{9}

70 7 8
                                    

Bir hafta sonra

Aradan bir hafta sonra nihayet o lanet hastaneden çıktım.
Halbuki bir kaç gün sonra iyileşmiştim.
Ama Johnun pimpirikliği yüzünden bir hafta boyunca hastanede kaldım.

Hastaneden annemle beraber çıkış yaptım.
Sadece arabaya bindim ve eve gittik.

Yolda güler yüzlü insanlar , istedikleri olmadıkları için ağlayan çocuklar ve birbirleriyle zevk dolu aşk yaşayan gençler.

Hepsi mutlu . En azından çocukluklarını biliyorlar .
Bende o da yok. Boşluk. Başka hiç birşey.

Eve gelene kadar hiç sesimi bile çıkarmadım . 
En son bir yol ayrımın da kırmızı ışıkta durduk.
"Frisk." Dedi Annem bana dönüp. Bende ona bakıp başımı salladım . 
"İstersen şu birkaç gün de bizde kal ." Dedi Annem.

Ben ona gülümsedim . Ama başımı hayır anlamında salladım.
"Hayır anne. Kendi evime gitmek istiyorum . Biraz kafa dinlemek ve yanlız kalmaya ihtiyacım var  ." Dedim yavaşça.

Annem başını salladı ve sonrasında şoföre benim evime gideceğimizi söyledi .
Şoför başını salladı ve evime sürmeye başladı.

Evime gelince eşyalarımı aldım ve tek başıma evime girdim .
Eve gelince ilk işim eşyalarımı yerlerine koyup üzerime spor birşeyler giymek oldu.

İşim bitince birşeyler yedim . Sonrasında da eski bir arkadaşım olan Aprili aradım.
Yani en azından beş sene önce görüşürmüşüz . Ama beş sene sonra hiç konuşamamıştım.

Telefonumu aldım ve Aprilin numarasını buldum . Onu bulunca numarayı çevirdim .
Birkaç kere arama sesi geldikten sonra nazik bir ses kulaklarımı doldurdu.

"Alo Frisk ?" Dedi April yavaşça .
Ben gülümsedim ve konuştum.
"Merhaba April . Nasılsın . Yardımın lazım." Dedim hemen.
April hemen konuştu.
"Dinliyorum. Sorun nedir ?" Dedi April merakla.
Ben hiç beklemeden cevap verdim.
"Beni alman lazım. İki sokak ötedeki durakta bekliyor olacağım ." Dedim .
April onaylayan bir ses çıkardı.
"Orda olacağım. Bana yirmi dakika ver." Dedi ve konuşma sonlandı .

 

Bende hemen telefonumu elime alıp baş korumayı aradım. Telefon çaldı . Kalın bir ses cevap verdi .
"Bayan Frisk. Bir sorun mu var ?" Dedi merakla.
Ben hemen cevap verdim.
"Oh hayır. Sadece biraz dinleneceğim . Lütfen rahatsız etmeyin diyecektim." Dedim hemen .

Koruma onaylayan bir ses çıkardı ve telefonu kapattı.
Zaman kaybedemem. Hemen kapıdan çıktım ve merdivenleri kullanarak aşağı indim. Asansörün sesini duyabiliyordum . Korumalar yukarı çıkıyor.

Ben en alt kata gelince hiç düşünmeden .
Arka kapıyı açtım. Hemen dışarı çıktım ve koşarak otobüs durağına gitmeye başladım.
Durağa varınca beklemeye başladım. Yaklaşık olarak bir on dakika sonra April üstü açık arabasıyla geldi .

Bana gülen yüzüyle seslendi .
"Hadi . Zaman kaybetmeyelim ." Dedi.
Ben hemen arabaya binince April arabayı çalıştırdı.
"Peki nereye gidiyoruz?" Dedi merakla.

Ben hemen cevap verdim . 
"Kaza yaptığım konumu biliyor musun?" Dedim yavaşça.
April anlamış gibi başını salladı ve arabayı hızlandırdı.

Bir süre sonra çarptığımız bariyerleride geçtik. April bir yokuştan aşağı indi .
Kumlar belirince arabayı durdurdu.

İkimizde arabadan inince ben direk plaja koştum.
Etrafıma bakındım.
Ama hiç birşey yoktu.
Burda ilginç bir şekilde rüzgar esmiyordu. Eskiden esen rüzgarların şekilleri , kumdan kaleler , hatta bozuk kumlar bile yerindeydi .

Ben yürümeye devam ettim. Bu sırada bir parlaklık gözüme geldi . Biraz rahatsız olmadım değil. Ama yinede o parlaklığa yürüdüm . Kumda bir şey vardı. İlerledim ve eğildim. Onu elime aldım. Bu bir anahtardı.
Anahtar oldukça yeniydi . Ama zinciri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kolyeyi boynuma taktım ve ayağa kalkıp yürümeye devam ettim.

Birden bir şey dikkatimi çekti .
Kumda bir bozukluk var.
Hemen koştum oraya .

Oraya varınca kumu inceledim. Birazı denizden dolayı gitmişti . Ama ama kumdaki şekil çok belliydi.
Bu . . . Benim bedenimin şekliydi.

Etrafta bazı plastik parçaları vardı.
İne koruyucuları ve pazı küçük tıpalar. İlk yardımım burda yapılmıştı .
Kendi izlerimde gezindim . Sonrasında oraya yattım.
Sadece orada yattım .

Aklıma o gece geliyordu.
Tam ordaydı. Yanımda durdu. Ambulans çağırdı . Yanımda bekleyip elimi tutmuştu.

Sonrasında siren sesleri. Boğuk siren sesleri . Uyuşuk bir his oluştu .
Sonrasında yanımdan gitti .

Birden gözlerimi açıp etrafıma baktım . Ayak sesleri duyunca Aprili gördüm .
Elimde alarmı çalan telefonumu tutuyordu.
Alarmda 'temizlikçi gelmeden son bir saat' yazıyordu.

April konuştu.
"Sanırım gitsek iyi olur." Dedi yavaşça.
Bende başımı salladım. İzimi dahi bozmadım ve yavaşça ayağa kalkıp beraber arabaya bindik .

Arabada giderken April bana bakıp konuştu.
"Eee? Birşey buldun mu bari ? " dedi yavaşça .
Ben başımı salladım ve boynumdaki anahtarı gösterdim.
April anlamayan gözlerle bana baktı

"Biliyorum . Saçma . Ama bence bu bir ipucu. Geçmişim için bir ipucu." Dedim yavaşça.

April başını anlayan bir şekilde salladı ve hafif bir şarkıyla yolumuza devam ettik . . . 

  

Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||Where stories live. Discover now