{14}

71 7 4
                                    

Friskin gözünden

Sabah uyandığımda bir yataktaydım.
Üzerimde bir battaniye hissettim yavaşça oturur pozisyona geldim.
Etrafıma bakındım.

Yatak ve dolap odada bulunan tek şeydi .
Onlarda birbirinden çok uyumsuzdu.
Ama yinde hoş duruyor.
En azından ben beğendim .

Yavaşça ayağa kalktım.
Odada bir banyo daha olduğunu gördüm.
Oraya gittim .
Içerde bir lavabo vardı . Aynada kendime baktım. En azından yanağımdaki el izleri yok olmuştu.

Derin bir nefes aldım.
Yavaşça elim musluğa gitti ve suyu açtım.
Suyun akışını biraz izledikten sonra elimi suya koydum ve yüzümü yıkadım.

İşim bitince yüzümü ıslak bıraktım ve kendi kendine kurumasına izin verdim.
Tekrar odaya döndüm .
Yatakta bir kıyafet yığını ve yanında da bir çeşit ağır kahve rengi botlar vardı.

Hemen üstümdeki elbiseyi çıkardım .
Üstü kayık yaka ve yırtıkları bulunan göbeği açık üstü giydim.
Altındada uzun siyah çoraplar giydikten sonra mavi kot bir şort giydim.
En sonda ayağıma beyaz spor ayakkabılar yerine kahverengi botları giydim .

Çok şık olmuştu. Annemin bana yıllardır sormadan aldığı kıyafetlerden daha iyi.

Ben kedime hayranlıkla bakarken birden bir kahve kokusu odayı doldurdu.
Oh kahveyi severim.
Odadan çıktım ve upuzun bir koridorla karşılaştım.
Sanırım tam karşımdaki kapı mutfak . Koku oradan geliyordu çünki.

Bir süre ilerledikten sonra karşımda duran kaplama camlı kapıyı açtım.
İçeri girince G'nin bir çeşit tempo tutturarak mırıldandığını duydum .
Sonrasında kendisine kahve doldururken gördüm .

Biraz onu izledim .
Ama birden G beni fark etti .
"Şu işe bak . Uyuyan güzelde kalkmış ." Dedi G sabah sabah yine bana çöp muamelesi yaparak .

Ben sinirlendim. Ama sabah sabah buna hiç gerek yok.
"Sanada günaydın." Dedim ve mutfağa girdim .
Ben girince yine ona baktım.
"Bende kahve alabilir miyim ?" Dedim yavaşça.
G sadece eliyle devam etmemi söyledi .

Bende bir an elimi bir dolaba attım. Şansıma kupaları bulmuştum.
Ben kendime kahve koyarken G konuştu.
"Benim gitmem lazım . Kısa bir işim var . Öğlen gelirim . Ne olursa olsun evden çıkma . Bir şey lazım olursa ben döndüğümde söylersin . Zaten kahvaltı hazırlayacağım sonrasında. Kapıyı kilitleyeceğim bilgin olsun." Dedi ve çıktı.

Ben ise öylece bakakaldım. Neden ki ?
Ben öylece bakakaldım.
Ama kapının kapanması ve kilitlendiğini belli eden sesiyle kendime geldim .

Demek öğlene kadar bir şey yok.
Mutfakta dolanmaya başladım.
Etrafta yemek malzemesi olan bir çok şey vardı.
Hazır yiyecek ise yoktu.
Anlaşıldı. Sanırım kendi işimi kendim göreceğim .

Dolaplardan bir kase , un , kabartma tozu, vanilya tozu , şeker , tuz , süt , yağ , tava ve spatula buldum.
Onları tezgaha koydum.

Hemen buz dolabından iki yumurta çıkardım ve kırdım.
Ardındanda süt ,ve yağ ekleyip karıştırdım.
Bunu yaptıktan sonra karışımı ikinci bir kapta böldüm.
Birine şeker diğerinede tuz koydum.
Karıştırdım .
Sonrasında un ve kabartma tozunu ekledim . Birine vanilya tozunu ekledim ve ikisinide karıştırdım.
İşim bitince tavalara birinde yağ olacak şekilde döktüm ve tabaklara koydum.

İkisinide tattım .
"Frisk. Sen bu işi biliyorsun." Dedim kendi kendime .
Pancakeleri aldım ve masaya koydum.
Sonrasında çatal , bıçak ve tabak aradım.
Biraz zaman alsada buldum .
Onlarıda yerlerine koydum .
Kahvaltılık bir şeyler baktım .
Bir fıstık ezmesi kavanozu ve çikolata dışında kahvaltıda konulacak bir şey bulamadım.

Ama olsun . Bu da olur .
Kendi son kalan kahvemide içtim.  Sonrasında filtre kahve makinasını temizledim ve yeni kahve koyup makinaya su ekledim .

Sonrasında saate bakmak aklıma geldi .
Saat daha on bir 'di. Pancakelerin üstünü bir şeylerle kapattım.
Sonrasında beklemeye başladım.










Bu arada

G'nin gözünden

Arabaya biner binmez Ebott dağına sürdüm .
Asgore ile özel olarak konuşmam lazımdı.

Ebott dağına gelince arabamı park ettim ve kendimi saraya ışınladım.
Oraya gelince Asgorenin odasının önünde durdum.
Kapıya baktım.
Yavaşça tıklattım. 

"Girin" dedi Asgore kalın sesiyle . Ben derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım.
Asgore masada bazı kağıtlarla ilgileniyordu . Tori gidince bu iş ona kaldı tabi.

Asgore bana baktı.
"Oh. Sans. Gelsene. " dedi Asgore .
Ben yavaşça içeri girdim . Önünde durdum .
"Seni sabahın bu güzel saatinde getiren ne ?" Dedi merakla.
Ben ona baktım .
"Asgore. Ben bir kaç gün burda olmayacağım. Büyük görevi de bir şekilde halledicem . " dedim yavaşça.
Asgore bana soru sorar gibi baktı.
"Peki neden ?" Dedi merakla.
Ben yine ona baktım.
"Frisk. Toriel onu bulmuş . Kumsalda etrafı sarılı halde buldum. Onun emriyle beraber Frisk bende kalıyor." Dedim sıkkın sesimle.

Asgore bana baktı.
"Anlıyorum. O işler kolay . Ama sen öncelikle canını ne bu kadar sıktı onu söyle " dedi yavaşça.
Bakışlarım yere indi .
"Ben . . . Şu anda hem mutluyum hemde üzgünüm. Frisk yanımda . Ama ona bir pislikmişim gibi davranmak . . . İçimi acıtıyor. " dedim yavaşça.

Asgore mırıldandı.
"Anlıyorum. Ama lütfen canını sıkma . Belki sana ikinci kez aşık olur " dedi Asgore.
Bakışlarım yine onu buldu.
Gülümsedim.
"Hadi git. Onu evde yanlız bırakma. Ben bir şekilde halledeceğim." Dedi .

Bende başımı salladım ve dışarı geri çıktım.



 


Saat 12.00

Friskin gözünden

Hâlâ bekliyordum. Biraz sıkılmaya başlamıştım.
Ama birden kapıda bir anahtar sesi duymamla hemen pancakeleri ortaya çıkarmak için kalktım.

Kahvenin sıcaklığını kontrol ettim .
Hâlâ sıcak . Güzel .
Birden bazı poşet sesleri duydum.
Anlaşılan G gelirken alış verişte yapmıştı.

Kapı birden açıldı.
"Hey bücür. Yiyecek bir şeyler aldım. Elimden sadece bu gele-" lafı yarıda kaldı.
Bu sırada bende kahveleri koyuyordum.
Ona bakıp gülümsedim.
"Ne diyordun?" Dedim gülerek.

G bana baktı ve gülümsedi.
Poşetten reçel , yağ ve peynir çıkardı.
Tam da aradığım şey.
Kahveleri koyarken o da bunları masaya koydu.

G eliyle geçmemi söyledi . Ben oturunca  o da oturdu.
İkimizde pancakeleri yemeye başladık. Çok güzel di .
G de beğenmiş olmalıydı.
Bir ara bana baktı.

"İşte şimdi gözüme girdin çocuk." Dedi ve gülümsedi .
Bende ona gülümsedim ve kahvaltımızı yapmaya devam ettik .

Asma Kilidin Anahtarı (Echotale) ||frans||Where stories live. Discover now