Bölüm 15: "Where you think you're going baby?"

2.2K 216 177
                                    

Oy vermeyi unutmayın :)

Ravenclaw takımı kazandığı için Gryffindor ortak salonunda da kutlama vardı. Sirius, yasak olmasına rağmen içeri Ateş Viskisi sokmuştu. Bir tek James'in haberi vardı. Remus bina başkanı olduğu için izin vermezdi. Peter ise Ateş Viskisi içmeyi tercih etmiyordu.

Sirius Gryffindor ortak salonuna girdiğinde James'in yüzü güldü. Beklediği an gelmişti. Sirius'a Gryffindor kulesini işaret ederek yukarı çıkmasını ima etti. Sirius James'i anladığında paltosunda sakladığı Ateş Viskisi'ne dikkat ederek merdivenleri tırmandı.

James etrafına bakındı. Dördüncü sınıf öğrencisi Genna Brave çaktırmadan James'i süzüyordu. James bunun farkındaydı ama umursamadı. Sirius'tan beş dakika sonra merdivenlere yöneldi. James'in harekete geçtiğini gören Genna Brave açıkça James'i süzüyordu. James kıza dönüp göz kırptı ve merdivenleri tırmandı. Brave'nin kalbi hızlanmıştı. James ise onu umursamıyordu.

Son basamağı da tırmanıp kendisini bekleyen Sirius'un yanına oturdu. Sirius paltosundan iki şişe çıkardı ve birini James'e uzattı. Sirius şişeyi kavradı ve kafasına dikti. Sirius sanki uzun zamandır susuz kalmış gibiydi. James de şişeyi kafasına dikti.

İkiside sarhoş olmuştu. Sirius köşede sızmıştı. James sırıtarak "Uyudun mu Pati?" dedi. Ses gelmeyince kafasını kaldırdı ve yavaşça ayağa kalktı. Düşmek üzeyken duvara tutundu. Sirius birşeyler mırıldanmaya başladı. James onu umursamadan merdivenlere yöneldi.

Merdivenin trabzanından tutunarak aşağı inmeye başladı. Her an yere düşebilirdi. Bir yandan merdivenleri iniyor, bir yandanda şarkı mırıldanıyordu. "I love you soo, I love you soo!" Bir basamak daha indi. "I know that you wanna get crazy, crazy." James ayakta duramadı ve merdivenlerden aşağı yuvarlandı.

Merdivenin sonuna gelince durdu. Artık yuvarlanmıyordu. "Dünya ne kadar hızlı döndü öyle." dedi. Ayağa kalktı ve "Çok yakışıklı düştüm." dedi. Kahkaha atarak Hogwarts koridorlarında dolaşmaya başladı. "She want that, I give that," Yürüyen merdivenleri tırmandı ve Ravenclaw ortak salonunun önüne geldi. Kendisi gitmek istemiyordu, beyni ve ayakları onu oraya sürüklüyordu. James'in de şikayetçi bir hali yok gibiydi. Merdivenin yanına oturup birinin çıkmasını bekledi.

Ravenclaw ortak salonunda kutlama vardı. İçeriye Ateş Viskisi sızdıran yoktu. Tercih edilen içecek Kaymak Birası'ydı.

Lucas Davies masanın üstüne çıktı ve "Kadehinizi Lisa için kaldırın!" dedi. Herkes -Josie Prews dışında- bardağını havaya kaldırdı. Lysandra bir köşeye çekildi. Bu gösteriş onun için fazlaydı. Bardağını masaya bıraktı ve fark ettirmeden portre deliğinden dışarı çıktı. Hayatında ilk defa ailesi olmadan böylesine büyük bir eğlenceye katılmıştı. Hiç alışık olmadığı bir şeydi bu.

James merdivende oturup beklemekten sıkılmıştı. Lysandra'nın ortak salondan çıktığını gören James "Nereye gittiğini sanıyorsun bebeğim?" dedi. Lysandra aniden duyduğu sesle korkmuştu. Arkasına döndü ve James'i gördü. Boş boş çocuğun suratına bakıyordu.

James şarkıyı devam ettirdi. "Hey, seninle yeni tanıştım. Bu delilik-" "Senin kafan mı güzel?" James şarkı söylemeyi bıraktı. Sarhoştu ve mantıklı düşünemiyordu. Aklından ne geçerse hiç düşünmeden söylüyordu. "Kafam değil, güzel olan sensin bebeğim." Lysandra kaşlarını çattı. "Evet, anlaşılan sen Kaymak Birası'nı fazla kaçırmışsın-" "Kaymak Birası olduğunu kim söyledi?" Lysandra şüpheyle Potter oğlanına baktı. "Her neyse, umurumda bile değil!"

Lysandra arkasını döndü ve portre deliğinden geri girmeyi düşündü. James "Dur, dur, dur, dur!" diye seslendi kızın arkasından. Lysandra arkasına döndü ve "Ne var Potter?!" James'in düşünceleri normalde olduğundan çok daha farklıydı.

Aykız • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫Where stories live. Discover now