Aykız • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫

🖤Bölüm 49: "One, Two, Three..."

Oy vermeyi unutmayın :)

Lysandra uyanmasına rağmen yorganın altından çıkmak istemiyordu. Bu soğuk havada kim erken uyanmak isterdi ki? Yatağın içinde ters dönerek yüzünü duvara çevirdi. Bir haftadır parmağında yüzükle dolaşıyordu. Çok garip hissettiriyordu Lysandra'yı.

Lysandra sürekli olan şeylerden çabuk sıkılırdı. Ama bu yüzüğü hayatının sonuna kadar parmağında taşıyabilirdi. Lysandra sağ elini yorganın altından çıkartarak yüzüğü inceledi. Ne zaman bunu yapsa gülümsemeden duramıyordu.

Kapı hafifçe aralandığında Lysandra kafasını kaldırıp kapıya baktı. "James nişanlım olduğun benim de şahsi alanım olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ve burası benim özel alanım. Kapıyı çalmadan giremezsin. Müsait olmayabilirdim." James üstündeki kareli pijamasıyla parmak ucunda Lysandra'ya doğru ilerliyordu. "Ama müsaitsin. Ve ben de içeri giriyorum."

Lysandra tekrar yatakta dönerek sırtını duvara yasladı. Saçları yastığın her köşesine yayılmıştı ve gözleri yeni uyandığı için kapalıydı. "Kapıyı tıklamadan bunu bilemezsin. Çıplak da olabilirdim." Lysandra hâlâ uyanamadığı için sesi buğulu çıkıyordu. James'in dikkatini çekmişti.

James Lysandra'nın üstüne doğru eğilip yanağına bir öpücük kondurarak Lysandra'nın tekrar gülümsemesine sebep oldu. Ardından geri çekilerek yorganı kaldırdı ve altına girdi. James kollarını sıkıca Lysandra'nın etrafına sararken Lysandra da bacağını James'in bacağına doladı. Lysandra mutluydu çünkü artık üşümüyordu.

"Gerçekten her sabah bunu mu yapacaksın?" diye fısıldadı Lysandra. James gözlerini aralayarak "Akşam da yapabilirim." dedi. Lysandra buna sesli bir şekilde güldü. Ardından "Burası neden bu kadar soğuk? Üşüyorum." diye ekledi.

James odaya neden geldiğini hatırladığında istemeyerek de olsa yorganı üzerinden kaldırdı ve banyoya doğru ilerledi. "Sirius benim odamdaki banyoyu kullandığı için burada duş alacağım." Lysandra bir şey demeden yorganı üstüne çekti ve gözlerini kapattı. Sirius'un banyoda ne kadar uzun süre kaldığını bildiği için James'e itiraz etmedi.

James banyoya girip kapıyı kapattı. Kısa bir süre sonra da Lysandra su sesini duydu. Gözlerini hafifçe araladı ve uykusunu kaçırdığı için James'e sinirlendi. Sinirli bakışlarının hedefi ise banyo kapısı oldu.

Lysandra'nın yazması gereken bir sürü mektup vardı. En son ablası Andromeda'dan gelen mektubu okumuştu. Lysandra son senesine geçerken Andromeda mezun olmuştu. Lysandra hâlâ Andromeda ve Ted'in düğününü hatırlıyordu. İkisi için çok mutlu olmuştu. Her zaman Ted'i sevmişti. Çünkü Andromeda'nın kurtuluşu Ted olmuştu. Lysandra ablasının mutlu bir aile kurmasına çok sevinmişti.

Düğüne Narcissa da gelmişti. Lysandra Malfoy'u da getireceğini sanmıştı ama Narcissa tek gelmişti. Anlaşılan aralarında bir sorun vardı. Lysandra Hogwarts'ta görünce ikisinin arasında bir problem olduğunu daha net anlamıştı.

Lysandra üstüne kalın bir hırka alarak masasının başına geçti ve Narcissa'ya Noel'ini kutlayan bir mektup yazdı. Narcissa her zaman mücevherleri seven bir kızdı. Gösterişli şeylere bayılırdı. Bunlar olmadan bile parlayan bir yıldız kadar güzel bir genç kızdı. Ama o süslü mücevherler takıp güzel elbiseler giymeye bayılırdı. O gösterişi severdi, o Narcissa Black'ti.

Lysandra ona zümrütlerle donatılmış kolye ve küpe seti almıştı Noel hediyesi olarak. Narcissa'ya mektup yazarken hediyeyi beğenip beğenmediğini sormuştu. Narcissa Mr ve Mrs Black öldüğünden beridir Walburga ve Orion Black'in evinde kalıyordu. Walburga Black Narcissa'yi küçüklüğünden beridir sevmişti ve ona kendi kızı gibi değer vermişti. Küçükken de sık sık onlarda kalırdı Narcissa. Bu yüzden Regulus'la kardeş gibi büyümüşlerdi. En azından Narcissa böyle düşünüyordu. Çünkü Sirius evi terk ettiğinden beridir Regulus kardeşlik bağlarından nefret etmişti. Bazen Lysandra, Andromeda ve Narcissa'yle konuşurdu ama bu iki kardeşin konuşması gibi olmazdı. Regulus Sirius gittiğinden beri kimseyle kardeş bağı kurmak istemiyordu. Çünkü Sirius onu terk edince hayatındaki bütün renkler çekilmişti sanki. Bir daha o duyguyu yaşamak istemiyordu.