39. BÖLÜM

6.5K 445 26
                                    

Ferhat'ı görüntülü ararken tişörtümün yakasını dudaklarımın arasına götürüp dudaklarımda ezdim. Saat neredeyse on bire geliyordu ve muhtemelen işten geldikten sonra ölü gibi yatağa devrilmişti.

Aramamı cevapladığında ekranda yakışıklı yüzü belirdi. Saçları ıslak, üstü çıplaktı.

"Giyinicem, bekle." diyerek telefonu yatağa fırlattı. Birkaç saniye beyaz tavanla bakıştıktan sonra dolabının açma ve kapanma sesi geldi. On saniye sonra da telefonu yeniden eline aldı.

"Giyinmeseydin de olurdu." dedim, kafamı yastığıma yaslayarak. Eliyle ıslak saçlarını geriye yatırıp odasındaki balkona çıktı.

"Sonra götüm soğuk kapsın." dedi, kafasını sallayarak. Telefonu bir yere yaslayıp paketinden sigara çıkarıp tutuşturdu.

"Noldu, niye aradın?" dediği sırada nefesini dışarı üfledi.

"Bugün hiç göremedim seni. Ondan." Kafasını salladı sadece. Odun. Tam anlamıyla odundu.

Birkaç saniye ekrana bakıp konuşacak bir şeyler düşündüm. "Sen askere ne zaman gitmeyi düşünüyorsun?" Düşünmeden sorduğumda birkaç saniye bana baktı.

"Askerlik nereden geldi aklına şimdi?"

"Üniversiteye gitmeyeceksin. Yoklaman da gelir bir seneye. Anında gider misin? Yoksa bedelli mi?"

"Bedelli bize yakışmaz giderim." Artist artist sigarasından bir nefes çekti.

"Size ne yakışıyor acaba merak ettim." diye mırıldandım. "Çok değişik yakışıklık kriterliriniz var."

"Öğrenirsin yavaş yavaş."

"Errrrrrrrrkek adam olmak lazım herhalde." R'yi özellikle bastırarak söyledim.

"Öyle." Kafasını salladı. Aklıma 'erkek adam erkek siker' muhabbeti gelse de şimdi tadını kaçırmak istemediğimden bir şey demedim.

"Özledim seni." dedim yatakta öbür tarafa dönerek. "Yarın buluşalım."

"Kaçta?" Kendimi askerlik arkadaşımla konuşuyormuş gibi hissettim.

"Beş-altı. Fark etmez. Serinlik çöktüğü zamanlar olsun yeter."

"Benim araba Cüneyt'de ama." Cüneyt dediği onların tayfasından biriydi. Kuzenlerdi. Zaten okulda aşiret gibilerdi. 10 kişilerse yedisi akrabaydı. Gerçi artık okul diye de bir şey kalmadı. Mezun olduk bitti.

"Ben babamdan alırım."

"Tamam."

"Tamam. Kapatıyorum o zaman. Yorgunsundur."

"Görüşürüz." derken telefona uzanıp eline aldı.

"Görüşürüz." diyerek aramayı kapattığımda keyifsiz bir şekilde ayağa kalktım. Bir insanın tavırlarında hiç mi değişiklik olmazdı amk?

Dün gece sevgili olmamış mıydık biz? Ben mi yanlış anladım?

"Kalas ya." dedim sinirle. "Kalas bile yontulmuş o yontulamamış."

Ama ben ne yapıp edip adam edeceğim bu çocuğu.

ODUN (GAY)Where stories live. Discover now