6.Bölüm

156 18 101
                                    





~






Yurda geldiğinde yine akşamüstünün sakinliği kol geziyordu. Etrafta insanlar vardı ama düşünceli olduğu için algısı normale oranla pek açık değildi. En yakın arkadaşının son zamanlarda neden onlardan ve bizzat kendisinden uzaklaştığını merak ediyordu, anlayabilmek ve bu durumu çözümleyebilmeyi umuyordu.

Arkadaşlarıyla yaptığı konuşmadan sonra daha önce hiç düşünmediği bu düşünce kafasını meşgul ediyordu. Böyle bir şey sahiden de olabilir miydi? Jeno birine aşık olmuş olabilir miydi? Neden olmasındı ki.. Oda insandı sonuçta ve bir hayatı vardı. Lâkin o kadar yakın olmarına rağmen bunu veya buna benzer bir durumu kendisiyle nasıl paylaşmaz ve konuşmazdı? tam aksine ondan uzaklaşmayı ve daha da çok içine kapanmayı tercih etmişti.

Kendi kendini sorguluyordu şimdi... Jaemin anlayışsız biri miydi? Onu dinlemeyeceğini ve anlamayacağını mı düşünüyordu yoksa? Yoksa... Haechan gibi bir durumu olabilir miydi? Evet belki de bir kadın değil bir erkek vardı hayatında ve bunu anlatmaya çekinmiş olabilirdi Jeno. Fakat yinede bunların hiçbiri, kendisinden uzaklaşması ve kendini kapatması için yeterli sebep olarak gelmiyordu Jaemin'e.

En yakın arkadaşlar ne olursa ve ne koşulda olursa olsun birbirlerinin yanında olur, birbirlerini dinler ve saygı duyardı. Arkadaşlık bu değil miydi? Onlar hep böylelerdi, her zaman böyle olmuşlardı. Şimdi de böyle olabilmeleri için engel neydi ki?

Başka bir şey olmalıydı, daha da başka bir sebebi olmalıydı. Aksi hâlde tüm bunlar gibi nedenler yüzünden Jeno nun ondan uzaklaşmasına canı çok yanacaktı. Zaten şimdiden bile böyle bir durumun içinde oldukları için üzülüyor ve içten içe endişe duyuyordu. Daha şimdiden Jeno yu çok özlemişti. Evet yanıbaşında uyuyordu her gece, aynı dairede kalıyorlardı ve günün çoğunluğunda da iletişim kuruyorlardı fakat eskisi gibi olamadıkları için günden güne onu özlüyordu.

Jeno en yakınıydı, en yakın arkadaşıydı, ailesiydi, her anıydı, her mutlu ve üzgün anlarıydı, bütün anlarının toplamıydı, hayatının onsuz bir anını bile hayal etmemiş hiç aklından geçirmemişti, bunu yapamazdı ki.

Hatırlıyordu, her şeyi. Lisede ilk kez birinden hoşlandığında heyecanlı heyecanlı yurda geldiğinde Jeno çalışma salonundaydı. Henüz birinci sınıfa gidiyorlardı ve daha yeni tanıştığı bir arkadaş grubu olmuştu sınıfında. İçlerinde sürekli bakıştığı ve yan yana gelince heyecanlandığı biri vardı. İsmini de hatırlıyordu, Chaeryeong. Hayatında ilk kez birisinden hoşlanmıştı ve bunu ilk paylaştığı kişi Jeno olmalıydı. O gün yurda geldiğinde tek yapmak istediği buydu, arkadaşına anlatmak.

Yeni arkadaşlarını ve henüz hoşlanmaya başladığı kızı anlattığında Jeno gülümsemişti. Arkadaşının bu heyecanını dinlemiş, onunla konuşmuş ve gülümsemişti. Ama yaşadıkları daha bu ilk heyecanda bile Jeno onu çok kıskanmıştı. Belli edememişti ama canı acımıştı. Jaemin i herhangi biriyle paylaşmak her safhada Jeno nun zorlandığı ve asla hoşlanmadığı bir durumdu.

Bu tarz ufak tefek durumlar hep yaşanmıştı. Jaemin ilk öpüştüğü anı da gelip ilk ona anlatmıştı. Yine benzer şeyleri hissetmişti Jeno. Ama arkadaşının yanında olmak ve hislerini paylaşmak, onu dinlemekten başka yapması gereken hiçbir şey yoktu. Kendisi adına da bazen konular açılırdı, onun hayatında hiç birisi olmayacak mıydı? Hiç birinden hoşlanmıyor muydu? Jeno bunu hiç anlatmayacak mıydı? Jaemin çok merak ederdi ama ne yazık ki Jeno böyle konularak hep uzak ve ilgisizdi. İçine kapanıktı, hiçbir zaman birinden hoşlansa ya da beğeni duysa bile bunu kendi kendine dahi dile getiremeyecek kadar utanırdı. İnsanlardan hep korkar ve çekinirdi. Elinde değildi hiçbiri, hayat onu böyle yapmıştı işte.

For Nomin | İki Bisikletin Hikâyesi Where stories live. Discover now