişi ona bakmıştı. Sonra birden kafasına gelen bir cisim ile kaşlarını çattı. Arkasına döndüğünde sırıtarak ona bakan Jungkook'u beklemiyoedu.

Eliyle yerdeki sişgiyi gösterdi. "Benimkide pislendi. Siler misin?"diyerek sinsice yerinde yaslandığında Jimin derin nefes verdi.

"Git kendin temizle." Sesini kısık tutmaya çalışıyordu. Kütüphaneden atılma riskine girmek istemiyordu. Ama Jungkook rahat durmuyordu. Jimin İkinci kez kafasına gelen silgiyle sinirlerini kontrol etmekte zorlanıyordu.

Dayanamamış ona dönüp bu sefer kendi sırıtmıştı. Yerden aldığı silgiyi Jungkook'a nişan almıştı fakat silgi Jungkook'u ıskalamış kütüphane görevlisinin gözlüğüne gelince sırıtışı aniden solmuştu.

𝗗𝗶𝘀𝗲𝗮𝘀𝗲'Where stories live. Discover now