Bölüm 11: "I want to die..."

2.2K 216 95
                                    

Oy vermeyi unutmayın :)

Satır içi yorum yapmayı unutmayın. Yorumlarınız benim için önemli.

Lysandra sabah camı tıktıklayan annesinin bakyuşu ile uyandı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Lysandra sabah camı tıktıklayan annesinin bakyuşu ile uyandı. Tedirginlikle yerinden fırladı. Acaba yine ne yapmıştı? Çapulcular hâlâ uyuyordu. Lysandra camı açtı ve baykuşun içeri girmesine izin verdi. Baykuş sinirli olduğunu belli eden bir ciyaklamayla Lysandra'nın omzuna kondu ve kolunu ısırdı. Lysandra acıyla feryat etti. Baykuş uzun zamandır camın ardında bekliyor olmalıydı. Baykuşun ağzından mektubu çekip aldı. Baykuş bir süre sonra Lysandra'nın omzundan uçup gitti. Lysandra baykuşun gidişini izliyordu. Mektubu açmak istemiyordu. Mutluydu ve moralini hiçbir şeyin bozmasını istemiyordu.

"Açmıyacak mısın?" Lysandra Sirius'un sesini duyunca arkasına döndü. Sirius ayağa kalkmış Lysandra'ya doğru ilerliyordu. Remus koltukta oturmuş tutulan boynunu ovuyordu. Kendini çok halsiz hissediyordu. Peter mızmızlanarak uyumak istediğini dile getiriyordu. James yatakta oturur pozisyona geldi ve meraklı bakışlarını Sirius ile Lysandra arasında gezdirdi. Lysandra ürkekçe mektubu açtı ve okumaya başladı. Kendini belli eden düz ve inci gibi yazı adeta "Druella Black" diye bağırıyordu.

Lysandra Black,

Narcissa bize yazdığı mektupta Slug Kulübü'nün bir üyesi olduğunu söyledi. Babanla seni tebrik ediyoruz. Andromeda da bize Hastane Kanadı'nda hemşireye yardım ettiğinden bahsetti. Bizi gururlandırdın. İlk defa... Seni tebrik ediyoruz. Değişeceğini biliyordum. Black soyuna uygun bir evlat olacağını biliyordum. Bizi gururlandırdın. Evan ile olan nişan fikrini de bir tekrar düşünürsün diye umuyoruz.

Druella Black

Lysandra'nın gözü bir süre mektubun başında takıldı. "Lysandra Black" Gözlerini devirdi ve aklını dolduran kelimelerden kurtulmaya çalıştı. Annesi ilk defa onunla gurur duyduğunu söylemişti. "Gurur duyuyoruz." Gerçekten ilk defa annesi onunla gurur duymuştu. Hemen sonra gelen "değişmek" Gerçekten Lysandra'nın değişeceğini mi düşünüyorlardı? Asıl değişmesi gereken onlardı. Sırf muggle doğumlu -Druella Black tabiriyle bulanık- olduğu için bir insanı öldürmekten zevk duymak asla Lysandra'nın yapacağı bir şey değildi. Olmayacak da.

Lysandra mektubun devamındaki Evan Rosier yazısını gördüğünden itibaren mektubu kapattı ve sinirle parçaladı. Gözlerinin dolmasını engellemek için bakışlarını tavana dikti. Sirius bir şeylerin ters gittiğini anladı. Lysandra ne zaman ağlıyacak gibi olsa bakışlarını yukarı çevirirdi. "Lisa sen iyi misin?" "Hayır!" Lysandra çok net cevap vermişti. Sirius bir süre Lysandra'nın ani olarak değişen ruh halini izledi.

Bir süre sonra Lysandra konuşmaya başladı. "Sinirlerim bozuldu!" "Ne oldu ki-" "Neymiş, benimle gurur duyuyorlarmış! Benim değişeceğimi biliyorlarmış! Değişmesi gereken onlar, ben değil! Neymiş, Rosier'le olan nişanlanma fikrini tekrar düşüneceğimi umuyorlarmış! Çıldıracağım!" Lysandra'nın elleri saç diplerine giderken Çapulcular onu izliyordu.

Aykız • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫Where stories live. Discover now