60. BÖLÜM (yb)

3.3K 220 59
                                    

bu bölümden itibaren yb geliyor, eski değil yani

Oğuz: Napıyorsun

Ferhat: Bizimkilerle oturuyom hala

Sen

Oğuz: Eve geldim şimdi

Özledim seni üç gündür denk gelemedik

Hep seninkilerlesin

Ferhat: Ben de çok özledim

Yarın gelirim olurmu

Oğuz: Keşke şimdi gelsen

Ablam da yok evde

Biraz baş başa vakit geçirirdik

Ferhat: Çok darlıyolar yav beni

Ağızlarına laf vermek istemiyom

Yarın gelirim söz

Oğuz: Tamam

Sinirlenerek telefonu yatağımın üstüne fırlattım. Üç gündür her iş çıkışı kuzenleriyle ve arkadaşlarıyla takılıyordu. Tamam zaten hep benimle olmasını bekleyemem ama onların yanında doğru dürüst mesajlaşamıyoruz bile.

Ben de bizimkileri arayıp onları bizim eve topladım. Birlikte agalar gecesi yaptık. Ferhat'ın whatsapp durumuna attığı rakılı masayı kıskanmıştım. Yanıma gelmesini istiyordum ama söylediğine göre özellikle Cüneyt benle olan samimiyeti hakkında sürekli laf sokup duruyormuş. 

Rakı masalı fotoğrafa, "Ben de geleyim." yazıp yolladığımda mesajı görmesi ne kadar sürecek diye sohbette bekledim. Dört dakika sonra çevrimiçi oldu ve anında mesajımı gördü ama cevap yazmadan çevrimiçi olmaya devam ettiğinde birkaç dakika ona zaman verdim. Belki biri onu meşgul tutuyordur ve yazamıyordur diye ama yazmadan çevrimdışı olduğunda, "Bakıp niye cevap yazmıyorsun??" yazıp yolladım ama mesajımı görmedi. Bu durum beni işkillendirdiğinde telefonu bırakıp mutfağa gittim ve bir bardak soğuk su içtim. Birkaç dakika duvarı izledikten sonra geri odama gittim ve telefonumu elime aldım. Hala mesajımı görmemişti. Yanağımın içini dişledim. "Ferhat?" yazıp yolladım. 

Bir saat boyunca belirli aralıkla mesajlar atsam da en son çevrimiçi olduğu an vardı son görülme saatinde. Ve Ferhat? yazıp yolladığım mesaj sonrasındaki mesajlarım tek tik kalmıştı. Aramalarım da 'aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor' cümlesiyle yanıtsız kalıyordu. 

En sonunda o kadar kötü bir his düşmüştü ki içime. Acaba alkollü araba kullanıp kaza mı yapmışlardı? Başına bir şey mi gelmişti? Ulaşabileceğim kimse de yoktu. 

Daha fazla dayanamayarak odamdan çıktım ve ablamın odasına girdim. Telefonuna bakan ablam bana döndü. "Kapıyı çalamıyor musun salak?" dese de dediğini umursamadım.

"Abla." dedim endişeli sesimle. Yanına adımladım. Kötü olduğumu anında anlayıp yatağında toparlanmıştı. "Ferhatlar alkol falan alıyordu. Şimdi mesajlarım tek tik ve telefonu kapalı. Bir şey mi oldu acaba?"

Birkaç saniye gözlerini üzerimde gezdirdi. "Tamam, sakin ol aşkım. Belki şarjı bitmiştir. Kötüyü düşünme hemen." Elleriyle titreyen ellerimi tuttu. "En son ne zaman konuştunuz?"

"Saat sekiz gibiydi. En son on birde yazdım, rakı masası atmıştı. Ben de geleyim dedim. O mesajı gördü ama cevap yazmadı. Ben de niye cevap yazmadın dedim. O mesaj iletildi ama ondan sonra yazdıklarımın hiçbiri iletilmedi. Telefonu da çalmıyor."

"Belki biraz sarhoş olmuştur, yazamamıştır sonra da şarjı bitmiştir."

"Olabilir ama ya bir şey olduysa? Evlerine gidip anne babasına mı sorsam?"

"Olmaz aşkım, saat geç oldu rahatsız etme şimdi. Dışarıda mı içiyorlardı?"

"Hayır, kuzeninin evinde."

"E tamam, arabaya falan da binmemişlerdir. Kafası uçmuştur ve sızmıştır. Sabah konuşursunuz bunları."

"Sızmıştır, değil mi?" Kafasını salladı. "Sabah olsun da ağzına sıçayım onun. Beni habersiz bırakmak neymiş göstereyim ona."

"Aynen öyle. Uykun yoksa film izleyelim mi?" Beni tek odama gönderirse kafamda tekrar kurmaya başlayacağımı biliyordum ve ablam da bunu biliyordu. Bu yüzden sormuştu.

"Olur." dediğimde bilgisayarını alıp oradan bir film açtı. Filmin ortalarına doğru ikimiz de uyuyakalmıştık. Sabah uyanır uyanmaz ilk işim telefona bakmak olmuştu ve karşılaştığım mesaj karşısında büyük bir yıkım yaşamıştım.

Çünkü Ferhat tam olarak şöyle yazmıştı.

Ferhat: Ben ayrılmak istiyorum





ODUN (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin