- Bölüm 19 -

9K 388 13
                                    

" Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar. "

# Newton #

~

Öbür öpüşüne göre sakin ve istekliydi. Dudaklarını dudaklarımdan uzaklaştırıp derin bir nefes aldı.

"Bana ne kadar huzur verdiğinin farkında mısın? "

Kalbim olduğundan daha hızlı çarpıyordu  söyledikleri karşısında ne söyleyeceğimi bilmiyordum .Uraz kapıya yönelip  gitti.  Sürekli aynısını yapıyodu, bana bu duyguyu yaşatıp çekip gidiyodu. Hızlı adımlarla arkasından gittim. Kolundan tutup önüne geçtim.
 

" Sürekli aynı şeyi yapmak zorunda mısın? " Dediğimde Uraz kolunu benden sertçe çekip merdivenlerden yukarı çıktı. Arkasından baktığım sırada çalan zil ile kendimi toparlayıp lavoboya ilerledim. Suyu açıp yüzümü yıkadım.  Aynaya baktığımda arkamdaki Esra'yı gördüm .

" Ooo küçük sürtüğümüz de buradaymış? " Dedi ukala bir şekilde. Kafamı hızla ona çevirdiğimde yüzündeki o iğrenç gülümsemeyle karşılaştım.

" Ne oldu İdil yoksa seni daha beceremedi mi? "

" O lanet çeneni kapat Esra! "

Yanıma yaklaşıp yüzüne o sürtük gülümsemesini yerleştirdi.

" Kapatmazsam nolur küçük sürtük." O kelimeyi duymamla sinirlerime yenik düşmüştüm.

Esra'nın yanağına attığım tokatla ben bile bunu yapacağımı düşünmemiştim. İnsanlara şiddet uygulamayı sevmezdim. Ama o kelimeyi duyduğumda sinirlerime hakim olamamıştım. Üstelik bunu bana söyleyen kişi insan yerine koymadığım bir kişilikti.

" Bir daha bana o kelimeyi kullanırsan sonuçlarına ben karışmam." Diyerek lavabodan ayrıldım.

Esra'nın yüz ifadesini az çok tahmin edebiliyordum. Sınıfa girdiğimde sanki sınıftaki insanların bakışları benim üzerimdeydi. Sırama oturup önümdeki kitaba bakmaya başladım.

Yanıma yaklaşan Büşra masanın kenarına oturup söylenmeye başladı.

" İdil ortada söylenenler gerçek mi? " Gözlerimi ona döndürüp sinirli bir şekilde bakmaya başladım.

" Ne gerçek mi Büşra. Ortada bir dedikodu yayılmış hem de olmayan aptal bir şey için."

" Uraz ile işte ne bilim hoş olmayan dedikodular var gerçekten. Siz alt kat-"

" İnanmıyorum ya sen de buna inandın öyle mi? " Sinirli bir şekilde derin derin nefesler alıyordum. Hayatım boyunca ilk defa bu kadar iğrenç bir durumla karşı karşıyaydım. Başımı ellerimin arasına alıp alnımı sinirden ovmaya başladım.

" Seni sinirlendirmek istemiyordum İdil. Ama şöyle de bir gerçek var ki okulda bir kere adın çıkarsa adın hep öyle kalır. Üstelik bu kişi Uraz ise. "

Kafamı kaldırmadan dinlemeye başladım. Sinirden gözlerimi kapamıştım.

" Uraz bu okulda gerçekten saygı duyulan bir insan. Ve bir çok kızla ilişkisi olan, birçok kızın hayatını mahveden biri. Bu yüzden seni uyarma gereği duydum. Tabi biraz geç a-"

" Yeter, gerçekten yeter! " Bunu sert bir şekilde söylemiştim. Zaten olanları sindiremiyordum, birde başıma gelmiş beynimi işgal ediyorlardı. Sinirle çantamı toplayıp sınıftan ayrıldım.

Aşk-ı İntikam (Tamamlandı)Where stories live. Discover now