- Bölüm 1 -

31K 743 45
                                    

~

"İdil hemen şu yataktan kalkmazsan ilk günden okuldan geç kağıdını alacaksın."

Annemin telaşlı sesini duyuşumla gözlerimi açtım,uykulu bir şekilde yatağımın kenarında duran saate baktım. Gördüğümle gözlerim irileşirken annem bana sinirli bakışlarını göndermekle meşguldu. Okula yetişmeme sadece on beş dakika vardı ve ben hala yataktaydım.İşte bugün iyilik meleklerim gerçekten yanımda olmalıydı. İlk günden yeni okuluma geç kalmamalıydım. Hızlı bir şekilde dolabıma yönelerek formalarımı olabildiğince hızlı giyerek, olduğu kadar saçlarımı taradım. Basit bir at kuyruğu yaparak salona indim.

Annem ve babam kahvaltı masasına oturmuş annemin hazırladığı nefis omleti yiyorlardı. Maalesef benim öyle bir şansım yoktu. Elime aldığım yiyecekleri tıka basa ağzıma sokmaya başladığımda annem ve babamın beni şaşkın gözlerle izlediklerini biliyordum.

" Erken uyumazsan böyle olur, yavaş ye kızım boğulacaksın."

Annemin söylediklerini her zaman ki gibi kulak ardı ederek yanaklarına masum bir öpücük kondurup evden hızlı adımlarla çıktım. Önüme çıkan ilk taksiye binerek okulun adresini verdim. Kısa bir süre sonra okula vardığımda arabadan sakin bir şekilde inerek yeni okuluma kısaca bir göz gezdirdim. Daha bu yaz taşınmıştık annemlerle buraya, şimdiden ne kadar da özlemiştim eski hayatımı. Burada hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyordum. Burada herşeyin en baştan başlayacağını biliyordum, tek bilmediğim şey başıma gelecek olanlardı. Hayatımı değiştirecek o olaylar. Ben kim miyim?

İmkansızda bile umut bekleyen ya da en ufak birşeyde bile mutlu olan, canı sıkıldığında oturup yağmur damlalarını sayan, siyahtan başka bir renkte kendini rahat hissetmeyen bir insanım. Ben İdil Gürsoy. Ailemle İstanbul'a yeni taşındık. Taşınalı bir ay olmasına rağmen yine yalnızdım tıpkı eski zamanlarda olduğu gibi. Eski arkadaşlarımı hatta okulumu bile özlüyorum. En çokta Can'ı.

Aşık olduğunu zannettiğim aptal bir kişilikti kendisi. Beraber olduğumuz süre zarfında bana ögrettiği tek şey aşk teorisinin yalan olduğuydu.

Düşüncelerimden sıyrılıp yeni okuluma döndüm. Kısa bir göz gezdirdikten sonra her zaman yapmak istediğimi yaptım, gözlerimi kapatıp içimden gelenleri söyledim.

"Merhaba yeni hayat! Herşey gibi sana da merhaba yeni okulum."

Gözlerimi yavaşça açarak tekrar baktım iki yılımın geçeceği yapıya. Bordo ve mavi renkelerini taşıyan bu okul gerçektende ven bildiğiniz bir okul değilim diye haykırıyordu insana. Okuldan içeri girip derin bir nefes aldım. Adımlarımı sıklaştırarak kantine indim. Aslında geçen seneler de böyleydim ama eskisiyle tek eksik yalnızlığımı anlatabileceğim bir yer bulamamamdı.

Arkamda duyduğum ince sesle yönümü geriye çevirdim.

" Merhaba" Bu tatlı sesle düşüncülerimden sıyrılıp daha fazla bekletmeden cevap verdim.

"Merhaba? "Ona soru sorar gözlerle bakıyordum. Oda bana hala ismini söylemedin bakışıyla bakıyordu."Adım İdil." Başta söylemem gereken şeyi şimdi söylediğim için biraz şaşırmış gibiydi." Bende Selin. " Dedi kısa bir süre duraksayarak.

"Bu okulda yenisin galiba daha önce seni hiç görmedim. Görsem kesin hatırlardım. Yani sen bu okulun yeni öğrencisisin değil mi? "

İnsanlar çok kısa bir soruyu nasıl bu kadar uzatabiliyor? Merak ettiğim konulardan birisi. Başımı evet anlamında salladım.

Aşk-ı İntikam (Tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora