Bölüm 60: "Everybody Makes Mistakes"

597 59 18
                                    

Oy vermeyi unutmayın :)

Oy vermeyi unutmayın :)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"İyiyim Lysandra. Daha kaç kere söylemem gerekiyor?" Lysandra Regulus'un yastığını düzelterek oturmasına yardım etti. Sandalyeye otururken büyüyen karnı yüzünden oldukça zorlanmıştı. James ayağa kalkarak Lysandra'ya oturması için yardım etti. Regulus'un bakışları Lysandra'nın büyüyen karnına döndü. Doğuma oldukça yakın olduğu belliydi.

"Seninle konuşmak istediğimiz bir konu var Regulus." Lysandra'nın bakışları Regulus'un kolundaki ölüm iyen dövmesine gitti. Regulus'un burada olduğundan kimsenin haberi yoktu. Kapı hafifçe aralandı. Ardından içeri Sirius girdi. Regulus gözlerini kaçırarak kafasını önüne eğdi. Sirius'un durumu da farksız sayılmazdı.

Sirius ağır adımlarla ilerleyerek Regulus'un yanına sandalye çekti. Otururken duraksasa bile kararından vazgeçmedi. Lysandra sandalyesini biraz ileri çekerek Regulus'a döndü. "Regulus, bize neler olduğunu açıklaman gerekiyor. O mağarada ne işin vardı ve elinde sıkıca tuttuğun şey nedir? Kreacher'a sorsak da asla ağzını açmıyor."

Regulus endişeyle kafasını kaldırdı. "O madalyona ne yaptınız? O çok önemli!" Lysandra Regulus'un tavırlarını incelerken neden bu kadar önemli olduğunu düşündü. "Regulus üzgünüm ama sen hâlâ bir Ölüm Yiyen'sin. Bize onun neden bu kadar önemli olduğunu anlatmadan onu güvenli bir yerde tutmamız gerekiyor."

Regulus'un hafızasına silik silik anılar dolmaya başlıyordu. Ne yaptığını yeni fark ediyor gibiydi. "Ben çok kötü bir şey yaptım. Bağışlanmayacağım. Lord'a ihanet ettim. Beni öldürecek." Lysandra göz ucuyla Sirius'a baktı. James de aynı şeyi yapıyordu. Sirius'un yüzündeki kaslar gerilmişti. Yıllar sonra Regulus'la aynı evde bulunmak ona ilginç geliyordu. "Kimse sana zarar veremeyecek Regulus. Bize ne yaptığını söyle."

Regulus Sirius'a dönmedi. Çünkü ona en büyük zararı kendisi vermişti zaten. Lysandra Slytherin madalyonuna baktı. Bunun Voldemort'la ne ilgisi olabileceğini düşündü. Gözleri şaşkınlıkla büyürken zihninde beliren ihtimali düşündü. "Regulus, madalyon Voldemort'un hortkuluğu mu?" Regulus Voldemort'un ismini duyunca oturduğu yerde sırtını dikleştirdi. Hiçbir şey söylemeden kafasını öne eğdi.

Sirius artık bir şey yapması gerektiğine emindi. "Bizi yalnız bırakır mısınız?" Lysandra James'e döndü. James gözleriyle kapıya işaret etti. Lysandra kalkmak için doğruldu. Ancak karnındaki şişiklik kalkmasına engel oldu. Lysandra sinirle söylenmeye başladı. O kadar sinir bozucu bir durumdu ki! Kendisi bu haldeyken James'in elini kolunu sallayarak gezebilmesi sinirlerini bozuyordu.

James Lysandra'nın sinirlendiğini görünce kendisine çatmaması için hızla ona yardım etti. Lysandra James'e sinirle baktı. Ardından elinden destek alarak ayağa kalktı. Adım attıkça karnına sancılar giriyordu. Son zamanlarda sıklaşan sancılar doğumun habercisiydi. Lysandra korkmadığını söylerse yalan söylemiş olurdu.

Lysandra odasına doğru ilerledi. James de peşinden çıkarken Lysandra'nın söylenmelerini dinliyordu. "Sus James!" James neye uğradığını şaşırdı. "Ama konuşmadım ki!" Lysandra gözleri dolu bir şekilde ona tekrar susmasını söyledi. "Sus artık! Köşeden pis pis sırıtman konuşmandan daha kötü. Zaten beni bu hale getiren sensin!"

Aykız • 𝐉𝐚𝐦𝐞𝐬 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫Where stories live. Discover now