{44}

49 7 2
                                    

İki ay sonra

Aradan iki ay geçmişti. Şu zamanımız boyunca hep saraydaydık.
John ve adamları G nin evini biliyordu .

Bu yüzden benim sarayda kalmam daha uygun göründü.
Gerçi bu da zor. Her gece kabus görerek uyanmak çok zor bir şey .

Ama . . . Buna değecek . 
Bu gün nihayet düğün günü ve nihayet özgür olacağız.





Sabah çok güzel bir uykunun içindeydim .
Taa ki Chara gelip beni uykumdan uyandırana kadar.

"Hey Frisk. Uyan artık yoksa geç kalacaksın" dedi Chara.
Ben homurdandım ve uyumaya devam ettim.
"Frisk hadi ama." Dedi Chara benim yanıma oturarak.

Ben uyumaya devam ettim. Chara derin bir nefes aldı .
Yanımdan kalktı .
Ben tam uykuma devam etmek üzereydim ki birden yüzüme yumuşak ama bir o kadarda sert bir şeyle vurularak neye uğradığımı şaşırdım.

Birden ayağa kalktım ve Charaya baktım. Elinde bir yastıkla bana bakıyordu.
Chara birden gülmeye başladı.

"Hadi kalk . Düğünün var ve uyuyasın geldi . " dedi Chara .
Ben yavaşça ayağa kalktım ve banyoya gidip yüzümü yıkadım . Kendime baktım.

Yüzüm biraz cansızdı . Gerçi biraz midem de bulanmıyor değildi.
Ama sadece o kadar .
İşim bitince geri odaya geldim ve üstümü giyinip Chara ile beraber kahvaltı yaptık.

İşimiz bitince hemen Undayne , Alphys ve Aprili de alarak kuaföre doğru yol aldık.
Kuaföre gelince hemen bizi aldılar ve saçlarımızı bir şekle sokmaya çalıştılar.
Ben üstten dağınık bir topuz yaptırırken diğerleri de saçlarını açık bırakıp biraz kıvrım eklediler .

İşimiz bitince Chara ve April gelinliği giyimeme yardım ettiler .
Gelinliği giydikten sonra gelin makyajı yapıldı .
İşimiz bitince aynada kendime baktım.
Belki yıllarca bunu hep başkası ile yapmak için planlar kuruldu gerçek aşk engellendi.
Ama yine döndü dolaştı bulduk birbirimizi.

Off . Bu gün senin neyin var Frisk? İki dakikada ağlama moduna geçtin.
"Evet. Kendine bakmayı bitirdiysen gitsek mi artık ?" Dedi Chara yüzündeki gülümsemesi eksik olmayarak .

Ben de gülümsedim ve beraber dışarı çıktık.





Düğün salonuna gelince gelin odasına geçtik .
Artık ayakkabılardan mı bilmiyorum ama çok yorulduğum için hemen bir sandalyeye oturdum .

Kendime gelmeye çalıştım.
Biraz bu şekilde durduktan sonra kendime gelmiştim.
Tam bu sırada G içeri gülerek girdi.
"Merhaba hanımlar ." Dedi Asriel direk ve Charanın yanına gidip ona sarıldı.

G onun bu hâline güldü.
"Ya alt tarafı sabahtab beri beraber değildiniz . Seni Chara nın üzerine iterek bir hata mı yaptık." Dedi G .
Asriel ona baktı ve dil çıkardı.

Ben onlara gülerken G yanıma geldi.
O bana yaklaşınca yavaşça ayağa kalktım.
G bana bakıp gülümsedi.
"Biraz yürüyelim mi ?" Dedi elini bana uzatarak  .
Ben başımı salladım ve onun elini tutup beraber yürümeye başladık.

Beraber yürürken G bana bakıp duruyordu.
Bende ona bakıp gülümsedim.
Bir süre daha sessiz kaldıktan sonra G birden durdu ve beni kendine çevirdi.

"Çok güzel olmuşsun." Dedi G gülümsemesi yüzünde eksik olmayarak.
Ben de ona baktım.
"Sende çok yakışıklı olmuşsun ." Dedim ve ona sarıldım.

G birden bu hareketimle sadece durdu.
Ama sonra konuştu.
"Heh. Bu ne için ?" Dedi merakla.
Ben ondan ayrılmadan konuştum.
"Heyecanı nı alsın diye." Dedim yavaşça.

G de hafifçe güldü ve bana yavaşça sarıldı .
"Heyecanım gitti bile." Dedi G .
Ben gülümsedim ve ondan ayrıldım.
"Artık gitsek iyi olur. " dedim ve beraber içeri geçtik.

İçeri gelince G salona gitti ve bende babamın yanına.
Babam beni görünce yüzündeki gülümseme büyüdü.
"Bak sen benim kızıma. Daha bebektin. Şimdi kocaman olmuşsun ." Dedi babam.

Benim gözlerim yine sulanmaya başladı.
"Off baba bak ağlayacam ama." Dedim ve ona sarıldım. Babam da bana sarılırken yüzümde oluşan saf gülümsemeye engel olamadım .

Beraber ayrılırken müzik yavaş tonuyla  çalmaya başladı .
Babam bana baktı ve kolunu uzattı. Ben onun koluna girdim ve beraber salonda yürümeye başladık.

Yüzümde bir gülümseme belirirken G biraz heyecanlanmıştı.
Şu anda yüz ifadesi mutluluk ve heyecanı aynı anda yaşayan bir çocuk gibiydi.

En sonunda G nin yanına vardık ve G benim elimi tutup sahneye çıkardı.
Bu sırada sözler için memur da geldi.

Memur mikrofonu aldı ve konuştu.
"Sevgili misafirler . Hoşgeldiniz. Burda iki güzel gencimizin evlenme başvurularını gerçekleştirmek için toplandık.
Şimdi .
Frisk Paul . Hiç kimsenin etkisi altında kalmadan , hastalıkta ve sağlıkta , yoksullukta ve zenginlikte , ömür sizi ayırana kadar . Bay  Sans Wingding ile beraber olmayı kabul ediyor musunuz?" Dedi ve bana baktı.

Ben gülümseyerek cevap verdim.
"Evet ." Dedim sadece .

"Sans Wingding . Hiç kimsenin etkisi altında kalmadan, hastalıkta ve sağlıkta, yoksullukta ve zenginlikte, ömür sizi ayırana kadar . Bayan Frisk Paul ile beraber olmayı kabul ediyor musunuz ?" Dedi ve bu sefer G ye baktı .

G de benim gibi gülümsedi .
"EVET !!!" diye bağırdı.
Herkez bizi alkışlarken memur yeniden konuştu.

"O zaman bana verilen yetkiye dayanarak bende sizi karı koca ilan ediyorum. Gelini öpebilirsiniz. " dedi ve aradan çekilde.

G ve ben birbirimize döndük. Ben gülmeden edemiyordum. Şu anda çok mutluyum.
G bana yaklaştı ve alnıma bir öpücük kondurdu.
Bu sefer alkışın yanında ıslık sesleride yükseldi.

Biraz sonra slow bir müzik çalındı ve ilk dansımız için G ile beraber piste yürüdük .
Piste gelince elim G nin omzuna ve G nin eline gitti . Aynı şekilde G de bir elini belime gitti.

Ayak adımlarımız yavaş yavaş hareket etmeye başladı. Çok güzel bir şekilde bir sağa bir sola kayıyorduk.
"Şu anda çok mutluyum." Dedi G birden .
Ben ona baktım.
"Bende. Sonunda onca şeye rağmen her şey çok iyi gitti ." Dedim gülümseyerek.

G hafif bir gülme sesi çıkardı ve beni birden geriye yatırdı. Bu sırada da müzik bitiverdi .
Hareketlerimizi bile hatırlamıyorum. Kendimi güzel kaptırmışım.

Alkış sesleri yine patlak verdi

Alkış sesleri biraz durulunca bir ses duyuldu.
"Hadi biraz şu düğünü hareketlendirelim. " dedi Asriel ve hareketli bir müzik açılıp ortam coşturuldu.

Herkez dans pistindeydi.
Hepimiz dans edip eğleniyorduk .
Oldukça güzel bir andı .

Ama bir süre sonra başım feci şekilde dönmeye başladı.
Yanımda benimle dans eden Chara ve April bunu hemen fark etti.
"Frisk sen iyi misin ? Biraz dinlen istersen." Dedi April ve ikisi beni kollarımdan tutarak pistten dışarı çıkartıp gelin odasına götürdüler  .

Ben bir sandalye bulup oraya oturdum.
Bu sırada derin derin nefesler de aldım.
"Frisk sen iyi değilsin. Boncuk boncuk terledin resmen . Neler oluyor?" Dedi Chara sesindeki endişeyle .
Ben ona baktım.

"Bilmiyorum. Ama biraz nefeslenmem lazım. Bana yarım saat verin . Eğer o süre içerisinde gelmezsem beni bi kolaçan edin." Dedim .
İkisi de birbirlerine baktılar . Beni yanlız bırakmak istemiyorlardı  .

Ama yinede başlarını salladılar ve geri salona dönmek için kapıdan çıktılar.
Ben derin bir nefes aldım ve ayağa kalkıp yüzümdeki teri sildim .

Ama bir süre sonra kapı yeniden açıldı ve April içeri girdi.
Ona baktım.
"Ne oldu ?" Dedim merakla.
April yanıma geldi ve elime birşey tutuşturdu.

"Bence bunu al. İçim pek rahat değil. Ama en azından birşey var mı bilelim." Dedi ve gitti .
Ben ona seslenmeye çalıştım . Ama pek de başarılı olamadım.

O çıkınca elimdeki beyaz şeye baktım.
Bir dakika. Bu bir .  .  . Hamilelik testi mi ?

Yoksa .  .  .  
 
 

Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin