{16}

75 7 9
                                    

Sabah olunca etrafıma baktım.

Gece belki bir saat uyuyabildim.
Saatlerdir yatakta bu şekil yatıyordum .

En sonunda kendimi zorla kaldırdım.
Banyoya gidip yüzümü yıkadım.
Offf .

İşim bitince mutfağa yöneldim.
Mutfağın kapısını açmak konusunda biraz kararsızdım.

Ama yinede kapıyı yavaşça açtım.
İçeri bakınca Friski battaniyeyle öylece oturduğunu gördüm.
Onun yanına ilerledim ve kapıyı ardımdan kapattım.

Frisk bana baktı.
Gözleri şişmişti ve uyumamış gibiydi .
Onun yanına geldim.
"Hey. Nasılsın ?" Dedim yavaşça.
Frisk sadece bana baktı.
"Bütün gece uyuyamadım.  Nasıl olabilirim ?" Dedi yavaşça.

Ben birşey diyemedim.
Onun yanına oturdum .
Sadece öyle kaldım. Yumruklarımı sıkıyordum.
Ve en sonunda kendimi daha fazla tutamadım .

Friske yaklaştım ve ona sarıldım.
Frisk bu ani hareketle donakaldı . Ben sadece bu şekilde durdum .
Bir süre sonra Frisk konuştu.
"N-ne yapıyorsun ?" Dedi şaşkınlıkla

Ben derin bir nefes alarak tek bir şey dedim.
"Özür dilerim." Dedim sadece.

Frisk birşey demedi . Bende onu bıraktım.
Frisk yüzüme şaşkınca baktı.
Ben yine konuştum.
"Özür dilerim . Abarttım. Hemde çok abarttım. Böyle olsun istemedim. Sadece sana takılıyordum. Ama o kadar  ileri gittim ki bileğindeki incinmeyi bile söylemedin." Dedim yavaşça.

Frisk bana şaşkınca baktı ve bileğini saklamaya çalıştı.
"Boşuna uğraşma biliyorum." Dedim ve elimi ona uzattım.

Frisk bana baktı.
Hâlâ bana güvenmiyordu . Ama yinede elini bana dikkatlice verdi.
Ben bileğine yavaşça dokundum . Ama Frisk bastırdığı inlemesiyle elini çekti .

Ben sadece derin bir nefes aldım .
Ayağa kalktım .
O otururken ben dolaptaki mısır gevreğini çıkardım .
İki tasa da koydum ve üstüne de süt koydum .

Evet . Elimizde bu var.
Frisk yavaşça masaya geçti .
Bir kaşıkla beraber mısır gevreğini yemeye başladı.

Bende sessizce yemek yiyordum .
İkimizde sessiz kaldık.
Ben mısır gevreğimi bitirince birden telefonuma bir mesaj geldi.
Grillby yazmıştı.

'Eşyaların geldi ' yazıyordu.
Ben yavaşça ayağa kalktım.
"Benim gitmem lazım. " dedim ve hiç birşey demeden mutfaktan çıktım . Ardındanda dışarıya arabama geçtim.




Yaklaşık olarak yarım saat sonra Grillbynin barına gelmiştim.
Bardan içeri girdim .
Grillby bardakları temizliyordu .
Bu sırada beni gördü ve bana gülümsedi .

"Hey G. Nasılsın ?" Dedi yavaşça.
Ben başımı olumsuz anlamda salladım.
"Heh. Hâlâ bir insanın nasıl beni bu hale getirdiğini düşünüyorum." Dedim gülerek.
Grillby bana baktı.
"Anlaşılan pek iyi gitmiyor." Dedi Grillby. Ben direk bakışlarımı ona çevirdim.

Grillby güldü.
"Asgore söyledi . Kendisi bir zat buraya geldi." Dedi . Biraz duraksadı ve devam etti.
"Bu doğru mu? " dedi merakla.

"Evet. Doğru. Gerçi şu aralar kedi köpek gibiyiz. Ona bu şekilde davranmak içimi acıtıyor. Keşke beni hatırlasada söylesem . " dedim sinirle. Olmayacak şeyler için hayal kurmak ta saçmalıktan da başka hiçbir şey olmaz.

Grillby başka birşey demedi . Sadece içeri gitti ve bir kutu ve altın çiçekleri verdi.
Ben sadece başımı salladım ve dışarı çıkıp arabama eşyaları yerleştirdim ve yoluma devam ettim.








Friskin gözünden

Çok sıkıldım.
Biraz evde dolanmaya başladım.
Bu evdeki tek bir odaya giremedim .
O da salon. Merakıma yenik düştüm artık. Ve salona girdim.

Salonda beyaz koltuklar ve bir yemek masası vardı . Birde bir televizyon ünitesi .
Ama ünitede bir şey vardı.

Bir çeşit el işi deftere benziyordu.
Bana bir şeyler çağrıştırdı.
Onu elime alınca güzel bir el yazısıyla bir yazı gördüm.
'Bizim aşk hikayemiz' yazıyordu.

İçini açıp okudum .

"Seninle ilk karşılaşmam tam bir rüyaydı resmen .
Kesik kesik anılar . Fazlası yoktu.

Beni iyileştirdin . Bana baktın. İlk kez aşık olduk. 
Ailemin sözlerini umursamadım . Seni seviyordum. Sana aşıktım .

Sende bana itiraf ettiğin anda en mutlusu bendim .

İlk kavgamızdan son barışmamıza kadar . Hep sevdik birbirimizi. Sence bu neyin işaretiydi.

Ben hep olacağım. Sen ise hep yanımda.

Doğum günün kutlu olsun G. "

Okuduklarıma anlam veremiyordum.
Çok sarsıcı ve zor bir şeydi .

Demek bu yüzden mi ?
Ne yani o da mı aşık olmuş ?

Ben birden kapının sesini duyunca kitabı yerine bıraktım ve son hız mutfağa geçtim.

Orda biraz oturduktan sonra G kapıyı açtı.
Elinde bir çiçek buketi vardı.
Bana baktı.
"Hey.  Nasıl gidiyor ?" Dedi yavaşça.

Ben omuz silktim .
"İyi. Altın çiçekler niye ?" Dedim merakla. Bana olmadığı kesin çünki.
G yanıma geldi .
"Senin bileğin için ." Dedi ve bir çiçek çıkardı . Kalanınıda masaya bıraktı .

Sonrasında çiçeğin taç yapraklarını söküp bir soğuk suya batırdı. Beklemeye başladı . Bu sıradada banyoya gitti ve bir sargı bezi alıp yanıma geri geldi .

Sonrasında soğuk su içinde duran taç yapraklarını da aldı.
"Bileğini uzat." Dedi yavaşça.
Bende dediğini yaptım.

Önce bileğimi taç yapraklarıyla sardı.
Soğuk su parlayan yapraklar biraz rahatlatıyordu.

"G?" Dedim birden . G başını kaldırmadan  cevap verdi .
"Evet ?" Dedi yavaşça.
Ben sormak konusunda kararsızdım .
Ama yinede sordum.
"Hiç sevdiğin biri oldu mu ?" Dedim merakla.
G anlık olarak durdu.
"Neden ki ?" Dedi merakla.
Ben konuştum.
"Şey. Benim hafızamda geçmiş anılarım yok . O yüzden gerçek aşkı yaşadım mı yaşamadımmı bilmiyorum . " dedim yavaşça .
G bana bakarak devam etti .
"Evet . Sevdiğim biri vardı. Ama elimden aldılar." Dedi G sinirle.
Ben o an başımı eğdim.
"Üzüldüm. Keşke sormasaydım. " dedim utanarak .
G başını kaldırdı ve güldü.
"Sorun değil. Eski konular işte . Fazla takma . Elbet geçiyor. " dedi yaptığı işe geri döndü .

Sonrasında sargı bezini bileğime sardı ve sabitledi .
Bütün iş bitince eşyaları orda bıraktı.

Sonrasında bana baktı.
"Ben biraz uyuyacağım. Sende dene ." Dedi ve beni odada yanlız bıraktı . . . 



Ben sadece onun kapısını kapatmasını bekledim.
Sonrasında salona geri girdim ve o el işi kitabı alıp tekrar mutfağa geldim .

Mutfakta tekrar koltuğa oturdum ve kitabın kapağına baktım.
Yaldızlı kalemlerle yazılmıştı ve bir yanda G'nin fotoğrafı vardı.

Ama sanki biraz eskiydi .
Diğer resim kapatılmıştı .
Açmaya çalıştım ama olmadı .
Bende fazla zorlamadım zaten .

Bir süre sadece kapağa baktım.
Tanıdık bir duygu içimi doldurdu.
Heyecan gibi . Ama sanki bir cesarette var . İçinde birde korku vardı .

Bu histe ne şimdi böyle?
Koltukta uzandım ve kitaba sarıldım.
Bir şeyler doğru değil. Ama doğru yerdeyim de aynı zamanda.

Bu düşüncelerle kendimi uykuya bıraktım . . .

   

 

Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin