3.Bölüm

203 18 131
                                    



~





Yastığına ve yatağına tamamen yerleşip gözlerini sımsıkı kapatan arkadaşını izlemiş ve onun artık uyuması gerektiğine emin olduğunda oturduğu yerden kalkmıştı Jaemin.

Bulaşıkları kaldırırken aklı sadece hasta olan arkadaşındaydı. Çok masum ve savunmasız görünüyordu böyleyken. Ona asla kıyamıyordu, zaten normalde de kıyamazdı ama bu halleri onunda gözlerinin dolmasına sebep olurdu.

Normalde asla kimseye minneti olmayan, her konuda güçlü duran ve yapması gereken her şeyi kendisi yapan güçlü biriydi Jeno. Ama hastalandığı zamanlarda adeta sadece bir bebekti. Jaemin bunu çok iyi bilirdi.

Ama bu defa ona çok farklı bakmıştı. Her hareketini izlemiş ve sessizce gözlerinden akan yaşlara şahit olmuştu. Ateşlendiği için canının acıdığını ve ilaç alıp dinlenmesi gerektiğini biliyordu ama bunun ardında duygusal sebepler de olduğuna inanıyordu.

Zaten son zamanlarda Jeno, eskiye oranla daha farklı davranıyordu. Daha dikkatli, daha düşünceli, daha dalgın ve çok daha hassastı. Jaemin neredeyse her şeyin farkındaydı. Ama asla kaybetmeye göze alamayacağı bu adamın üzerine gitmekte istemiyordu.

Eğer ortada bir sorun varsa, bunu kendi isteğiyle gelip ona anlatmasını ve onunla konuşmasını istiyordu ve bunu bekliyordu da.
Mutfağı toparlarken Jenoya tekrar göz attığında uykuya tamamen daldığını fark etmişti. Hava soğuk değildi ve henüz ateşi düşmemişti ama yinede örtüyü bacaklarını örtecek kadar çekmişti. Son kez suyla ıslattığı bezi başına koymuştu. Artık ilacında etkisini göstereceğini umuyordu. Aksi takdirde hastaneye götürecekti.

Daha önce de çok kez hastalanmışlardı. Yurdun görevlilerinden yakın oldukları bay ve bayan Byun lar onlara hep yardımcı olmuşlardı. Henüz elili yaşlarında olan bu çift Jaemin yurda geldiğinden beri burada çalışırlardı. Birçok görevli vardı ama onlara en yakın ve sıcak davranan bay ve bayan Byun çiftiydi.

Jaemin ne kadar Jeno dan daha küçük veya zayıfmış gibi görünsede vücudu dirençliydi. Genelde hassas olan ve daha sık hastalanan hep Jeno olmuştu. Çok güçlü olan ve hep imrendiği o arkadaşı, haslanınca çok savunmasız ve masum olurdu. Bir defasında iğne vurunduğu için uyuya kalana kadar ağlamıştı.

Jaemin o hallerini hep hatırlıyordu Jeno nun. Ve yine hatırlamış hafifçe gülümsemeden edememişti.

Halletmesi ve birkaç gün sonra teslim etmesi gereken ödevi vardı. Henüz yarısını bile tamamlayamamıştı. Bu konuda çok tembeldi. Ödev hazırlamaktan hep nefret ederdi. Tamamen bitiremese de yapabildiği kadarını yapmak için masaya geçmiş ve odanın ışığını Jeno rahatsız olmaması için kapatmış çalışacağı masada bulunan led lambayı açmıştı.

Masaya geçtiğinden beri 3. sayfanın yarısına kadar yazmış olduğu ödevini bırakmıştı. Sırtında hafif bir ağrı hissetmiş ve acıyan ellerini birkaç açma kapama hareketiyle rahatlatmak istemişti. Bunu yaparken bir kıpırtı hissetmiş ve duraksamıştı. Emin olamamıştı ama Jeno dan gelen mırıltılar tamamen ilgisini çekmişti. Yavaşça kalktığı sandalyesinden uzaklaşıp, Jeno nun bulunduğu yatağa yaklaşmıştı.

Hastalığının ve ateşin verdiği etkiyle Jeno, uykusunda sayıklıyordu. Daha önce de söylediğimiz, o bir bebekten farksızdı. Onu tamamen kucaklama hissiyle doluyordu, ona bakan birisi. Jaemin de tam olarak öyleydi şimdi.

Mırıldanmalarını daha iyi duyabilmek için biraz daha yaklaşmış ve yatağın yanına yere oturmuştu. Masanın üzerindeki lambadan yansıyan ışık odayı loş olarak aydınlatıyordu. Alnındaki soğuk bezi almış ve ateşini yeniden kontrol etmişti. İlk haline göre daha iyiydi ama henüz tamamen ateşi geçmemişti.

For Nomin | İki Bisikletin Hikâyesi Where stories live. Discover now