42. BÖLÜM

6K 452 59
                                    

Yatağımda ağladığıma inanamıyorum. 

Resmen şu an gözümden yaş akıyor amk. 

Sinirle gözlerimden akan yaşları sildim. Ne diye üzüldüğümü bile bilmiyorum. Adam bana resmen sen erkek değilsin demişti.

Yani bunu herhangi bir x kişi söylese umurumda olmaz, tamam der geçerim ama sevgilim dediğim insan bana bunu deyince 'ha öyle mi' deyip geçemezdim. Ne cüret ya? Ben de diyorum adam gay olduğunu yeni yeni kabulleniyor, üstüne gitmeyeyim, soğuk yapmayayım. Herif gelmiş ben seni erkek olarak görmüyorum diyor.

Oradan bakınca amım var gibi mi duruyor orospu çocuğu. 

Sıkıntıyla nefesimi üfleyip göğsüme çöken ağırlığın geçmesini istedim. Kalbimi ilk kez bu kadar ağır hissediyordum. Yani taş koymuşlar gibi. Ama tonlarca böyle. 

Çekmecenin üstündeki peçeteyi alıp gözlerimi kuruladıktan sonra yatağın ucuna oturup duvara baktım. Daha önce birçok kez beni kıran olmuştu. Tam evet hoşlanıyorum dediğim ve beni yarı yolda bırakan insanlar oldu. Sorun bende mi diye düşünüp kafaya taktığım onca kişiye rağmen bu kez... Çok daha kırgındım Ferhat'a. 

Çünkü bundan önce hep ne istediğini bilen insanlarla birlikteydim. Ferhat'sa ne istediğini asla bilmeyen ve bu bilgisizliğini ya da tecrübesizliğini bana düşüncesizce yansıtan bir insandı.

Onun bunun kahrını asla çekmeyen bir insan olarak bile ona anlayış göstermem kendimden ne kadar taviz verdiğimi gösteriyordu.

Eh, kıymet bilene tabii.

Oturduğum yerden kalkıp banyoya ilerledim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağıda oturan ablam ve babamın yanına indim. Mısır patlatmış, film açmışlardı. 

"Nam nam." dedim, babamın kucağındaki mısırdan bir miktar alırken. "Ne izliyorsunuz?" 

"Benjamin Button." diye cevapladı babam. "Adam yaşlı doğuyor ve giderek gençleşiyor."

"Hım, ilginç." Ekrana baktım. Bir süre ekranı izledikten sonra, "Baba." diye fısıldadım, ilgisini çekmek isteyerek. Kafasını bana çevirdi.

"Ben bu hafta annemin yanında kalabilir miyim? Sonra gelir işe başlarım zaten."

"Oğuz giderse ben de giderim." diye lafa atlayan ablam oldu. "Sen de hafta sonu gelirsin, birlikte döneriz."

"Sürekli konuşmama atlama be." dedim çirkefleşerek. Sinir olmuş bir şekilde nefesini üfledi. "Nefret ediyorum şu huyundan."

"Ne var ya?" dedi şaşkınlıkla. "Ne carlıyorsun?"

"Oğuz, lütfen." Babam uyarırcasına söylediğinde ona baktım. "Kavga başlatma."

"Ya..." dedim, bir şeyler söylemek istercesine ama sonra vazgeçtim. "Tamam." dedim ve yutkundum. "Annemin yanına gitmek istiyorum. Özledim onu."

"Sabah annenle konuşurum." dediğinde kafamı salladım ve omzuna yaslanarak filmi izlemeye başladım. 

Her ne kadar unutmaya çalışsam da yedi yirmi dört Ferhat oynuyordu zihnimde.

ODUN (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin