16-Darmadağın'

1K 130 123
                                    

Öncelikle bu bölümü yazarken ne kadar zorlandığımı belirteyim, ilham perilerim beni terk ettiğinden bölük pörçük bir bölüm oldu. Şimdiden kusura bakmayın.

Vote verip yorumlarınızı bırakırsanız beni mutlu edersiniz ❤️

İyi okumalar'

-

Jimin'in Jungkook'a karşı koyduğu duvarlar sarsıldı. Bunu ona kendi hakkında bir şeyler anlatarak yaptı.

Sarf ettiği cümleden sonra Jungkook'un çenesinin kasıldığını görebildi. Baba adını hak etmeyen, kendi çocuğunun yanında annesini tokatlayan adama karşı öfkelendi.

Ona,"bu anlattığım sadece en basit olay."diyemedi.

Jungkook ağzına geleni söylememek için zor dururken daha fazlasını kaldıramazdı ki kendisinin anlatmayacağını biliyordu.

"O fotoğrafraki annen olmalı."diye mırıldanışıyla Jimin kaşlarını çattı, neyden söz ettiğini anlayamadı.

"Ne fotoğrafı?"diye sordu, karşısındaki genç gözlerini kırpışrırıp,"hiçbir şey."dese de  inanmadı.

"Söyle Jungkook, ne karıştırıyorsun?" O da inada binmiş gibiydi. Merak beynini ele geçiriyordu.

Köşeye sıkışan Jungkook dudaklarını birbirine bastırdı. Bakışlarını kumral gençten başka her yere dikti. 'hayatıma karışmaman gerektiğini söylemiştim'gibi cümleler duymak istemiyordu.

Ama ağzından kaçırdığı cümle yüzünden ona açıklamak zorundaydı. "Aynı evde olduğumuz zamanlarda uyuyakalmıştın, kitabını sehpaya bırakırken arasından fotoğraf düştü."

Jimin'in yüz hatları gerildi, o bir kelime daha söyleyemeden hemen parladı. "İzinsiz kitabıma dokundun ve fotoğrafa baktın. Ne hakla?"

Jungkook put kesildi o an, ne dese haklıydı. İzinsiz eşyasına dokunup özeline bakmıştı. "Bak haksız olduğumu kabul ediyorum ama kitap seni rahatsız ediyordu üstünden alıp sehpaya bırakmaktı niyetim, fotoğrafı tesadüfen buldum."

"Eğer o kitaba dokunmasaydın fotoğrafı tesadüfen bulmana gerek kalmazdı Jungkook ama sen o kadar inatçı ve dediğim dediksin ki bir şeye taktın mı onu irdeleyeceksin. Senin hakkında en iyi bildiğim şey bu oldu." İşaret parmağını ona doğru salladı.

Uzun olan ona bir adım attığında kısa olan bir adım geri gidip yukarıda tuttuğu elini aşağıya indirdi. "Dokunmasaydım bile sen uyurken o kitabı bir şekilde yere düşürecektin belki de yine o fotoğrafı görmüş olacaktım."

Jimin'in dolgun dudakları aralandı. Komik bir şey duymuş gibi anlık güldü. "Yaptığın hatayı kabul ediyorsan saçma tahminlerini söylemene gerek yok."

Jungkook derin bir nefes verdi, "Saçma tahmin değil olası şeyleri söyledim, tıpkı o fotoğraftaki kişinin annen olduğunu tahmin etmem gibi."

"Yeter artık! Annem olup olmaması seni ilgilendirmez. Dur Jungkook, olduğun yerde dur ve benim nefes almamı engelleme." Çıkış kapısına ilerleyip onun yanından geçip gittiğinde oldukça sinirliydi.

Ve ona karşı biraz da olsa taviz verdiği için ise pişmandı.

---

Jimin tam karşısındaki koltukta ona saatler önce yaşadığı olayı anlatan arkadaşını dinliyordu. Evine geldikten kısa bir süre sonra Taehyung kapısını darmadağın bir şekilde çaldığında onu hızlı bir şekilde dezenfekte ederek içeri almıştı.

𝗗𝗶𝘀𝗲𝗮𝘀𝗲'Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt