5-Hasta'

1.6K 189 113
                                    

Selamlar ✊🏼

Uzun süredir bölüm atmadım sanırım. Bekleyen var mı bilmiyorum bu yüzden erken attığım söylenemez. Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin. Yeni bölüm atmam için bol bol yorum atın yazmam için motive etmiş olursunuz.

Neyse şimdi size iyi okumalar

-

Jimin uzun süre düşünceleri ile savaşmış aklından atmak için sayısız kez aynı yerleri silmişti. Diğeri onun halini bir türlü anlayamamış sessizce ona yardım etmişti. Ne diyeceğini bilmediği için konuşamamıştı.

Jimin biraz olsa toparladığında Jungkook'un onu yalnız bırakması gerektiğini ve uyuyacağını söylemişti. Fakat dakikalardır gözünü kırpmadan o anları düşünüyordu. Kalp atışları hızlanmıştı aniden kriz geçirmemek için derin nefesler alıp veriyordu.

Düşünmeyi bırakamayacağını anladığından kanepeden kalktı, kalkar kalkmaz ise ayağına terliklerini geçirmeyi unutmamıştı.

Mutfağa doğru minik ve savsak adımlar attı. Her an bir köşede bayılacakmış gibi yorgundu ama gözüne bir gram bile uyku girmiyordu. Uykusuz günler geçirdiği günlere geri dönmek istemiyordu kendine papatya çayı yapacaktı. Eğer çok fenalaşırsa ilacını içmesi gerektiğini biliyordu ne kadar kullanmamak için dirense bile başka çaresi olmazdı.

Tezgahın köşesine koyduğu eldivenleri eline geçirip orayı temizledi ilk önce, sonra su ısıtıcının içini yıkadı. Suyu koyduğu sıra adım sesleri duymuştu.

Mutfağın girişine dönüp baktığında gözleri kapalı, saçı başı dağılmış, üstü çıplak Jungkook'u görünce şaşkınca gözlerini açtı. Üstüne doğru geldiğini gördü,kollarını öne doğru uzatmış ne yaptığından bir haber duruyordu.

Jimin su ısıtıcısını açmış, ona doğru gelen çocuğa şaşkınca bakmaya devam ediyordu. Jungkook uyur gezer miydi?

Neyin içine düşmüştü böyle? Mutfağın kapısına çarpıp acıyla inlese bile gözleri açılmamıştı. Jimin dikkatle onu izledi, aklındaki düşünceler uçup gitmişti onun sayesinde..

Mutfağa giriş yapıp buzdolabını açtı. Su şişesini aldığı gibi kafasına diktiğini görünce eli ağzına gitmişti. Artık o su şişesinden asla su içmezdi.

Şişeyi geri bırakıp ağzını sildi. Hala uyuyor muydu bilmiyordu Jimin. Belki de şaka falan yapıyordu kendisine?

Jungkook hiçbir şey demeden gözleri kapalı bir şekilde etrafa çarpa çarpa odasına doğru yürümüştü. Diğeri o odasına gidene kadar hayretle izlemişti.

---

Jimin sabah erkenden kalkmış, kahvaltı hazırlamıştı. Erken saatte dersi olduğu için acele yiyordu. Jungkook uykulu bir şekilde mutfak masasına doğru yürüdü. Gözlerini ovuyor, kaşları çatık bir şekilde etrafı izliyordu. Erkenden uyandığı zamanlar huysuz olurdu.

"Bu saatte uyanacağını düşünmemiştim."

Jimin ağzındaki lokmayı bitirir bitirmez diğerine doğru konuştu. Diğeri gözleri bayık bir şekilde ona bakıp gülümsedi.

"Yemek kokuları beni uyandırdı. Daha önce hiç böyle uyanmamıştım."

Sanki hiç birbirlerinden nefret etmiyorlarmış gibi sakince konuşuyorlardı. Jimin bunu fark etsede bir şey dememişti. Diğeri bir sıkıntı çıkarmadığı sürece ona karışmazdı. Tabi Jungkook söz konusu olunca bilemiyordu.

Jungkook kendine sandalye çekip oturacağı sıra,"ellerini yıka yoksa kahvaltı yapamazsın."diye uyardı onu diğeri.

Jungkook göz devirip karşısındaki oğlana dilini açtı. İnadına sandalye çekip oturduğunda diğeri alt dudağını ısırmıştı. Gün şimdi başlanıştı.

𝗗𝗶𝘀𝗲𝗮𝘀𝗲'जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें