Aykız • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫

🦋Bölüm 48: "I love everything about you."

Oy verip yorum yapmayı unutmayın :)

Bu zaman kadarki en sevdiğiniz sahneyi buraya yazabilir misin?

*Bir yıl sonra*

Çapulcular bahçede oturmuş hararetle bir şey tartışırken yılın ilk karı Lysandra'nın burnuna düşmüştü. Lysandra James'in beline sarılı olan kolunu geri çekti ve elini havaya kaldırarak "Galiba yılın ilk karı şu anda yağıyor." dedi. James oturuşunu dikleştirdi ve bunun ne demek olduğunu açıkladı. "Bu da demek oluyor ki yarın kartopu savaşı yapıyoruz." Lysandra tebessüm ederek başını onaylamayarak salladı. "Hiçbir zaman değişmeyeceksin James. Ve biliyor musun? Ben senin bu özelliğini çok seviyorum."

James suratına tatlı bir gülümseme yerleştirdiğinde Lysandra'nın bakışları James'in yanağındaki gamzeye kaydı. Aradan bir sene geçmişti ve James hâlâ aynı tatlılıkla gülüyordu. Hiçbir şey değişmemişti. James'in Lysandra'ya olan aşkı da, Lysandra'nın James'e olan aşkı da değişmemişti. Değişen tek şey zamandı. Ve James'in harika planları vardı.

James ayağa kalkarak Lysandra'nın önünde eğildi ve "O zaman benim peri kızım bu dansı bana lütfeder mi?" diyerek gülümsedi. Lysandra James'in elini tutup onu ayağa kaldırdı. "Eder, her zaman eder."

Lysandra ve James kar taneleri üzerlerine yağarken dans etmeye başladılar. Lysandra kollarını James'in boynuna dolayarak kafasını onun göğsüne yasladı. James de Lysandra'nın beline sarılarak kafasını Lysandra'nın boynuna yerleştirdi.

Sirius artık Âşık James Potter'a alıştığı için tepki vermiyordu. James bunun için bile minnettardı. Çünkü o aşkını bağıra çağıra yaşamayı seviyordu. Herkes bilsin istiyordu.

Jenna onların bu hallerine gülümsemeden edemedi. "Çok tatlılar." Sirius Jenna'ya dönerek fikrini belirtmek istemediğini anlatmaya çalıştı. Lysandra hâlâ onun kardeşi gibiydi. James'in onu üzmeyeceğini bildiği için bir şey demiyordu. Ama yine de Lysandra'yı herkesten kıskanıyordu.

Jenna göz devirerek "Bu moddan çık artık Sirius Black." dedi ve elini uzattı. "Hadi. Biz de dans edeceğiz." Sirius kendisini çekiştiren kıza bakarak "Sen ciddisin." dedi. Jenna oflayarak "Hadi ya. Şu an resmen naz yapıyorsun Sirius." dedi. Ve en sonunda Sirius Black'i dansa kaldırmayı başarmıştı.

Remus dans eden iki çifte baktığında gülümsedi. Ve ilk defa Jenna ve Sirius'u farklı bir şekilde gördü, yakışıyorlardı. Hem de sadece birbirlerine.

Remus kafasını çevirdiğinde Peter'ın kendisine baktığını gördü. Sırıtarak bakıyordu. "Remy-" "Kapa çeneni Pete! Dans edecek başkasını bul! Benim saygınlığım var." Sirius Remus'a dönerek "Bizim de saygınlığımız vardı Aylak." diyerek sitem etti. Jenna Sirius'a göz devirdi ve "Eğer ben olmasaydım o saygınlığın Hogwarts'ta iki knutluk –kuruş- olacaktı. Ben olmasaydım herkes senin Bayan Barnabas'ını öğrenecekti. Bunun için Barty Crouch Jr ile Hogsmeade'e gittiğime inanamıyorum. Ama kabul etmeliyim. Arkadaş ortamı fena değildi." dedi. Sirius bunu hatırlamak bile istemiyordu.

Günün ilk ışıklarıyla Çapulcular bahçede toplandı ve kartopu savaşı için grup oluşturdular. James "Ella, ben ve Peter; sen, Jenna ve Remus." diyerek grupları onayladı.

"O zaman SAVAŞ BAŞLASIN!" Sirius var gücüyle James'e kartopu fırlattı. James ağacın arkasına gizlenerek kartopunu son anda savuşturdu. Lysandra sırtında hissettiği soğuklukla arkasına döndü. Jenna sırıtarak Lysandra'ya bakıyordu. "Demek beni sırtımdan bıçakladın, öyle mi?" Jenna kafasını sallayarak onu onayladı. Gülme sırası böylece Lysandra'ya geçti. Lysandra arkasında sakladığı kartopunu Jenna'nın suratına attığında kartopu Jenna'nın suratında dağıldı. Jenna o sırada gülmekle meşgul olduğu için ağzına kar girmişti. Bu sefer de gülen Lysandra olmuştu. Ama tabii ki de uzun sürmemişti gülmesi.