Bölüm 26: "He's here now!"

1.6K 181 208
                                    

You could say you miss all that we had
But I don't really care how bad it hurts
When you broke me first
You broke me first

{•••}

Oy vermeyi unutmayın :)

Andromeda sinirle bahçenin kapısını çarptı. Lysandra birinin kapıyı çarptığını hissetmişti. Yatağından fırladı ve pencereye doğru koşturdu. Siyah perdesi sonuna kadar çekilmişti. Elini perdeye attı. O kadar çok sert çekmişti ki perdenin birkaç kornişi patladı.

Belatrix Andromeda'nın ardından bahçeye çıktı. "Dur dedim sana!" Andromeda sinirle çıkıştı. "Neden duracak mışım? Ne kadar saçma davrandığının farkında mısın? Seni dinlemek zorunda değilim!" Belatrix hışımla Mrs Black'in yeni ektiği çiçeklerin üstüne bastı ve Andromeda'ya yaklaştı.

"Beni kandırdığını zannediyorsun hâlâ! Bilmediğimi mi sanıyorsun?!" Andromeda eliyle perçemini gözünün önünden çekti ve "Neyi?!" diye bağırdı. Belatrix kıvırcık saçlarını arkasına aldı. "Neyi mi? Andromeda bana yalan söylemeye devam ediyorsun hâlâ!"

Andromeda derin bir iç çekti ve "Bana kelime oyunu yapma! Ne söyleyeceksen söyle!" dedi. Belatrix çileden çıkmış gibi bağırdı. "O bulanıkla aranda olanları biliyorum!"

Sessizlik...

Bellatrix bunları söylerken yüzünü ekşitmişti. Andromeda uzun bir süre Bellatrix'in yüzüne baktı. Nereden biliyordu? "İyi! En azından artık saklamak zorunda kalmayacağım!" Bellatrix Andromeda'nın kolunu sıktı. "Kendine gel! Soyadını lekeliyorsun! Seni bir daha onun yanında görmek istemiyorum. Aksi takdirde-"

Aksi takdirde ne? "Aksi takdirde ne? Anneme mi söylersin? Git ve söyle! Artık umurunda bile değilsiniz! Siz ve saçma sapan takıntılarınıza daha fazla tahammülüm yok!"

Lysandra pencereyi kapattı. Koşarak aşağı indi. İlk defa Andromeda ile Bellatrix'in kavga ettiğini görüyordu. Peki şimdi ne olacaktı? Gidiyor musun? Andromeda bahçe kapısını sertçe çarptı ve içeriye girdi. Bu evde durmaya bir dakika daha tahammül edemezdi. Lysandra'yı görünce adımları yavaşladı. Düşünemedim! Andromeda Lysandra'yı düşünmemişti.

Lysandra kırılmıştı. Bunun olacağını biliyordu. Sadece bu kadar erken beklemiyordu. Daha tatilin ikinci günüydü.

Bellatrix içeriye girerken bağırışmaları devam ediyordu. Andromeda Bellatrix'e göz ucuyla baktı. Ona doğru sinirle geliyordu. Andromeda hızla odasına çıktı ve eşyalarını topladı. Bellatrix odaya girince "Ne yaptığını sanıyorsun sen? Annem duyana kadar bekle!" dedi. Andromeda çantasının ağzını kapattı. "İnan bana annem bu saatten sonra umurumda bile değil!"

Merdivenleri hızla indi. Lysandra hâlâ orada bekliyordu. Hiç hareket etmeden duruyordu. Ya da bedeni buna engel oluyordu. Andromeda gelince Lysandra ona sarıldı. Kolları sımsıkı ona sarılıydı. Uzun bir süre Andromeda'yı göremeyecekti. Tamamıyla yalnız kalmıştı artık bu lanet yerde. Tek başınaydı yine. Andromeda da yoktu artık.

Ama o kurtuluyor. Bunu istemiyor muydun zaten! Şimdi niye bağırmak istiyorum. Niye gitmesini istemiyorum. Niye kal diyemiyorum ona?

Andromeda geri çekildi. "Lysandra, benimle gel! Seni burada bırakamam! Biliyorsun, Ted bundan rahatsız olmaz." Onunla defalarca konuşmuştu. Onunla birlikte gitmek istiyordu ama Lysandra bunu inatla reddediyordu. Andromeda'nın peşini bırakmayacaklardı. Lysandra bunu biliyordu ve daha fazla yük olmak istemiyordu Andromeda'ya. Hayatı boyunca Andromeda onu korumaya çalıştı. O da mutluluğu hak ediyordu. Onun için bunu yapabilirdi en azından.

Aykız • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫Where stories live. Discover now