21. BÖLÜM

7.5K 591 106
                                    

"Pişt." dedim beni görmeden okula doğru ilerleyen Suna'ya. Kafasını çevirip bana baktığında, "Gelsene bir buraya." dediğimde yanındaki arkadaşlarına bir şeyler söyleyip yanıma yaklaştı. Yanımızda Asım ve Kaya olduğu için biraz gergin duruyordu.

"Selam." dedi genişçe gülümseyerek. 

"Gel şöyle geçelim." deyip yangın merdiveninin çıkışını işaret ettiğimde bir şey demeden yürümeye başladı. Kalçamı mermere dayadığımda o da karşımda durmuştu. "Napıyorsun?" diye sordum ellerimi kalçamın iki yanına koyarak. Hayran bakışlarla beni süzüyordu. Yanında kasıntı olmak yerine rahat davranmamın hoşuna gittiğini biliyordum. 

"Kızlarla geziyorduk öyle. Seni görmemiştim."

"Çağırdığım iyi oldu o zaman." diyerek gülümsediğimde utangaçca gülümseyip kafasını salladı. "Yokluğunu sıkıntı ederler mi?"

"Hayır." Kafasını iki yana salladı. "Sen napıyorsun?" 

"Bizimkilerle sohbet muhabbet. Pek bir şey yok. Elin ne oldu? Gözüktün mü doktora?" 

"Bir şey yok dedi ama hala ağrıyor. Krem yazdı bir tane. Onu kullanıyorum." Bir eliyle kolunun ağrıyan yerine dokunduğunda elinden tutup, "Neresi ağrıyor?" diye sordum. 

"Şurası." Bilek kemiği ve etrafını gösterdi. 

Hafifçe masaj yapmaya başlayıp, "Böyle acıyor mu?" diye sorduğumda gülümseyerek kafasını iki yana salladı. Bir şey demeden bileğine hafifçe masaj yapmaya devam ettim. 

"Uzaktan hiç böyle gözükmüyorsun." diye mırıldandı. "Soğuk, havalı gibisin. Senden çok çekiniyordum."

"Öyle mi?" Masaj yapmayı bırakıp parmaklarımızı birbirine geçirdim. "Şimdi nasıl biri olduğumu düşünüyorsun?"

"Sevecen ve insanlara değer veren birisin. Annem bile bileğimin nasıl olduğunu sormamıştı."  Mırıldanarak onu onaylarken gözlerimi okul bahçesinde gezdirdim. Çok geçmeden Ferhat bakış açıma girdi. Dudaklarının arasındaki sigarayla bizim tarafa bakıyordu. Benim ona baktığımı anladığında gözlerini kaçırmıştı. 

"Otobüse tek başına yürüyordun sen değil mi?" diye sordum, yeniden Suna'ya dönerek. 

"Evet." 

"Güvenlik kulübesinin önünde buluşalım, birlikte yürürüz. Olur mu?" Genişçe gülümseyip, "Olur." dedikten sonra bana biraz daha yaklaşıp sarıldı. Sarılırken bile utanmış olmalı ki kafasını göğsüme gömmüştü. Kollarımı vücuduna dolayıp, "Çok utangaçsın." diye mırıldandım. 

"Çok değil, biraz." Geri çekildi. "Beni rahatlatıyorsun."

"Hallederiz." dedim gülümseyerek ve yanağından makas aldım. 

Göz ucuyla Ferhat'ı kontrol ettiğimde sigarasını sertçe ayaklarının altında ezerken bize baktığını gördüm.

ODUN (GAY)Where stories live. Discover now