Aykız • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫

Bölüm 27: "Everything is just beginning!"

We could have had it all
Rolling in the deep
You had my heart inside of your hands
And you played it to the beat

{•••}

İnsanları
insanlar öldürür,
silahlar değil.
Bu devirde
sözler işliyor cinayetleri,
katiller değil.

Oy vermeyi unutmayın :)

Titriyordu... Lysandra hâlâ Bellatrix'in ölümyiyen olduğuna inanamıyordu. Yüzünü elleriyle kapatmış aynanın karşısında saatlerdir öylece bekliyordu. Kendine bakmaya cesaret edemiyordu.

Mrs Black Lysandra'nın kapısını çaldı ve beklemeden içeri girdi. Lysandra panikle geriye çekildi. Mrs Black gözleriyle etrafı yokladı ve Lysandra'nın yatağının üstüne bir kutu bıraktı.

Lysandra merakla ayaklandı ve kutuyu araladı. Mrs Black'e döndü ve "Bu ne böyle?!" dedi. Mrs Black "Onu giy! Biradan misafirlerimiz gelecek!" dedi kapıdan çıkmadan önce.

Mrs Black'in gitmesiyle Lysandra bakışlarını tekrar kutuya çevirdi. Evlerine gelen safkan misafirlerden nefret ediyordu. Birde bunun için hazırlık yapmak oldukça sinir bozucuydu.

Lysandra kutunun kapağını açtı ve içindeki krem, üstünde kahverengi işlemeleri olan elbiseye baktı. Elbise vücudunu sarıyordu ve Lysandra bu yüzden o elbiseyi çöpe atmak istiyordu.

*

Lysandra allığını da sürüp aynanın karşısından kalktı. Kapı çaldığında Narcissa'nin kapıya koşma sesi Lysandra'nın odasına kadar geliyordu. Lysandra koltuğa oturdu ve bekledi. Otururken oldukça zorlanmıştı. Bedenine tam oturan balık elbise modeli onun hareket etmesine imkan vermiyordu. Oturması fazla riskliydi ama Lysandra bunu umursamadı.

Lysandra gerilmeye başlamıştı bile. Sürekli diken üstündeydi. Bu duvarlar çoğu zaman olmadığı kadar fazla üstüne geliyordu. Düşüncelerinin içinde esir kalmıştı. Lysandra bazen herkesi daha farklı düşünüyordu. Yazık, insanlar düşüncelerimize uygun şekil alamıyor.

Mrs Black titreyen ellerine hakim olmaya çalışarak kapı kolunu çevirdi. Lysandra içeride oturuyordu. Kapının açılmasıyla Lysandra'nın bakışları anında Mrs Black'i buldu. Mrs Black Lysandra'nın bir aksilik çıkarmasından korkuyordu. "Aşağı iniyorsun, şimdi!"

Lysandra pek umursamadı. Sadece bir an önce üstündekilerden kurtulmak istiyordu. Bu yüzden ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Andromeda gittiğinden beridir tek yaptığı buydu. Umursamamak...

Mrs Black merdivenleri inmeden önce Lysandra'nın kolunu tuttu. "Bir aksilik çıkarmayacaksın!" Lysandra kolunu çekti ve uzatarak "Tamam!" dedi. Ama konuşmak için çok erkendi.

Salona girdiğinde yüzündeki şaşırmış ifadeyi saklayamadı. "Neler oluyor burada?!" Mrs Black koluyla Lysandra'yı dürttü ve ona susmasını söyledi. Lysandra hâlâ şaşkındı. Etrafa öylece bakıyordu. Birkaç tane yakın safkan aile vardı. Malfoylar bile gelmişti. Bu da Narcissa'nin heyecanını açıklıyordu. Salon süslenmişti ve Rosier oğlanı...

Lysandra annesine döndü ve "Şuan tam olarak neler dönüyor burada?" dedi. Her ne dönüyorsa bunu Lysandra'dan saklamışlardı. Bunun tek bir açıklaması vardı. "Size gerçekten inanamıyorum!"