23. BÖLÜM

7.6K 578 121
                                    

"Başlat o zaman." dedim dibine girerek. "Geçen gün acımadan vuruyordun, vursana." Israr etmeme gerek kalmadan yumruğu suratıma indiğinde hırsla üstüne atladım ve bir yumruk da ben geçirdim suratına. 

"Zoruna giden ne lan senin?" dedim birkez daha yumruğumu savururken. "Uzak dur dedin duruyorum, derdin ne lan?"

Cevap vermeden bir yumruğunu benim suratıma geçirdi. "Amına koduğumun yerinde birini öptük diye edilen muameleye bak." Daha da sinirle vurdum suratına. Burnundan akan kanla bana bakarken birkaç saniye öylece durduk. Elimin tersiyle dudağımdan sızan kanı sildim. 

"Kötü bir niyetim olmadan yaklaştım sana. Hoşlandım lan, hoşuma gittin. Bundan daha normal ne olabilir amına koyim?" derken sesimin sonlara doğru kırgınlaşmasına engel olamamıştım. 

"Sikerim lan böyle hoşlanmayı. Erkeğiz lan erkek! Farkında mısın bunun?"

"Önyargılarını sikeyim." Kalçamı arabanın kaputuna yasladım. Suratımdaki kemikler zonkluyordu. "Hepinizin önyargılarını sikeyim." Kendini yanıma bıraktı. İkimiz de nefes nefeseydik. Yumruklar öfkemizin büyük çoğunluğunu alıp götürmüştü. 

"Suna'yla farklı amaçların var mı?" diye sordu, sakin bir şekilde.

"Hoşlanıyor benden, takılıyoruz." dedim. "Ayrıca istersem siker atarım, sanane?"

"Düzgün konuş kız hakkında."

"Lan senin için Suna kim ki bana lafını yapıyorsun?" dedim ona dönerek. 

"Biri olması gerek değil. Birinden hoşlanırken nasıl başkasıyla oluyorsun? Haysiyetsiz misin?"

"Benimle olacak mısın?" diye sordum gözlerinin içine bakarak. 

"Saçma şeyler söylemeye başlama yine." 

"Olmayacak duaya amin demeye gerek yok o zaman. Ölene dek senden hoşlanacak değilim ya. Geçer elbet." Bana dik dik baktığında, "Ne var?" dedim. "Ne bakıyorsun öyle?"

Bir şey demeden önüne döndüğünde dik durup hemen önüne geçtim. "Kıskanıyor musun lan sen beni?" diye sordum, ciddi bir tavırla. 

"Neyini kıskanıcam lan?" dedi sinir olmuş bir şekilde. Gözlerime bakmadan elini cebine götürüp sigara paketi çıkardığında çenesinden tuttum. 

"Öpmemi ister misin?" diye sordum, ona yaklaşarak. 

"Siktir git, saçmalama." diyerek elimi çenesinden ittirse de vücudumu ittirmemişti. 

"İstemiyorsun yani?" diyerek biraz daha yaklaştığımda nefesim dudaklarına vuruyordu. "Üçten geriye sayıyorum. Eğer beni ittirmezsen seni öperim." diye mırıldandığımda anlamamış bir şekilde bana baktı. Gözlerinden etkilendiğini anlıyordum ama bana öp demiyordu. 

İstiyordu işte, biliyorum. Hiç değilse merak ediyordu. Bir erkeği öptüğünde nasıl hissedeceğini deli gibi merak ediyordu. 

"Üç..." Yanağımı yanağına sürttüm hafifçe. "İki..." Dudağımı usulca yanaklarında gezdirdim. "Bir..." Yanağından dudaklarına doğru ilerledim. Dudağının kenarında özellikle bekledim.

Sıfır demeden önce özellikle bekledim. 

"Sıfır."

Dudağımı dudaklarına bastırdığımda öylece duruyordu. Kaskatı, bir heykel gibi. Gözlerine baktığımda sımsıkı kapanmış olduklarını gördüm. Elimi ensesine atıp dudaklarımı hareket ettirerek sabit duran dudaklarını öpmeye başladım. 

Çözüleceğini biliyordum. Buna hiç şüphem yoktu. 

Minik bir hareketlilik hissetmemin ardından sağ elini belime koyup dudaklarını oynatmaya başladı. Bu hareketiyle dudaklarımdan bir hırıltı döküldü ve üzerine doğru eğilip belini biraz daha geriye yaslamasını sağladım. 

Dudaklarımız ıslak sesler çıkararak birbirinin tadına bakarken bir elimle ensesindeki saçları okşuyordum.

Tahmin ettiğimden... çok daha güzeldi. 

Bu kadarın yeterli olduğunu düşünerek geri çekildiğimde hızlıca beni omzumdan ittirip kaputtan indi. Sürücü koltuğuna geçtiğinde gitme vaktinin geldiğini anlamıştım.

Yanına geçip oturduğumda bir şey demeden arabayı çalıştırdı.

Islak dudağımı elimin tersiyle silerken yüzümde küçük bir gülümseme vardı. 

ODUN (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin