33.Bölüm

27 7 30
                                    











~










O günün akşamı eve döndüklerinde, kafeteryadan çıkış saatlerinden biraz daha fazla kalmışlardı. Jaemin uzun bir süre düşüncelerinden sıyrılamadığında bu tüm ruh haline yansımıştı. Kendini çalışıp işe vererek meşgul etmeye çalışsa da toparlamaya çalıştığı zihni onu yarı yolda bırakmıştı. Saat akşam 21'i çoktan geçerken iş yerinden çıkmış ve yoğun bir trafiği atlatarak eve gelebilmişlerdi.

Jeno, sevgilisinin düşünceli ve kırgın halini görebiliyordu. Yol boyunca onu konuşturabilecek farklı sorular denese de em sonunda yine aralarındaki sesliğe gömülüyorlardı. Kafeteryadan eve getirdiği gün içinde kalan fazla kek ve çörekleri mutfağa bıraktığında montunu askıya bırakıp kendini duşa atmıştı Jeno.

Hızlı bir duşun ardından Jaemin'in banyoya yanına geleceğini beklediyse de bu olmamıştı. Hatta bir ara ona seslendiyse de yanıt alamadığına sinirlense de işine devam edip hızla kendini temizleyip çıkmıştı. Odaya geçtiğinde giyinme dolabının önündeki yığının arasında Jaemin'i bulmayı beklemediğinde şaşırmıştı.

-"Ne oldu? Bir şey mi arıyorsun?"

-"Sana seslendim az önce, duymadın sanırım. Duş almalısın sevgilim."

Jeno ses tonunu sakin ve rahatlatıcı tutarak konuştuğunda Jaemin gerçekten de onu duymuyor gibiydi. Yurttan kalan eski birkaç eşyanın arasında adeta kendini kaybetmişti. Bir şey aradığı kesindi. Jeno altına giydiği siyah eşofmanın ardından saçlarını da elindeki havluyla hızlı birkaç hareketle kurulamaya çalışmıştı.

-"Önemli değil, uğraşma. Ben burayı toparlayayım. Neyle uğraşıyorsan yarın halledersin. Üstünü değiştir hadi.

-Duşa gir, banyo hâlâ sıcak."

-"Jaemin?!"

Jeno en sonunda sesini biraz yükselterek ona adıyla seslendiğinde Jaemin duraksamış ve ona dönmüştü. Yüz yüze geldiklerinde böyle bir yüz ve bakışlarla karşılaşmayı beklememişti Jeno. Onu böyle görmekten nefret ediyordu. Jaemin'in neler hissettiğini anlayabiliyordu. Jeno da böyle bir ruh halindeyken Jaemin, kim bilir neler hissediyordu. Bu kadar sevdiğin birini böyle görmek ve hiçbir şey yapmamak insanı deli etmeye yetebilirdi.

-"Ben hallederim Jeno. Eski evrakları arıyorum, mutlaka bir şey olmalı."

Bakınıp aramaya devam ettiğinde tekrar önündeki yığına dönmüştü Jaemin. Daha önce hiç olmadığı kadar gergin ve stresli olduğu belliydi. Jeno stresli ve derin bir nefes verdiğinde elindeki switshirtü başından geçirip yavaşça yatağın üzerine oturmuş ve birkaç saniye doğru kelimeler bulmayı beklemişti.

-"Fazla gergin görünüyorsun. Tamam... beklemedikti ve şaşkınsın. Şaşkınız. Ama şimdi bir şey yapmanın, kendini paralamanın zamanı değil. Biraz daha sonra sağlıklı düşünüp hareket edebilirsin. Yanında olduğumu biliyorsun ve- Seni böyle görmek beni de geriyor."

Demişti Jeno düz bir ses tonuyla. Oldukça ciddi konuşmuştu ve sesi uyarı niteliği taşıyordu.

-"Kendini fazla geriyorsun."

Diye eklediğinde Jaemin bunu duyar duymaz hızla ayaklanmıştı.

-"Geriyor muyum?! Pardon ama normal giden hayatıma biri istediği gibi geliyor ve her şeyi allak bullak edebilir. Daha her şey yeni düzelmişken tekrar benzer şeyleri yaşayamam. O kadının yalan söylediğinden bile şüpheliyim! Bu kadar yumuşak yaklaşmayı bırak Jeno."

For Nomin | İki Bisikletin Hikâyesi Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ