6- Jimin'in dünyası'

1.5K 174 95
                                    


Selam bebekler🖤

Bölüm bekleyen kaç kişi vardı görelim, bol bol yorum istiyorum bakın yeni bölümün hemencicik gelmesi için motive edin benii size güveniyorum ✊🏼

İyi okumalar bal çörekleri

-

Jungkook söylediği cümleden sonra çok ağır konuştuğunu düşünüp derin bir şekilde yutkundu. Diğeri ona konuşma fırsatı vermemiş mutfağa geçmişti. Aklında çekip gitmek vardı ama ödev yüzünden gitmekten vazgeçmişti. Buraya geleli daha bir gün olmuştu, hatta ikinci günün bitimine az kalmıştı. Biraz daha dayanabilirse ondan tamamen kurtulabilecekti.

Telefonundan slow bir müzik açıp mutfağa toparlamıştı. O uzun süre mutfakla ilgilenirken diğeri ileri gittiğini düşünüyor öyle söylememesi gerektiğini aklında tekrar ediyordu. Öyle söylemek istememişti fakat kendine hakim olamamıştı. Sinirlenince istemediği şeyleri söylerdi. Çoğu insan gibi.

Mutfağa girip ona bakmayı düşünmüştü ki Jimin mutfaktan çıkıp karşısına dikilince gözlerini ifadesiz bir şekilde bakan kahveliklerine dikti. Bir süre boş boş birbirlerine bakmışlardı. Jimin derin bir nefes aldıktan sonra soğuk bir şekilde,"Yatağımdan kalkar mısın?"dediğinde diğeri şaşkınca irislerini büyülttü.

Jimin'i gerçekten kırmış olmalıydı. Çünkü gördüğü kadarıyla ona boş bakıyor ve sakince ricada bulunuyordu. Bir şey demeyip olduğu yerden kalktı. Jimin pislenen yerleri temizlemeye başladığında yerde duran burger poşetlerini alıp ona yardım etmeye başlamıştı. Diğeri hiç konuşmamış işine devam etmişti. Etraf düzeldiğinde banyoya kadar gitmişti.

Geri geldiğinde temiz çarşafları kanepeye sermiş bedenini kanpeye bırakmıştı. Uykusu yoktu fakat Jungkook'u görmek istemiyordu. Diğeri bunu anlayarak kendi odasına gitti.

"hasta" kelimesi bir türlü beyninden çıkmadığı için uykusu haram olmuştu. Ne tarafa dönse uyuyamıyordu. Dakikalarca yerini yadırgadı. Evinde bile bazı geceler uyuyamıyordu. Daha önce kimsenin söylediği şeylere bu kadar takılmamıştı. Jungkook'un farkı neydi ki? Onu kızdırmaktan başka bir şey yaptığı yoktu. Onunla eğleniyor ve zarar vermediğini söylüyordu, küçük bir çocuk gibi ne yaptığını bilmeden hareket ediyor ve hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Jimine göre Jungkook hiç olgun davranmamıştı ona.

Onun çocukça tavırlarına artık karşılık vermemeyi seçiyordu. Uzun süre bunun hakkında düşünmüştü bu gece. Böylelikle tek başına giriştiği bu oyunda Jungkook kendine yenilir diye düşündü.

Gözleri ağırlaştığı sıra bir takım sesler duyup nefesini tuttu. Etraf çok karanlık olduğu için bir şey gözükmüyordu. "Jungkook?"diye seslendi fakat bir ses alamayınca korkmaya başlamıştı. Yoksa eve hırsız mı girmişti?

Ayağa kalkıp duvara doğru yürüdü ama bir türlü lambanın yerini bulamıyordu. Korku bedenine yayılınca dolgun dudaklarını birbirine bastırmış sesin yakınlaşmasını dinliyordu. Sonra birden ayağının yanında hissettiği hareketle gözleri şokla açılmış küçük bir çığlık atmıştı. Duvarlara tutunup lambanın yerini sonunda bulup ışığın içeri yayılmasına izin vermişti. Korkuyla etrafa bakındığında fare gördüğü gibi kalpten gideceğine emindi.

Birkaç saniye sonra kendini Jungkook'un odasının kapısında buldu. Dolgun dudaklarını dişlemekten bir hal olmuştu. O farenin olduğu yerde asla uyuyamazdı. Kapıya vurup ona seslensede Jungkooktan ses alamamıştı. Kapının önünde durdu bir süre, kendi evine geri dönmeye karar vermişti en son. Açılan kapıyla gözlerini o tarafa çevirdi hemen. Jungkook gözlerini ovarak ona ürkek gözlerle bakan Jimin'i görünce şaşırdı.

𝗗𝗶𝘀𝗲𝗮𝘀𝗲'حيث تعيش القصص. اكتشف الآن