Bölüm 34: "Axactly, exactly."

1.4K 131 135
                                    

Oy vermeyi unutmayın :)

James; Lysandra ve Sirius'a parka gitmeyi teklif etmişti. O gün hava serin olduğu için Sirius kabul etmişti ama eve gelirken yağmur yağdığı için yol boyunca James'e söylenmişti.

"Pati, nereden bilebilirdim ki?!" Sirius derin bir nefes vererek "Bilebilirdin işte!" dedi. Lysandra onlardan tamamen bağımsız etrafı inceliyordu. Çok yabancıydı her taraf ona. İlk defa görüyordu bir çocuk parkını. Eve yaklaştıklarında yan evden çıkan Natalie'yi gördüler, Lysandra göremedi tabii. İkisi de önüne bakmadığı için çarpıştıklarında Sirius tedirgince etrafına bakıyordu. Natalie'nin Lysandra'nın sabrını zorladığını düşünüyordu ve Lysandra'nın sinirli halini de biliyordu. Gerçekten felaket korkunç birine dönüşüyordu. James de olacakları az çok tahmin ettiği ofladı.

Lysandra Natalie'ye çarptığında önüne döndü ve Natalie'ye baktı. Özür dilemeyi düşünmüyordu. Sadece yoluna bakarak gitmeyi planlıyordu. Natalie'nin ise bambaşka planları vardı. "Önüne bakmayı da bilmiyormuşsun. Ne biliyorsun sen, söylesene bana." Natalie evden sinirle çıkmıştı ve sinirini Lysandra'dan çıkartmayı planlıyordu.

Lysandra Natalie dönerek "Derdin ne senin? Sana hiçbir şey yapmadım bile ama ilk günden beri bana iğrenç davranıyorsun! Probleminin ne olduğunu söylersen seni anlayabilirim!" dedi. Natalie tek kaşını kaldırarak cüretkâr bir ifadeyle güldü. Onun derdi Lysandra'nın Potterların evine gelmesiydi. Onun derdi yaz boyunca James'in dilinden düşmeyen Lysandra'ydı.

Lysandra mantıklı bir sebep söylemesini bekliyordu. Natalie ise gözlerini Lysandra'nın yüzünde gezdirerek "Yüzündeki yaralar nasıl oldu? Kim bilir ne yapmışsındır da köşe başına çekmişlerdir seni de." dedi. Bu Lysandra'nın sabrını taşıran söz olmuştu. Arkasını dönerek Natalie'ye doğru ilerledi ve "Yüzümdeki yaraların nasıl olduğunu göstermemi ister misin? Uygulamalı olarak hem de!" dedi.

Sirius Lysandra kolundan tutarak eve sürükledi. James Natalie'yi kolundan tutarak durdurdu. Lysandra'nın son duyduğu söz James'in "Natalie neden bu kadar saçma davranmaya başladın?" demesi oldu.

Sirius onu kolundan çekerek Potterların bahçesine soktu. Lysandra gözlerinin dolduğunu hissetti. Geçmişi hatırlamak istemiyordu. Geleceği hayal edemezdi, geçmiş buna engel oluyordu. Eli kolu bağlıydı, ne yapacağını bile bilmiyordu. Çaresizdi.

Zaten yeterince yıpranmış hayatına Natalie'yi de eklemek isteyeceği son şeydi. Neden böyle davrandığını anlamıyordu. Çok saçmaydı, ona hiçbir şey yapmamıştı. İlk gördüğünde bile bu kadar kötü davranmasının sebebi neydi? Ya da bu kadar nefret nedendi?

*

Lysandra her zamanki gibi terastaki koltukta oturuyordu. James onu görünce yanına gidip konuşmak istedi ama nasıl yapacağını bilmiyordu. Kendini fazlasıyla suçlu hissediyordu. Natalie'ye nazik davranmasının nedeni, Natalie'ye üzülmesiydi. Natalie'nin uyumsuz biri olduğunu biliyordu. Asla ortamlara giremez ve kendine yapılan zorbalıklara karşı koyamazdı. Natalie bunu James'e anlatmıştı. Çünkü tek arkadaşı James'ti, ona güveniyordu.

Natalie daha çok küçükken anne ve babası anlaşamadıkları için ayrılmıştı, onu düşünmemişlerdi. Natalie de bu durumdan şikayetçi değildi, her sabah kavga sesleriyle uyanmaya alışmıştı adeta.

Natalie'nin istemediği bir şey vardı: Anne ve babası tarafından ortada bırakılmak. Boşanmanın ardından annesi de babası da onu istememişti. İkisi de terk etmişti onu. Ortada kalmaması için büyükbabası ona evini açtı. Baba eksikliğini hiçbir zaman göstermedi ona. Natalie, James ile tanışana kadar büyükbabası onun tek arkadaşı olmuştu.

Aykız • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt